Wilders’in liderliğindeki ırkçı PVV (Özgürlük Partisi), Dilan Yeşilgöz liderliğindeki VVD (Özgürlük ve Demokrasi Partisi), Pieter Omzigt liderliğindeki NSC (Yeni Sosyal Sözleşme) ve Caroline van der Plas liderliğindeki BBB (Çiftçi Vatandaş Hareketi) arasında anlaşma sağlandı ve Hollanda tarihinin en sağcı hükümetinşn kurulması için geri sayım başladı. Hollanda’nın yeni başbakanı ve bakanların kimler olacağı beklenirken söz konusu partilerin uzlaştıkları noktaların neler olduğu da ortaya çıkıyor. İşte Hollanda’nın Yeni Koalisyon Hükümeti Protokolünde yer alan başlıca konular:
Hollanda’da 22 Kasım 2023 tarihinde yapılan erken genel seçimden altı ay sonra yeni hükümet protokolü önceki gün kamuoyuna sunuldu. Protokolde başta göçmenler olmak üzere ülkedeki emekçilerin haklarının gaspına yönelik uygulamalar öne çıktı.
Geert Wilders’in liderliğindeki ırkçı PVV (Özgürlük Partisi), Dilan Yeşilgöz liderliğindeki VVD (Özgürlük ve Demokrasi Partisi), Pieter Omzigt liderliğindeki NSC (Yeni Sosyal Sözleşme) ve Caroline van der Plas liderliğindeki BBB (Çiftçi Vatandaş Hareketi) arasında anlaşmaya varılan hükümet protokolü ile Hollanda tarihinin en sağcı hükümeti başbakan ve bakanlar belirlendikten sonra işbası yapacak.
Koalisyon partilerinin “Umut, cesaret ve gurur” adı verdikleri hükümet protokolü gene bu partilerin deyimi ile “Şimdiye kadarki en katı iltica kabul rejimi ve en kapsamlı göç kontrol paketi” sunmayı hedefliyor.
Bu hedefe varmak üzere hemen bir geçici İltica Kriz Yasası hazırlanacak. Bu yasa ile birlikte yakın dönemde yürürlüğe giren ve ülkeye gelen sığınmacıları belediyelere adil bir şekilde paylaşımını hedefleyen Yayılma Yasası geri çekilecek. İltica Kriz Yasası ile ülkeye gelen sığınmacılar kayıt altına alınacak, ancak bunların sığınma başvuruları iki yıl boyunca işleme alınmayacak. Öte yandan ilticası kabul olan kişilere konut bulmada öncelik verme uygulaması ile ilticacıların aldıkları süresiz oturum uygulamasına da son verilecek. Sınır kontrolleri AB ile uyum içerisinde devreye girecek. Ayrıca yine AB ile anlaşmalı olarak gerekli durumlardı AB bölgesinde uygulanagelen iltica politikasından farklı geçici bir politikanın izlenmesinin koşulları araştırılacak. Ülkeye gelen ilticacıların itiraz vb. hukuksal hakları oldukça sınırlandırılacak. Birleşmiş Milletler Mülteci Sözleşmesi’nin ‘modernleştirilmesi’ için çaba harcanacak.
HOLLANDA’YA GÖÇ ETMEK İSTEYENLERE SINIRLANDIRMA
Ekonomik göçe, beyin göçüne ve öğrenci olarak Hollanda’ya gelmeye yeni sınırlandırmalar getirilecek. Vatandaşlığa geçmek için 5 yıl yerine 10 yıl Hollanda’da yaşama şartı getirilecek ve istenilen dil bilme seviyesi yükseltilecek. Wilders bu konuda yaptığı bir açıklamada elbette bu uygulamaların hayat bulmasının zaman alacağını belirtti ve bu kadar sert uygulamanın olduğunu bilen ve öğrenen bir insanın Hollanda’ya gelmek için birkaç kez düşüneceğini tahmin ettiğini ve bu durumun ülkeye gelmeleri sınırlayacağını söyledi.
SIĞINMA BAŞVURUSU KABUL EDİLENLERE YENİ KONUT YAPILACAK
Hollanda’nın temel sorunu olarak bilinen konut sorunun nasıl çözüleceği pek net dile getirilmeyen protokolde, yılda 100 bin yeni konutun yapılacağı ve sığınma başvurusu kabul edilen kişilere konut bulmada artık öncelik verilmeyeceği söyleniyor. Sanki konut sıkıntısını sebebi tek başına ülkeye gelen sığınmacılarmış bir hava yaratılıyor. Oysa şu anki uygulamaya göre var olan sosyal konutların sadece yüzde 10’u sığınmacılara verilebiliyor. Bu uygulamadan vazgeçiliyor olması konut sorununu çözmekten oldukça uzak bir çözüm olacaktır.
MEMUR ÜCRETLERİ DONDURULABİLECEK VE ÇIKIŞLARI VERİLEBİLECEK
Hükümet protokolünün altında imzası olan partilerin seçim döneminde en çok propagandasını yaptıkları konu geçim güvenliği ve alım gücü konularıydı. Konuyla ilgili protokolde vergi kalemleri üzerinde oynayarak çalışanların gelirlerini yükselteceklerine dair çok somut olmayan söylemler var. Oysa asgari ücretin yükseltilmesi ve ağır mesleklerde çalışanların daha erken emekli olması gibi toplumun geniş kesiminde var olan beklentiye bir karşılık verilmediği gibi, devlet memurlarının ücretleri geçici olarak dondurulacak ve yaklaşık 25 bin memura çıkış verilecek. Yanı sıra İşsizlik Yasası ve diğer bazı sosyal yasalarda da kısıtlamalara gidileceğinin sinyali veriliyor hükümet protokolünde. Yeri gelmişken belirtmek gerekirse, Wilders’in seçim programında emeklilik yaşının 65’e düşürüleceği yazılmıştı. Ancak emekliliğe hükümet protokolünde hiç değinilmemiş olması oldukça manidar.
SAĞLIĞA KATKI PAYI DÜŞECEK
Sağlık sektöründe kişisel katkı payını 2027 yılından itibaren geçerli olacak şekilde 385 avrondan 165 avroya düşürülecek. Oysa seçimlerden önce Wilders, kişisel katkı payını kaldıracağını ilan etmişti. Bu payın kısmen de olsa düşmesi ilk etapta iyi gibi görünse uygulamanın başlama tarihinin hükümetin son dönemine denk getirilmesi ve buna karşılık olarak sağlık sigorta primlerinin yükseliyor olması esasında bu uygulamanın emekçiler açısından çok fazla bir yararının olmayacağını gösteriyor.
EMEKÇİYE CİMRİ, İŞVERENE CÖMERT UYGULAMALAR
Emekçiye cimri ve göz boyamacı davranan protokol, sermaye kesimine daha cömert davranıyor. Hollanda’nın iyi bir yatırım ülkesi olması gerektiğini söyleyen hükümet partileri, bu çerçevede girişimcilere/işverenlere getirilen bazı yüklerin kaldırılacağını protokole almış durumdalar. Enerji ve servet alanında işverenlere getirilen ek yeni yüklerin kısmen kaldırılacağı protokolde yer almış. Nitekim hükümet protokolüne reaksiyon gösteren işveren örgütü VNO-NCW, işverenlere dönük olarak hedeflenen bu uygulamaların gerekli olduğunu söyleyerek memnuniyetlerini ilan ettiler.
YENİ ANAYASA MAHKEMESİ KURULACAK
Yasaların Anayasa’ya uygunluğunu denetleyen ve iyi bir yönetimi ve güçlü hukuk devletini hedefleyen bir Anayasa Mahkemesi kurulacak. Gayri safi yurtiçi hasılasının yüzde 2’sinin NATO’nun öngördüğü şekilde yapısal olarak savunmaya ayrılması yasal güvenceye kavuşturulacak. Hollanda’nın hem ulusal çapta hem de AB kapsamında savunma sanayisi için çaba içerisinde olacağı belirtiliyor. Daha önce “benim halkımın durumu kötüyken Ukrayna savaşı benim neyime” diyen Wilders imzasını attığı hükümet protokolünde Ukrayna’yı politik, askeri, maddi ve manevi olarak destekleyeceğini belirtiyor.
“Hollanda, İsrail devletinin var olma hakkını ve güvenliğini desteklemektedir” denilen protokolde, Filistin halkına uygulanan kıyımdan hiçbir şekilde bahsedilmemektedir. Hollanda Büyük Elçiliği’nin Kudüs’e taşınmasının uygun zamanının araştırılacağından da bahsedilmektedir. Önceki hükümet tarafından yapımı planlanan iki yeni nükleer santralin sayısı dörde çıkarılacak.
HÜKÜMET KURMA SÜRECİ NASIL İŞLEYECEK?
Hükümet protokolü önümüzdeki hafta Hollanda parlamentosunda görüşülecek. Daha sonra bir arabulucu önderliğinde başbakan ve bakanlar belirlendikten sonra Birinci Wilders hükümeti iş başı yapacak. Bu sürecin yaklasık olarak bir ayı alacağı söyleniyor. Dört partinin kendi aralarında anlaşmaları sonucu Wilders daha önce başbakanlıktan feragat etmişti. Wilders gibi, diğer üç partinin liderleri de hükümette yer almayacak.
Nuri Karabulut – Evrensel.net