Politico’nun adı verilmeyen 4 ABD‘li yetkiliye dayandırdığı haberinde, Washington yönetiminin, Gazze‘deki İsrail işgali sonlandıktan sonra, başına “Filistin veya bir Arap ülkesi vatandaşlığına sahip birlik komutanı” ile yetki alanına henüz karar verilmeyen ABD’li sivil danışman atanacağı bir güvenlik gücü birliği kurmayı planladığı ileri sürüldü.
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), Dışişleri Bakanlığı ve Beyaz Saray’da yapılan özel görüşmelerde, “ABD’nin bölgenin geleceğini belirlediği izlenimini vermemek” amacıyla atanacak sivil danışmanın Gazze’de değil Sina veya Ürdün’den çalışmasının planlandığı ortaya atıldı.
İddia sahibi 4 yetkili, konuya ilişkin gizli belgelerin yönetim içerisinde aylardır tartışıldığını ve birliğin başına atanacak sivil danışmanın, bölgenin kaosa sürüklenmemesi için “önemli rol üstleneceğini” savundu.
İddialar, Politico’nun martta sızdırdığı gizli belgelere benzerlik gösteriyor
Martta sızdırılan ve Politico tarafından yayımlanan gizli belgelere göre, ABD Dışişleri Bakanlığı, İsrail’in saldırıları sonlandıktan sonra bölgede “Gazze Geçici Güvenlik Misyonu” (TSMG) adı altında silahlı bir birlik oluşturulmasını önermişti.
“İsrail askeri harekatına destek veren ABD’nin, Filistin halkının tepkisini çekmemesi için misyonun ABD komutasında olmaması gerektiği” vurgulanarak yaklaşık 2 bin Filistinli ve 1000 Arap ülkesi askerinden oluşması planlanan TSMG’nin başına Mısır, Filistin veya İsrail’den “uygun bir kıdemli memur” atanması öngörülmüştü.
İsrail ile koordinasyonu sağlamak üzere ABD’li bir sivil danışmanın TSMG’nin “Genel Direktör”ü olarak atanacağı kaydedilerek, ABD’nin Gazze’ye birlik göndermeyeceği fakat Gazze’deki silahlı direnişlere ilişkin istihbarat sağlanacağının altı çizilmişti.
Buna göre, TSMG’nin “kilit insani yardım merkezleriyle sınırlı küçük bir sorumluluk alanı” ile göreve başlaması ve “kademeli olarak genişlemesi” tasarlanmıştı.
Konu hakkında açıklama yapan ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Vedant Patel, “genellikle bakanlığın herhangi bir konu üzerine görüşünü yansıtmayan sızdırıldığı iddia edilen belgeler hakkında yorum yapmayacağını” ifade etmişti.