Cibuti’den bildiriyoruz… “Cibuti’yi ne biliyorsun ki oradan ne bildireceksin?” demeyin. Ben de düne kadar adı ve bir Afrika ülkesi olduğu dışında bir şey bilmiyordum. Ama daha fazlasını öğrendim ve oranın hali pür mesainin yazmanın bir insanlık borcu olduğunu fark ettim. Yangına su taşıyan karınca kadar katkımız olabilecekse ne mutlu bize…
Geçtiğimiz günlerde Hollanda’da bir işadamımızı ziyaret ettim. 30 yıldır tanıdığım bu iş adamının iş yerine bu zamana kadar hiç gitmemiştim. Yolum o tarafa düşmüştü, bir kahve içimi uğradım. Daha önce tahminlerimin çok ama çok üstünde bir yatırım, on binlerce metrekare alanda kurulu tesislerde yaptığı üretim ile faaliyet gösterdiği sektörde her türlü alet ve edevatı üreten pazarlayan devasa bir şirketmiş.
Allah biliyor ya giderken bir toptancı ya da bir aracı firma diye düşünmüştüm.
Her ne ise, bir süre sohbetten sonra tesisleri ve sektörde ürettiği, ürettirip pazarladığı alet, makine, cihazların olduğu alanları gezerken, itiraf ettim, önyargılı olduğumu söyledim.
Haftaya Cibuti’ye gideceğini söyledi. Zaman zaman çeşitli Afrika’nın fakir ülkelerine gittiğini ifade etti.
Hiçbir yerde görmedik, duymadık, dedim..
Ağabey bu da duyulması, çünkü bazı yardımlar gösteriş, reklam olsun diye yapılırsa bir kıymeti olmaz, diye beni tembihledi, yazmamam için söz vermemi söyledi. Bana gittiği yerden fotoğraf yollaması ve gözlemlerini yazması kaydı ile söz verdim.
Sözüm söz, o kardeşimizin adını soy adanı, şirketini yazmayacağım ama Cibuti’yi yazacağım.
Cibuti hakkında
Haritada yerini Google’a sormadan çoğu kimsenin bulamayacağı bir ülke.
Cibuti kuzeydoğu Afrika’da Umman Denizi’ne bağlı Aden Körfezi ve Kızıldeniz kıyısında yer alan ve halkının yüzde 95’i Müslüman olan bir ülke. 27 Haziran 1977 tarihinde bağımsızlıklarını ilan edene kadar Fransız sömürgesi olarak olan bir ülke Cibuti.
Resmi dilleri Arapça ve Fransızca. Başkentleri ise ülkenin ismi ile aynı Cibuti.
Dünyanın en fakir en çok yoksullukla açlıkla mücadele eden Somali, Etiyopya ve Eritre’ye komşu.
Nüfusu bir milyon bile olmayan Cibuti’de açlık ve yoksulluk komşu ülkelerinden farksız.
Yüzölçümü 23 bin 200 kilometre kadar. Mukayese etmek açısından Hollanda’nın tam yarısı kadar toprağa sahip.
Hollanda 17 milyon insanı beslerken, Cibuti’nin bir milyon insanı açlık ve sefalet içinde.
Gelir kaynakları bir yana Cibuti halkı yaşayabilmek, temiz bir bardak su içebilmek için dünya ülkelerinin yardımına muhtaç.
Cibuti’ye yardım eden ülkeler arasında en fazla yardım Türkiye’den, Avrupa’dan ve özellikle Avrupalı Türklerden…
Ülkede içme suyu en büyük sorun. Zaman zaman Avrupalı Türkler çeşitli yardım kuruluşları aracılığı ile ülkede kuyular açarak Cibutililerin hayatta kalmaları için yardımlar yapıyor.
Gözlemler ve İzlenimler
İşadamı kardeşim söz verdiği gibi fotoğraflar yollamaya başladı. Fotoğraflara bakmak zaten her şeyi anlatıyor. Eğer Tik-Tok’tan ve diğer sosyal medya ağlarından vakit bulup birkaç dakika fotoğraflara bakanlar anlar.
O fotoğraflara bakınca insan kendinden utanıyor, yediklerinden giydiklerinden, şikayet ettiklerinden, eksiklerim var diye dert ettiklerinden.
Fotoğrafları yollayınca nasıl durumlar dedim, aynen şöyle yazmış kardeşim; “ Abi burayı görmeyen insanlar elindeki sahip olduklarının kıymetini anlayamaz. Yemeğin, daha da önemlisi içme suyunun olmadığı, ev demeye bin şahit lazım barakalarda, teneke evlerde yaşıyorlar. Yaşamak denirse. Dünyanın öbür yüzü yani israfın, şikayetlerin had safhada olduğu, dünyanın bu yüzünden habersiz bir yaşam sürenler. Anlatacak o kadar çok şey var ki acı, hüzün üzüntü karmakarışık duygular içinde anca bu kadar ifade edebiliyorum. Yaşadığım sürece çocukların o perişan, çaresiz yine de çocukça sevinen halleri gözümün önünden gidecek gibi değil.
Abi kısaca Allah’ın dünyamıza verdiği nimetleri adaletsizce paylaşmanın fotoğrafları bunlar vesselam”
Türkiye olarak yapılan maddi ve gıda yardımlarının yanı sıra manevi yardımlarına örnek ise Abdülhamit Han Cami.
Zaten Cibuti halkı 7’den 77’ye Türk olduğumuzu öğrenince bir başka sevgi ile çeviriyorlar etrafımızı. Hangi iş adamı, hangi yardım kuruluşu bir yana, bu haber yorum sadece ve sadece her fırsatta şikayet etmeyi yaşam tarzı haline getirmiş, gözü, midesi, vicdanı, beyni aç yaratıklar içindir
Haber – Yorum: Yavuz Nufel
NHaber.nl – ÖZEL