Dünya gündemini tüm dehşetiyle saran lakin; kapanan kulaklara, tepkisiz, tuhaf sessizliğimize riskli anlamlar yükleyen vahşete tanık durumundayız hepimiz !
Evren, yaratıcımız tarafından sevgiyle beslenip, güzelleştirilmişken ve yine eksiksiz, kusursuz hizmetimize sunulmuşken, güya medeniyette zirve yapmış insanoğlunun önce kendisine bahşedilen eşsiz doğayı, sonra dünyamızın bir parçası olan hayvanları ve şimdi de kendi türünü yok etme, sayısını azaltma hadsizliği fazlasıyla endişe verici.
Dünyanın tüm dengelerini alt üst etmeyi hedefleyen, bir kaç isim karşısında yine koca bir sessizliğin hakim olması neyin göstergesi?
Düşünmek lazım!
Ben, kalbi gücümle ne kadar dur diyebilirim?
Ne kadar engel olabilirim, bu canileşen, kaos haline gelen, kan kokan katliamlar adına..
Hep deriz ya hani, yetemediğimiz yerde ‘kalbim acıyor” diye…
Acıyan sadece kalp değil ki, beynim de acıyor benim! Ki, biliyorum; aynı duyarlılığa sahip her insanın da…
“Komşusu açken tok yatamazsın ” diyen bir dini temsil eden bizler, onca sefalete ve kıyıma neden duyarsızız?
Neyin korkusu bu? Üstelik, işgalse dibine kadar işgal edilmişsiz zaten!
Hep söylüyorum; çocuklarımıza yüklenen ve zehir saçan gıda içerikleriyle ,bize ait öz değerlerin yavaş yavaş yok edilişiyle, karanlığa sürüklenen gençlerimizle, bataklık yüklü sistemin çarkına endekslernmiş hayatlarımızla…
Soruyorum, ‘sahi yaşıyormuyuz biz?’
Sevmeyi unuttuk ve huzurla nefes almayı da!
Hep pozitif düşünen beynim, inanın yörüngesini değiştirdi.
Kalemi elime alıp, ‘huzur ve umut kokan bir yazı olsun artık kızım Aygül’ derken, bir bakıyorum ki; satırlar serzeniş, kaygı, umutsuzluk dolu.
Şiddetle red etmeme rağmen, durum bu!
Önüm, arkam, sağım, solum vahşet!
Haberleri izlemek istemiyorum ve ne yazık ki, uzakta kalamıyorum.
Takip etmem gereken güncel bir realite var! Adı dünya!
Nasıl eziyet verici bir mecburiyet bu!
Her yarın, bizim için ahirete bir adım yaklaşımken; hiç hesaplarımıza, duyarsızlıklarımızla yüklü, kul hakkını katabiliyor muyuz?
Tabi ki hayır.
Daha kendi ülkemizin kadınlarının, kocaları tarafından verilen ölüm fermanlarına dur diyemezken, hayvanlara, çocuklara yapılan tecavüzcülerin adaletini, içerde yatan sabıkalılara teslim ederek adaleti sağladığımızı düşünürken, dayın varsa sana adalet var zihniyetiyle “Adalet Mülkün Temelidir ” cümlesinin ağırlığına, hakaret eder haldeyken ve çarkın içinde eritilen değerlerimize, dünde kalacak masallar gibi, çocuklarımıza anlatacağımız hikayeler kısmında rafa kaldırabilir haldeyken, nasıl bize ait dünyaya ve içindeki, göz göre yapılan insan kıyımına dur diyebiliriz ve diyebilirim?
Masumiyetimiz parçalanmış farkında mıyız?
Masumsak insanız, insansak duyarlıyız, değil mi?
Sıralama bu olması gerekirken, topyekün kara listedeyiz!
Yaşam, her canlı için bir mucize… Kimin ne kadar hakkı var bunu yok etmeye?
Ve çok sayın hocalar gurubu; sizler, yağmur yağmadığında bir tabur insanla, toplu dualara sığınıp ve yine toplumsal şifalanmalar konusunda uyarıcı, motive edici kahramanlarımızdınız..
Yahu neredesiniz kaç zamandır?
Bir kedi yada köpek öldüğünde, aç bırakıldığında bangır bangır pankartlar açan, tv kanallarında boy gösteren, yüce ruhlu insancıklarımız ya sizler neredesiniz peki?
Dünya, kan kokuyor kan!
Binlerce kadın ve çocuk kanı!
Bir çok şehir ve devamında ülke yok ediliyor!
Korku ve aksiyon filmi izler gibi izleyip; gün ve haftalık yorumlarla da yarı çekimser, yarı ukala, yarı çaresiz, insan olabilmek bunu gerektirir adlı komik, acınası fikirlerin, yorumların havada uçuştuğu programlarda sessiz, utanmaz çığlıklar atıyoruz ,bu kadarız işte!
‘İnsan olmak‘ neyi gerektirir? Hadi bir kez daha düşünelim, ne dersiniz?
‘Müslüman olmak‘ demiyorum bile ..
Çünkü; ulvi vasıflarla yüklü kimliğin sorumluluğunu taşıyan hiç bir adımı göremiyorum henüz ülkemde!
Şimdiki kimliğimiz,karışık müslümancık hali.
Zayıf, korkak, çaresizliği kendine siper edinmiş dahası görevden saymış dahası bastırılmış köle zümresinden olmak da istemiyorum bize ait coğrafyada!
Allah’ım, biri bana dur desin..
Biliyorum ki; bu kalem büyük sözlere gebe!
Ve tüm iğrençliğiyle, insanlığı hiçliğe itekleyen, canavar düzen kapitalizim, sana isyanım çok çok coşkulu bu günlerde!
Aygül Şamhili-NHaber.nl