Hollanda’dan bir kültür heyeti, Türkiye ile Hollanda arasındaki Dostluk Anlaşması’nın 100., İşgücü Anlaşması’nın ise 60. yıldönümü kutlamak, iki ülke arasındaki kültürel ve sanatsal iş birliğini artırmak amacıyla İstanbul’a gitti.
Heyetten Hollanda Uluslararası Kültürel İşbirliği Büyükelçisi Dewi Van De Weerd ile Hollanda Krallığı İstanbul Başkonsolosu Arjen Uijterlinde Akşam Cumartesi’nin sorularını yanıtladı.
HOLLANDA İLE TÜRKİYE 4 ASIRDIR HİÇ SAVAŞMADI
Hollanda ile Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin tarihi 17. yüzyıla uzanıyor. 1612 yılında ilk Hollanda Elçisi Cornelis Haga İstanbul’a atanmış, aynı yıl Sultan I. Ahmet tarafından Hollandalılara “Ahidname-i Hümayun” verilmişti. Bunun tesisi ile Hollandalı tüccarların Osmanlı İmparatorluğu’ndaki faaliyetleri de artmıştı. 400 yılı aşan bu süreçte hiçbir savaşta Hollanda ile karşı karşıya gelmedik. Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk daimî temsilcisi ise 1859 yılında Lahey Elçisi olarak atanan Yahya Karaca Paşa olmuştu. Cumhuriyetin ilanından sonra Hollanda ile akdedilen ilk Anlaşma 1924 yılında imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti ile Felemenk Kraliyeti Arasında Muhadenet Muahedenamesi” yani Dostluk Anlaşması idi. Bu anlaşma sonrası Hollanda ile yakın ilişkilerimiz ve diyaloğumuz oldu. Bu yıl da Dostluk Anlaşması’nın 100., İşgücü Anlaşması’nın ise 60. yıldönümünü kutluyoruz.
Bu sebeple Hollandalı bir heyet uzun yıllara dayalı bu dostluğu kutlamak, iki ülke arasındaki kültürel ve sanatsal iş birliğini artırmak amacıyla İstanbul’a geldi. Hollanda’nın Uluslararası Kültürel İşbirliği Büyükelçisi Dewi van de Weerd başkanlığındaki heyette birçok Hollandalı yönetici ismin yanı sıra Hollanda’nın dışişleri ile eğitim, kültür ve bilim bakanlıklarından temsilciler de hazır bulundu, heyeti ise Hollanda Krallığı İstanbul Başkonsolosu Arjen Uijterlinde ağırladı. Ziyaret boyunca Hollandalı heyet, Türkiye ve Hollanda toplumları arasında kültürel bağları güçlendirmeyi ve karşılıklı anlayışı teşvik etmeyi amaçlayan bir dizi görüşme gerçekleştirdi. Biz de bu ziyaret sırasında sorularımızı Hollanda’nın Uluslararası Kültürel İşbirliği Büyükelçisi Dewi van de Weerd ve Hollanda Krallığı İstanbul Başkonsolosu Arjen Uijterlinde’ye yönelttik.
HOLLANDA ULUSLARARASI KÜLTÜREL İŞBİRLİĞİ BÜYÜKELÇİSİ DEWİ VAN DE WEERD: TÜRKİYE İLE YENİ İŞBİRLİKLERİNE HAZIRIZ
Etkili bir kültürel diplomasinin; karşılıklı diyalog ve iş birliğini vurgulaması bizim Türkiye ile aramızda temel anlayışımız oldu. Birbirimizi daha çok dinleyerek, iletişim kanallarını açık tutarak ve ortak kültürel girişimleri teşvik ederek iki ulus arasındaki paylaşımın çeşitliliğini arttırabilir ve kültürel anlayışı derinleştirebiliriz. Düzenlenen toplantılar, sergiler, festivaller veya değişim programları gibi çalışmalar aracılığıyla bireyler arası irtibatın geliştirilmesine yardımcı oluyor ve iki ülke arasındaki 100 yıllık dostluğu pekiştiriyor. Hollanda ve Türkiye, 400 yıllık barış, 100 yıllık dostluk ve 60 yıllık işgücü göçü ile örneklenen, yüzyıllar öncesine dayanan tarihi bağları paylaşıyor. Bu durum halklarımız arasında kültürel işbirliği, değişim ve dostluğu teşvik ediyor. Ulusal bir çiçeği, görsel sanatı, mimari etkileri ve Leiden Üniversitesi’ndeki 400 yıllık Türk dili araştırmalarında olduğu gibi birbirimizin kültürüne ve diline olan karşılıklı ilgiyi paylaşıyoruz. Ayrıca günümüzde Hollanda’da yaşayan çok sayıda Türkiye kökenli vatandaşımız gibi ailesel bağlarımız da var. Bu tarihi bağların iki ülke arasındaki kültürel ilişkiler için zengin bir doku oluşturmasından, karşılıklı takdir ve işbirliği için bir çerçeve sunmasından mutluluk duyuyorum.
Çok eskilere dayanan dostluğumuzu kutladığımız bu yılda, sahip olduğumuz zengin kültürel iş birliğini ve bunun önemini özellikle vurgulamak istiyoruz. İstanbul’u hep birlikte ziyaret ettiğimiz çok yönlü kültürel heyetimiz, halihazırda iş birliği yaptıkları kurum ve kişilerle görüşüyor, uyguladıkları ortak projelere izleme ziyaretleri gerçekleştiriyor. Bu yolla birbirimizi hangi alanlarda daha fazla güçlendirebileceğimizi görmek istiyoruz. Türkiye’nin sahip olduğu zengin kültürel ortamdan kurum ve kişilerle yeni iş birlikleri kurmayı da hedefliyoruz. Bu yıl için planladığımız, Hollanda ve Türkiye arasındaki akademik, kültürel ve sanatsal iş birliklerine odaklanan projelerin gerçekleşmesini de sabırsızlıkla bekliyoruz.
HOLLANDA KRALLIĞI İSTANBUL BAŞKONSOLOSU ARJEN UİJTERLİNDE: ORTAK TARİHİMİZE DEĞER VERİYORUZ
Türkiye uzun yıllardır uluslararası kültür politikamızın öncelikli ülkelerinden biri oldu. Bunun temelindeki fikir, var olan ilişkilere yeni bir ivme kazandırmak ve Türkiye’deki kültür aktörleriyle yeni ortaklıkları teşvik etmek. Diplomatik ilişkilerimiz 400 yılı aşkın bir geçmişe dayanıyor ve İstanbul’daki anıtsal değer taşıyan Hollanda Sarayı, Hollandalıların bu ülkedeki kesintisiz varlığının tarihine tanıklık ediyor. Ortak tarihimize değer veriyor ve güncel iş birliğimizden kıvanç duyuyoruz. İki toplum birbirine derinden bağlı ve birbirini karşılıklı olarak zenginleştiriyor. Yarım milyon Hollanda vatandaşı Türkiye kökenli ve bu kişiler iki ülke ile toplum arasındaki etkileşimi güçlendirmeye katkıda bulunuyor. Bu karşılıklı ticaret ve yatırımlar için olduğu kadar sanat ve kültür için de geçerli.
Kıtaların kesiştiği, kültürlerin buluştuğu, harika ve eşsiz bir ortam, bu konumda birbirini takip eden üç şehrin tarihi ve Hollanda Sarayı’nın muhteşem yerleşkesi İstanbul’u benim için unutulmaz bir görev yeri haline getiriyor. Şehirde dolaşmayı, şehrin havasını hissetmeyi, arkeoloji ve sanat müzelerini ya da tarihi yerleri ziyaret etmeyi, pazarlarda oturup Türk çayı ve kahvesi içmeyi ya da esnaf ve taksi şoförleriyle Türkçe pratik yapmayı seviyorum. Türkler son derece misafirperver, esnek ve özellikle doğaçlama konusunda çok iyiler. Profesyonel hayatında planlamayı ve verimliliği seven bir Hollandalı olarak, trafiğin öngörülemezliği ve zaman yönetimi bazen zorlayıcı olabiliyor. “Burada sıkılmanıza imkân yok”, muhtemelen en sık kullandığım ifadelerden biri.
Ali Demirtaş – Akşam