Öznur Mısral

Gramofon Avrat

featured

Dansöz.
TDK tipi /türü ‘isim’
Anlamı; dans etmeyi meslek edinmiş kadın.
Kökeni fransızcaya dayanıyor ‘danseuse’(kadın dansçı) ….
Oryantal dansçı kadın..
Hepimiz yakından biliyoruz çok da seviyoruz.
Dansör.
TDK tipi/türü ‘isim’
Anlamı; dans etmeyi meslek edinmiş erkek.
Onun da kökeni fransızcaya dayanıyor ‘danseur’ (erkek dansçı)…

Bu ülkede ve ülkelerde dansözler var dansörler var.

ballerina 2730374 1280

Dansözler sahnede…
Eğlence mekanlarında , televizyon ekranlarında veya düğünlerde dans ediyor.
Dans etmeyi meslek edinmişler ve mesleklerini ustalıkla icra ediyorlar.
Her mesleğin işleyişinde olduğu gibi kazançları bu mesleği ustalıkla icra etmelerine bağlı olarak az ya da çok olabiliyor.

Dansörler nerede ?
Meslek olarak edinmiş sanatçı ya da dansçı arkadaşlardan bahsetmiyorum tabiki de.
Öyle dansörler var ki ‘sörler’ yani ‘baylar’ dansı bedeniyle değil de zihniyle yapan dan’sör’ler. Sahnenin gerisinde onlar ne sahneye çıkabilecek cesaretleri var ne de yetenekleri.
Baylar !

Geçen yazımda aile içi şiddetten ve şiddetin genel kapsamından biraz söz etmeye çalıştım.
Konuyu açarak ilerleyeceğiz.
Şiddet ile dans ya da dansöz arasında nasıl bir bağlantı var diye düşünebilirsiniz.
Direk bağlantı var.
Şiddet denilince aklımıza ilk başta fiziksel olanı gelir kan gelir kesilmiş bacaklar veya yüzdeki kezzap izleri veya vahşi cinayetler.
Malesef öyle değil sadece bununla sınırlı değil.
Hayatımızın her yerinde bizimle iç içe.

Konuyu biraz daha açalım …

Kadına yönelik şiddetin en başlıca nedenlerinden biri kıskançlık duygusudur.
Kıskançlık yer değiştirdiği zaman kıskanılan erkek değil de kadın olduğu zaman şiddetin dozajı başlar ve ilerleyerek devam eder.

Bunları hepimiz biliyoruz bildiğiniz şeyleri anlatmayacağım.

Peki kıskanılan erkek olduğu zaman şiddetin aile içi ya da eşler arası şiddetin boyutu ne olur ? Çoğunlukla ölüm ya da çok büyük bir ceza olur. Örneğin kezzap olur.

Geçenlerde bana ulaşan bir hikaye sizlere şiddetin bu boyutunu yazmamı zorunlu kıldı.

Geçtiğimiz günlerde bir eğlence mekanına yeni evli bir çift gelir. Ademin Havvayı ilk kez çevresine takdim edeceği gün çok da ilginç olmayan ama insanlara ilginç gelen bir olay yaşanır. Sahneye dansöz çıktığında salonun ışıkları söner ve dansöz dans etmeye başlar.

Gelenektir dansöze para takılır.

Dansöz yeni evli çiftin oturduğu masaya doğru yaklaşır. Adem para takacaktır takmasına ama anlık bir düşünür taksam mı takmasam mı ? Sonuçta yeni evlidir ve karısının bu davranışa yaklaşımının nasıl olacağını kestiremez.
Havva para takabileceğini söyler.
Adem parayı takar.
Çevre şaşırır Havvanın kıskançlık yapıp kavga çıkarmasını beklerler.
Beklenen olmaz Havva kavga çıkarmaz çıkarmasına da çevre bunu yadırgar,tuhaf bulur.
Ahali bu davranışı tuhaf bulur.
Çünkü karı koca arasında bu gibi durumlarda kavga/ çatışma çıkması gerekir.
Ahalinin normali böyledir yani bunu böyle görmüş buna böyle alışmış.
Kadınlar arası kıskançlık bu bizim ahalinin çoktan normali olmuştur.
Kıskançlık karı koca arasındaki iletişimi bozan ve çatışmaya temel oluşturacak bir duygudur.
Tohumları çoktan atılmış bizim topraklarda bu duygu duygu olmaktan çıkmış zehirleyen hayatları mahveden bir gerçekliğe dönüşmüş.
Özellikle bu tohumları kadınlar arasına atmışlar.Ezberletmişler.
Ezberleri bozmak gerek.
Birlikte bu ezberleri bozalım.
Kıskançlık bu haliyle bir duygu değil bir hastalıktır.
Hastalık bulaşıcı ve yayılıyor.
Derhal aşısını bulalım.

Gelenektir dansöze para takılır bu cümleyi biraz açarak aşıyı bulalım, bulalım ki daha fazla yayılmasın.

Oryantal dans geleneksel bir Orta Doğu dansıdır , bilinen en eski danslardan biridir ve islam öncesi inançları içerir.Doğurganlığı bereketi temsil eder.Yalınayak yapılır çünkü bu Toprak Anayla temasın kesilmemesi demektir.
Batıda olduğu gibi adımlarla değil de kaslarla yapılan bir danstır.
Elbetteki bu gelenek Orta Doğu kültürünün kadına bakış açısını temsil eder.
Kilotun içine sıkıştırılan para ölçüsünde cinselliği satın alırlar.
Cinsellik satılık değildir.
Satın almaya alışmış bir dansörler ordusu var karşımızda.
Bu dansörler kadının paylaşmamaya dayalı en yüce duygusunun altında yatan zayıflığı sinsice farkedip kullanarak bu zayıflığı kadınlar arasındaki dayanışmayı engelleyecek boyuta taşıyacak kadar zehirliler.Toksikler.
Burada hem cinslerin birbirini sevmesi desteklemesi onarması ve takdir etmesi ile başlayacak olan bir süreçten söz ediyorum.
Dayanışmadan.
Toplumsal dayanışma zor bir konu bizim için.
Hemcinslerin birbirini sevmesi ve desteklemesi.
Bize artık toplum olarak eşlerin çatışması ve bir kavga hali lazım değil gerekli değil.
Bu ortamlarda doğmuş ve bu hikayeleri izlemek zorunda bırakılan çocuklar da değil.
Çatışma lazım değil.
Güvensizlik değil.
Sevgi lazım bize sevgi dolu ilişkiler ve bu ilişkilerle beslenen çocuklar lazım bize.

Danslar güzeldir dansı izlemek güzeldir kültür zenginliği ve zamanla yarışan güzelliklerdir.Halklar güzeldir dansları,müzikleri,şiirleri zenginliktir.

Dansörler ve dansözler dans etsinler. Elbetteki sahnede.
Zihinsel dansörler de gitsinler ve kendi kimliklerini bulsunlar bir kadının karşısına çıkmadan önce.
Doğurganlığın ve insan vücudunun kutsallığını anlasınlar.
Toprak anayla temasının ne derecede önemli ve büyük olduğunu kavrasınlar.
Toprak ananın kızları birbirini kıskanmazlar büyütür ve geliştirirler.
Bir sonraki yazımda bu konuyu yaşanmış başka bir hikayeyle derinleştireceğim.
Toprak Ana’yı kızdırmayın.
Toprak ana kızarsa öfkelenirse kutsallığı incinirse dans etmez,kıvırdıkça kıvırsanız da kıvırmak yardım etmez. Affetmez.
Benden söylemesi!

Öznur Mısral – N’haber
Felsefeci / Yazar / Özel Eğitimci
Aile içi Şiddet Danışmanı

Mail: oznurmisral123@gmail.com

Gramofon Avrat

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.