Necla Koçak Türk kökenli Hollandalı bir İş Kadını. Onun hayatı gerçek bir başarı öyküsü. Okula gitmesine izin verilmemesine rağmen zekasını ve yeteneklerini kullanarak Sivas’ın Şarkışla ilçesinde başlayan öyküsünü Hollanda’nın Eindhoven kentinde Afili Work şirketi ile patronluğa taşıyan Necla Koçak, şirketinin ‘Hollanda’da yaşayan, bir sekilde işsiz kalan, işinden memnun olmayan, mesleği olduğu halde mesleğine uygun işte çalışmayan ve iş değiştirmek isteyen herkes için kurulduğunu belirtiyor ve “İçinde en küçük bir çalışma isteği, hırsı, azmi varsa olan göçmen kökenli insanları çatılarına davet ediyor…
Bu tür söyleşilere giderken duyduğum tedirginlik, kaygı, işim bitip dönüş yoluna düştüğümde takdire, saygınlığa, hayranlığa veya hüzne kedere dönüşür.
Rotterdam’dan yola çıkıp DAF’ı ile, PSV futbol kulübü ile ve bizim yaşta olanların radyo ve televizyon markası Philips (bizden yaşlıların pilipis derdi ) ile adını dünyaya duyuran Eindhoven’a giderken hem kafamda sorular hazırlıyor hem de alacağım cevapları merak ediyordum.
Necla Koçak’ın ofisinin olduğu alana geldiğimde “ Acaba yanlış yere mi geldim “ diye düşündüm. Fotoğrafta gördüğünüz gibi UFO’ya benzeyen bir yapı, afişlerde bayraklarda o hafta olacak sergiler, seminerler, gösteriler yer alıyordu.
İnanın emin olamadım, telefonla aradım, “Ben gelip sizi alıyorum hemen” dedi. Yanlış gelmemiştim. Böyle bir yapı içinde bir Türk vatandaşının, hem de kadın, hem de başörtülü bir kadının ofisi var deseler inanmazdım.
Necla Koçak önce çok yönlü kullanılan kültür sanat merkezini gezdirdi. Restoran, kafeterya, sergiler ofis olarak kullanılan bölümleri ve kendi ofisini…
Giriş kapısına göre arka tarafta mükemmel bir göl ve dinlenme alanları var. İnsan böyle bir yerde ömrünün sonuna kadar çalışır, yaşayabilir.
Helal olsun sana, tebrik ederim, dedim…
ŞARKIŞLA’DAN EİNDHOVEN’E, ÇAMAŞIR İŞÇİLİĞİNDEN ŞİRKET YÖNETİCİLİĞİNE…
Söyleşiye başladık, ben sordum o anlattı, o anlattı, ben düşündüm!
İşte Necla Koçak’ın ibretlik hayat hikayesi ve takdire şayan iş başarıları:
> 1963 yılında Sivas Şarkışla doğumluyum. Babam Mehmet Turan Koçak ben küçükken Hollanda’ya gelmiş. Gelir gelmez DAF fabrikasında çalışmaya başlamış. (Eli ile gölün öteki yakasındaki binaları göstererek ) Çocukluğum şu karşıdaki evde geçti, bizim ev orası idi. O zamanlar hayal bile edemezdim bir gün bu muhteşem binada bir ofisimin olacağını.
(Herkes gibi Necla hanımın babası da bir iki yıl çalışıp dönerim diyenlerden olsa gerek ama dönmeyince ailesini getirip hep birlikte çalışıp döneriz düşüncesindeki bildiğimiz ilk nesil insanlarından, ya da Hollanda’nın imkanları çok, çocuklar burada okuyup bir meslek sahibi olsun diyenlerden olmalı )
6 kardeşiz 5 kız, 1 oğlan, ben ilkokul beşe kadar okudum o zamanlar ilkokullar altıya kadardı. Beşten sonra okulu babamın isteği üzerine bırakıp çalışmaya başladım. İşe başladığımda tam 13 yaşındaydım malum o zamanlar kız çocuklarının okuması pek teşvik edilmiyordu.
(Yanılmışım demek ki baba bir an önce üç-beş kuruş biriktirip Türkiye’ye geri dönmek isteyenlerden. Yoksa o yaşta çocuk işe gönderilir mi? )
> 13 yaşında başladığım çamaşır fabrikasında tam 8 yıl çalıştım.
( Her ne kadar babam beni okutmadı, okusaydım farklı yerlerde olurdum vb cümlelerle babasına sitem etmiyor ama suskunluğu çok şeyi anlatmaya yetiyor.)
> Hatta ilkokul öğretmenim babama gelip, “Bu kız çok zeki, çok akıllı okuluna devam etsin” dedi ama olmadı işte!
(Yanılmamışım içinde okuyamamanın uhdesi kalmış işte derken o öyle şeyler anlatıyor ki insan bu kadar olumlu bakar hayat diyorum. Hatta Hollanda gibi bir yerde nasıl bir çocuk işe başlar, yasalar müsaade etmez ki demek istiyorum, vaz geçiyorum).
> İyi ki de erken işe başlamıştım. Tam 8 yıl çamaşırhanede çalıştım. Orası benim için adeta bir üniversite oldu. Alın terinin, emeğin, insanları tanımanın, iş hayatının yönetmenin ve yönetilmenin ne demek olduğunu öğrendim. Bu yüzden babama teşekkür borçluyum, o zaman çalışmamış olsaydım belki şimdi burada olmazdım, değil mi?
(Gerçekten hayırlı evlat örneği)
> Yaşım 21 olmuştu evlendim ve iki yıl Türkiye’de yaşadıktan sonra tekrar Hollanda’ya döndük
(Genelde Hollanda’da evlenen vatandaşlarımızın yüzde 99’u eşlerini Hollanda’ya getirir. Erkekse ithal damat, kadınsa İthal gelin. Farklı ilginç ve başarılı bir hayat hikayesi var Necla Koçak’ın dinlemeye devam edelim)
HOLLANDA’NIN FIRSATLAR ÜLKESİ OLDUĞUNU FARK EDİYOR
> İki yıl evde kaldım, ev hanımı diyelim fakat evde kalmakla boş durmadım. Araştırdım sürekli kendime uygun, başarılı olabileceğim ne yapabilirim derken ETBK (Eindhoven Türk Kadınlar Birliği) hazırlamış olduğu bilgisayar ve 10 parmak daktilo kursları aldım.
Daha sonra belediyenin bir projesi çıktı yoluma, amacı şöyle idi. Kadınları özellikle yabancı kökenli kadınları iş hayatına hazırlamak. Bu çerçevede hem okuyup hem de çalışma imkânı veriliyordu. Tam benlikti. Hem eğitim alıyor hem de haftada 32 saat çalışıyordum.
1990 yılında hem çalışıp hem okuyarak diplomamı aldım. Diplomamı almak kendime olan özgüvenimi fazlası ile artırmaya yetmişti.
Okumanın sonu olur mu hiç, araştırmalarıma devam ettim, Hollanda okumak isteyenler için bir imkanlar ve fırsatlar ülkesi çünkü.
(Yıllardır anlatacak birini bekliyormuş gibi hayat hikayesini soluksuz anlatmaya devam ediyor Necla Koçak. Ben de gerekmedikçe sözünü kesmemeye özen gösteriyorum )
> Tilburg’da bir yüksek okul buldum HBO (Hogere Broep Onderwijs ) Yüksek Meslek Okulu. 5 yıllık bu okulu bitirmem halinde özel ya da kamu sektöründe yönetici, menajer, koordinatör, insan kaynakları gibi alanlarda iş bulabilecektim. Başladım 5 yıllık okulu 6 yılda tamamlayıp diplomamı aldım.
(Sesinde heyecanın tonunu düşüyor 5 yıllık okulu 6 yılda tamamladım derken. Dayanamayıp soruyorum çocuğun yok mu ev işleri falan nasıl yetişiyorsun? )
“4 kız çocuk annesiyim 2 de torunum var. O dönemlerde çocuklarım küçük ve hatta üçüncü çocuğuma hamileydim. İnsan isterse her isi başarır yeter ki istesin. Yoğun bir o kadarda zorlayıcı uzun seneler geçti….
Ayrıca sadece okul, ev, iş , çocuklar değil sosyal sorumluluk projelerinde de görev aldım. Bunlardan bir kaç örnek vermek gerekirse:
2000’li yılların başında bir gurup gönüllü kadınlarımızla Eindhoven Fatih Camii kadınlar kolunu kurdum ve 8 yıl başkanlığını yaptım. Daha sonra ilk ve orta okul talebeleri icin okul dışı eğitim, ev ödevlerine yardım amaçlı (MBIA talenten centrum) dershanesi kurdum. Türk ailelerine yönelik pozitif çocuk eğitimi kurslarının başlatılması için yaklaşık 10 vatandaşı eğitip kurslar verdirdim.
Çocuklarımızın sanatla buluşması için Ney kursları hazırladık. Hollanda’da tek olan Neyzen Sinan hocamızla yıllardır ney derslerinin verilmesinde öncülük yaptım.
Engelli çocuğu olan vatandaşlarımıza yönelik MEE Zuid Oost Branbant bölgesinde çalışmalar yaptım.
PvdA regio Eindhoven bölge yönetim kurulunda görev aldım ve hala kadınlar kolunda görev yapmaktayım
(Kolay olmadı ama dedikten sonra sözünü kesip sordum. Anlattıkları yaşadıkları, tanık olduğu olaylar ayrı bir yazı hatta kitap konusu, olur diyor ve Necla hanımı dinlemeye devam ediyorum. Adı sadece Eindhoven’da değil diğer şehirlerde de duyulmaya başlayan Necla Koçak’ın adı YETİŞ NECLA olur adeta. Bugün olmuş hala ihtiyacı olan insanlara dokunabilmek, destek olabilmek belki de yapılan en güzel hizmettir. İnsani çok çalışmak yormaz boşa zaman kaybetmek yorar.
Bıkmadan usanmadan bana ne demeden ihtiyacı olan herkesin yardımına koştuğunu, ufak çaplı yaptığım araştırmalardan öğrendim. Kadınlarımızın üretken ve çalışkan olduklarının, fırsat verildiğinde neler başaracaklarının canlı örneği Necla Koçak. )
NECLA HANIM’IN PARLAK ZEKASINI EİNDHOVEN BELEDİYESİ FARK EDİYOR
Okulun bitmesine bir yıl kala hazırladığı tez çalışması (Onderwijs Steunpunt Eindhoven) Eindhoven belediyesi tarafından fark edilir ve bünyelerine alırlar. Böylece Necla hanımın belediyeye görevli olarak başlamasının ilk adımı ve yılardır verdiği emeğin karşılığı olmuştur. Bu çalışmada yüzlerce Türk ailelere ve öğrencilere, yol gösterip, tavsiyelerde bulunup, okul başarılarının, devamlılığının ve okul seçiminde yardımcı olmuştur. Okullarda yabancı ailelere ve öğrencilere karşı olan önyargıları yıkmak için, öğretmenlere ve okul görevlilerine seminerler, vermiştir.
Hollanda bir imkanlar ülkesi olmasına rağmen anne babanın eğitim seviyesine, dil ve çocukları ile geçirdikleri kaliteli zamana bakarak okul tavsiyeleri verildiği bir gerçektir. Onun için, Yok öyle, saldım çayıra, Mevla kayıra veya okulun kapısında bırakıp, eti senin kemiği benim! Belki eskiden öyleydi ama simdi anne ve babalara büyük sorumluluk düşmekte!
8 yıl Onderwijs Steunpunt Eindhoven görev yaptıktan sonra Hollanda Kraliçesi Maxima’nın bizzat desteklediği “ KRACHT ON TOUR” adlı bir projenin amacı Kadınların ekonomik gücünün geliştirilmesi güçlendirilmesi konularını içeren bir projenin Eindhoven sorumlusu olarak başına getirildim. tam 6 yıl da bu projede görev yaptım. Bu proje sayesince bir çok kadınlarımız iş buldu veya kendi işyerini açıp iş is sahibi oldu. Proje sona erdi…
AFİLİ WORK NEDİR, NE VAAD EDİYOR?
> Ve iki yıl önce AFİLİ WORK adlı kendi firmamı kurdum. Hayatımda yen bir dönüm noktası
(Afili WORK’u kurdum derken çok kez şahit olduğum ilk çocuğunu doğurmuş annelerin yüzündeki mutluluğun aynısını ya da üniversiteyi bitirmiş istediği işe girmiş bir gencin yüzündeki heyecan vardı yüzünde ses tonunda.
Ve söyleşinin ikinci bölümüne başlarken hemen sordum. Bir gününüz nasıl geçiyor, ev işleri, çocuklar, yaptığınız işler? Bu kadar uğraşı için zamanı nasıl değerlendiriyorsunuz, sizin bir gününüz kaç saat?)
> Elbette benim günüm de herkes gibi 24 saat. Fakat ben çoğu insan gibi sabah, öğlen akşam TV programlarını hiç seyretmedim. Seda Sayan, Müge Anlı gibi çoğunun bağımlısı olduğu programların adını bile dışarda insanlardan duyuyorum. Çok nadir TV dizisi izlerim o da dinlenmek amaçlı. Ben süper biri değilim. Ben zamanı işime, sosyal calışmalarıma, çocuklarıma, evime ayırdım. Hala da öyle.
Çünkü hayat kısa, zaman çok değerli. Geçen zamanı geri getirmek mümkün değil. O halde zamanımızı çok çok iyi planlı, kendimiz, işimiz ve çevremiz için kullanmak zorundayız.
Yaklaşık 40 yıllık yıllık deneyim, tecrübe, başarı ve hayat mücadelemizi Afili Work’da topladık ve bunlar şirketimizin misyonu ve amacı oldu.
(Çalışmak isteyen herkese bu ülkede iş var, eğitim imkanları var. Çalışkan insanların yolu mutlaka güzel insanlarla kesişiyor ve ihtiyacı olduğu konuda uzanan bir el oluyor. Bunu canlı örneği Necla Kocak)
> Afili adı parlatılmış gösterişli, parlak demek, work ise malum iş. Neden böyle bir isim düşündüğüm ise yine yaptığımız iş ile alakalı. Biz kiralık işçi bürosu yani UİTZENBUREAU değiliz özellikle belirtmek istiyorum. Afilin Work Re-integratiebureau voor anderstaligen.
PANDEMİYİ DE FIRSATA DÖNÜŞTÜRÜYOR…
Şirketi kurar kurmaz pandemi başladı. Pandemi dönemi beni etkilemediği gibi faydası da oldu desem yalan olmaz.
Bu dönemde daha önceki tecrübelerime dayanarak şirketin alt yapısını daha sağlam temellere oturmak için zaman kazanmış oldum.
Bu zamana kadar ya belediyenin çatısı altında ya da diğer projelerin uygulama alanında çalışıyorduk. Afili Work ile kendi projelerimizi kendimiz üretip sadece Eindhoven’da değil ülke çapında uygulanması için çalışıyoruz.
Şu anda ben dahil konusunda uzman iki Türk, ikisi Hollandalı olmak üzere 4 kişilik ekibiz. Fakat ülke çapında projeler uygulamaya geçtiğinde diğer şehirlerde de ofislerimiz olacağı için ekibimizdeki sayı artacak.
Şirketimizi özellikle göçmen kökenli insanlara yönelik hizmet vermekte. Hollanda’da yaşayan, bir sekilde işsiz kalan, işinden memnun olmayan, mesleği olduğu halde mesleğine uygun işte çalışmayan ve iş değiştirmek isteyen herkes için kuruldu.
İçinde en küçük bir çalışma isteği, hırsı, azmi varsa biz o insanları işe hazırlıyor, mutlu olacakları, yeteneklerine göre işlere hazırlıyor yerleştiriyoruz. İnsan sevmediği işte başarılı olamaz.
( O kadar heyecanlı, kendinden emin anlatıyor ki, sözünü kesip bir iki örnek vermesini istiyorum )
> Türkiye’den Hollanda’ya evlilik yolu ile gelmiş Türkiye’de yüksek okul mezunu bir danışanımız vardı.
(Yardım ettiklerine müşteri, hasta ya da başka bir isimle değil Danışan diye hitap etmeleri dikkatimi çekiyor)
> Hollanda’da çalıştığı iş ne mesleği, ne ilgi alanı ne de eğitimi alakalı değildi. Zamanı gelmişti ve artık o da kendine uygun, severek çalışacağı bir işi olsun istiyordu. Bize başvurdu. Kendisini yönlendirdik yardım ettik, sirket sahibleriyle buluşturduk ve şu anda inanır mısınız yeni işine öyle severek gidiyor ki; kendine güveni geldi ve yapabileceğine artık o da inandı.
Afili Work başarılı olduğu alanlardan biri de iş pazarında geniş network’u ( baülantıları ilişkileri ) olması.
Hollandalıların bir sözü var “ Konuşma yap” biz de yaşadıklarımızdan, gördüklerimizden tecrübelerimizden hareketle emin adımlarla yolumuza devam ediyoruz.
“PES ETMEMEK BAZI KAPILARI ZORLAMAK LAZIM!”
( Bu kadar Hollandalılarla iç içe hem de iş pazarında çalışırken, üstelik bir çok insanın ön yargılı olduğu baş örtüsü ile hiç ayrımcılığa uğramış mıydı acaba. Necla hanım anlatıyor ama o anlatırken kafamda oluşan soruları sormaktan da kendimi alamıyorum )
> Gerçekten çalışmak isteyen insan bahane üretmez. Yok küçük çocuğum var, yok dil bilmiyorum, yok ben ne cefalar çektim. Ben hiç ayrımcılığa uğramadım. Tabi ki herkes gibi ben de önyargılı davranan kişilerle karşılaştım, bunlardan bir tanesi çocuğumun öğretmeni ile yaşanan bir durum.
HBO diploma törenim için çocuklarımın öğretmeninden o gün için izin istemeye gittiğimde öğretmeni bana, “Ne güzel Necla hanım, demek diploma aldınız, dil kursunu başarıyla bitirmişsiniz. Az önce söylediğim gibi ben Yüksek Meslek okulunu bitirmiştim. Bir kaç kez böyle durumlarla karşılaştım ama benim cevabım başarımız oldu.
Bu tür ayrımcılık demeyelim de ön yargılar beni asla engellemedi, aksine daha çok azimle calışmama vesile oldu.
Ben ayrımcılığa uğradım, diyen varsa da mutlaka bir sorun vardır, bir anlaşamamazlık ya da kendini ifade edemeyiş vardır.
Pes etmemek, bazı kapıları zorlamak lazım, kimse kimseyi kırmızı halı sererek karşılamaz. Hiç bir başarıda altın tepside sunulmuyor.
Yok ben ayrımcılığa uğradım yok, bu bahanelerle kimse tembelliğine kılıf uydurmasın.
Yeter ki içinizde çalışmak için küçük bir kıvılcım, küçük bir ışık olsun biz onu görelim yeter.
Afili Work Re-integratieburau olarak aşağıdaki hizmetleri vermekteyiz:
- Individuele begeleiding/coaching
- Werkfit
- Naar werk
- Jobcoachtrajecten
- Spoor1 en 2 trajecten
- Participatie trajecten
- Activerende groepstrainingen
HOLLANDA 3 ŞEHİRDEN İBARET DEĞİL
(Söyleşinin sonuna geldik son olarak söylemek istediği bir şey yar mı? Gelecekle ilgili planlar, projeleri nelerdir sormadan olmazdı.)
> “Hollanda geneline açılmanın zamanı geldi. Bu arada size de söyleceklerim var. Hollanda Rotterdam, Amsterdam, Den Haag’dan ( Lahey) ibaret değil. Hollanda Türk basını maalesef bazı istisnalar hariç bu üç şehirdeki olayları, insanları ve etkinliklerini haber yapıyor. Siz bu üç şehir dışına çıkan bu tür söyleşi yapan ilk basın mensubusunuz, inşallah son olmazsınız.
Diğer şehirlerde yaşayan o kadar çok başarılı insanlarımız var ki, maalesef seslerini duyuramıyorlar. Bu tür haberlerin, vatandaşlara ve özellikle gençlere yol göstermesi ve örnek olması için çok önemli buluyorum, motive eder, moral olur.
Size şahsım, ekibim ve danışanlarım adına çok teşekkür ederim…
(Biz de Necla hanıma teşekkür ederken, söyleşi esnasında ve dönüş yolunda beynimde yanan ışığın kelimelere dökülmesi şöyle oldu: “Hollanda’ya Türk işçi göçünün 40. Yılında “ 40 yıl, 40 insan 40 öykü” başlığında söyleşiler yapmış önce yayınlamış sonrada bir kitapta toplamıştım. Önümüzdeki yıl göçün 60. Yılı. O halde “ 60. Yıl, 60 insan, 60 öykü” yazı dizisinin ilki Necla Koçak neden olmasın!)
Necla Koçak ile ileTİşim ve Afili Work hakkında daha fazla bilgi için:
Email: info@afiliwork.nl
Yavuz Nufel- N’haber- Eindhoven