Hollanda’ya işçi göçünün 60. Yılında Hollanda’da eli kalem tutan yazar, şairleri tanıtmaya devam ediyoruz. Bu haftaki bir hanım, bir anne ve bir şair…
Onun ilk kitabını henüz okumadan adına bakıp, çocuklar için galiba diye düşünmüş, kitabı elime alıp okumaya başlayınca bu ön yargımdan dolayı mahcup olduğumu itiraf etmeliyim.
Serpil Barın Torunoğulları hanım, ünlü iş insanları Torunoğulları kardeşlerin en küçüğü adaşım Yavuz’un eşi.
Adaşım Yavuz kardeşimin ve eşi Serpil hanımın, sanata özellikle edebiyata olan ilgilerini en kısa yoldan şöyle anlatabilirim. Adaşım Yavuz Torunoğulları boynumdaki HİÇ yazan kolyeyi gördüğünde ceketinin kolunu yukarı doğru sıvadı ve Arapça grafikle HİÇ yazan dövmeyi gösterdi. Sadece adımız değil, dünya görüşümüz, “ HİÇ’tenliğimiz” de adaştı.
Geçtiğimiz haftalarda sosyal medyada ve çeşitli yayın organlarında Serpil Barın Torunoğulları’nın Telaşsız Mavi kitabının imza-tanıtım gününden haberler vardı. Sinema, sanat, tiyatro dünyasının da tanınmış isimlerinin yoğun ilgi gösterdiği imza ve tanıtım günü Fethiye’de gündem olmuştu. İlk kitabını referans alarak ikinci kitabının şiir severler tarafından çok ama çok beğenileceğine inanıyorum. Gelin bu şaire kardeşimizi hep birlikte tanıyalım…
NHaber: Serpil Torunoğulları kimdir?
Serpil Barın Torunoğulları: Doğum tarihimi paylaşmak yerine, Terazi burcunun zarif inceliklerini ve İkizler burcunun meraklı zekasını taşıyan biriyim diyeyim. Hayatım, Muğla’nın göz alıcı doğal güzellikleri arasında yer alan Dalaman, Ortaca ve Dalyan’da, ilkokuldan lise çağıma kadar mükemmel anılarla dolu bir eğitim süreciyle geçti. Ardından, Anadolu Üniversitesi’nde Halkla İlişkiler alanında edindiğim bilgi birikimiyle, farklı sektörlerde kendimi kanıtlamak için cesur adımlar attım. Çalışma hayatımın büyük bir bölümünü turizm sektöründe geçirdim; bu alanın dinamik ve renkli yapısı, bana birçok deneyim kazandırdı. Son olarak, Denizbank’ın Fethiye Şubesi’nde bireysel portföy yöneticiliği yaparak finansal dünyaya olan ilgimi geliştirdim. Evliyim ve iki şahane oğlum var.. Onların eğitimlerini düşünerek 2 yıldır Hollanda’da yaşıyoruz.
NHaber: Şiir sizin için için ne anlam ifade ediyor?
S.Barın Torunoğulları: Şiir, hayatımın en anlamlı parçalarından biri; kendimi bildim bileli her anımda benimle yol almış bir dost gibi. Yazmaya, günlük tutarak başladım ve zamanla bu tutku, içimdeki kelimeleri dışa vurma arzusuyla derinleşti. Yazmak, benim için sadece kalem ve kağıttan ibaret olmadı aksine, duygularımızın ve düşüncelerimizin bir araya geldiği anlam dolu bir iletişim biçimi haline geldi. Gözlemlerimi, hislerimi ve hayallerimi kafiye ve uyumun büyülü dünyasında harmanlayarak şiire yöneldim.
Gece yazdığım şiirler, beni zorlayan, karakter kazandıran ve üzerinde oynamaya izin vermeyen, adeta birer kemikleşmiş eser haline geldiler. Bu sürecin sonunda, ilk kitabımın adını da bu gece derinliklerinde bulduğum ilhamla ‘Pijamalı Şiirler’ koydum. Bu kitabımın, okuyucuların ruhuna dokunan bir yolculuk sunduğunu düşünüyorum.
NHaber: Örnek aldığınız şair, ozan var mı?
Barın Torunoğulları: Kendi tarzıma, aklıma yakın bulduğum Orhan Veli Kanık,
Can Yücel, gibi keskin ve vurucu kalemleri örnek aldım.
NHaber: Şiir yazmak nasıl bir duygu?
Barın Torunoğulları: Şiir, Edebiyatın en samimi çocuğu diye nitelendiriyorum kendimce.
İçinden geldiği gibi çünkü!
Bir kelimeyle oynasan; düşürüyor yüzünü, büzüyor kifayetini.
Etrafımdaki herkes, özellikle kendiyle alakalı, dizelere kulak kabartıyor.
Öyleyse “şiir” hep olsun hayatımızda, çünkü duygusal insanların matemidir!
NHaber: Şiirlerinde genelde hangi temaları işliyorsun?
Barın Torunoğulları: Aşk, sevgi, yaşama sevinci, hüzün, aldanış, samimiyet, hayal kırıklığı, dostluk üzerine her türlü duygudan esinlenerek yazıyorum.
İlk kitabım yukarda bahsettiğim Pijamalı Şiirler oldu. Daha çok gençlik yıllarımda ürettiğim şiirlerden oluşuyor pek çoğu. Daha enerjik şiirler olduğunu söyleyebilirim yaş itibarıyla.
NHaber: İsmi çok ilginç neden pijamalı şiirler, uykudan önce okunması için mi?
S.Barın Torunoğulları: İsmini çok kişi soruyor yeri gelmişken sorduğunuz için teşekkür ederim. Gece yarısından sonra yazılan her türlü yazının, şiirin daha etkileyici olduğunu düşünüyorum. Ve genelde gece yazılan şiirlerden ibaret olduğu için adını pijamalı şiirler koymayı düşündüm. Tabi yaş ilerleyince hayata bakışın da o anlamda değişiyor, ki; ikinci kitabımın adı ise Telaşsız Mavi de yer alan şiirler gibi…
NHaber: Şiir yazmakta amacınız / hedefiniz nedir, okumayan biklmeyenler, merak edenler, kitap yayınlamak isteyenler için soruyorum..
Barın Torunoğulları: Şiir yazmak iyi hissettiriyor bana. Duygularımı kağıda kaleme dökmek bir nevi terapi gibi geliyor. Başlarda tamamen öylesine yazıyordum yani kitap çıkartmak gibi bir düşüncem yoktu o zamanlarda, çok sonradan alaka ve teşviklerle beraber oluştu zihnimde..
NHaber: Genelde yayıncılar şiir kitabı yayınlamamak için adeta söz birliği etmişler,. Oysa şiirin bir okur kitlesi var haliyle, Peki sizce genel olarak şiir gerekli ilgiyi görüyor mu?
S.Barın Torunoğulları: Sanmıyorum.. Herkes hayatının bir döneminde ilgilenir gibi yapıyor fakat sonrasında hayatın gerçekleri arasında boğuluyorlar.
Üzgünüm bu konuda şiir kitapları da gereken ilgiyi görmüyor çünkü.
Okumaya meraksız insanlar, toplum oluşuyor zira.
NHaber: Günümüzde şiir yazan; şiir yazdığını sanan, şiir emekçisi ve gerçek şairler hakkında düşünceleriniz nelerdir?
S.Barın Torunoğulları: Bu konu göreceli bence.. Benim fikrimi iki satır karalayan herkes yazar, şair ünvanını yapıştırıyor sosyal medyadaki profiline..
Ben yazmanın öncelikle doğuştan gelen bir yetenek olduğunu düşünen biriyim. Kabiliyet olacak ki, üzerine gidilsin. Herkes yazabilir elbette, ama herkesin yazdığı defalarca okunup sevilir mi, işte orası tartışılır.. Birilerine dokunup, yüreğinde iz bırakabilirsek ne mutlu. Ayrıca söylendiği gibi şiir yazıldıktan sonra yazanın şairin değildir, okuyanındır, benimseyenindir…
NHaber: İlk Kitabınız Pijamalı Şiirler’in gelirini Mavi Kuş Derneği aracılığı ile ihtiyaç sahibi yoksul ilk okul çocuklarına; ikinci kitabınız Telaşsız Mavi’nin gelirini de Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği aracılığı ile özellikle okumak isteyen kız çocuklarına bağışlamanız da takidire şayan. Her ne kadar siz söylememiş olsanız da biz basından sizi ve imza gününüzü takip etmeye çalıştık ve öğrendik. Peki Serpil Hanım, bir ayağı gurbette bir ayağı sılada olan hem de bir hanım şair olarak sizin söylemek isteyip de bizim sormayı unuttuğumuz bir nokta var mı?
S.Barın Torunoğulları: Kendisi de aynı zamanda bir şair olan Yavuz Nufel üstad, ağabey nezdinde bana bu imkanı verdiğiniz, zaman ayırdığınız için NHaber ailesine çok teşekkür ederim.
NHaber: Nice kitaplara, şiiri öksüz koymayın Serpil hanım…
Editörün notu: Geçtiğimiz ay Telaşsız Mavi’nin Fethiye’de yapılan imza ve tanıtım gününde deyim yerindeyse tüm Fethiye halkı ve seçilmişleri ile atanmışları ile şairlerini yalnız bırakmadıklarına tanık olduk. Ayrıca kitap satışından elde hatırı sayılır miktarda elde edilen geliri Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Fethiye Başkanına teslim etme anına şahit olan arkadaşlarımız, 10 Üniversite 10 da Lise öğrencisine burs verileceği bilgisini verdiklerini Yavuz Nufel’in tabiri ile yazmasak olmaz, bu söyleşi eksik kalırdı.
Yavuz Nufel-NHaber.nl