Tüm kirlilikleriyle, erkek olmayı tek güç, tek kudret zanneden, salt statüleri adına yaşadığı toplumda bunları baz alarak yer edinmiş dangalaklara gelsin bu yazım…
Sizi isim isim deşifre etmeyi ne çok isterdim…
Buzullar ülkesinin kraliçesi olmaya karar verdim…
Bir kadının iş hacminin içinde, güç kazanmasına tahammülü olmayan, sadece görmek istediği alanda hayal eden, başarılı olmasına engel olmak adına bin bir türlü entrikayla çamurlaşan kimlikli dangalaklar, biz kadınlar sustukça onların kemikleşmiş duruşlarına güç kazandırmış oluyoruz…
Kadının bilgisi, eğitimi, iş deneyimi, kendine, çevresine, ülke ekonomisine katkılarını bir kalemde silen erkek hakimiyetine ve içsel dürtüleriyle dışına taşan arzularına cevap vermeden dimdik duran kadınları; yaşamsal savaşlarına eklenen bu ağır sınavları adına bin kez kutluyorum…
Kadına saygıyı ön plana alan dinimizi tanımamanın ve yine geleneksel yaşanan din olgusuyla büyütülmüş erkek çocuklarının kadına bakış açısının paralelinde zihinlere iyice yerleşmiş sonuçları bunlar…
Ve ancak bilinçli anneler değiştirebilir bu kara döngüyü…
Görev yine bizde…
Süreç uzun, ama biliyorum ki; geleceğin kadınları aydınlıkta…
Kadını cinsel obje olarak gören ve onun tüm evreni kaplayan ve Yüce Allah’ın ‘RAHİM’ sıfatıyla kuşatılmış anneligini, kadın kimliğini zedeleyen, ezmeye çalışan DANGALAK zihniyetli canavarları hukuksal haklarla hakettikleri yerde görmek, FAZLACA HAKKIMIZ FAZLACA…
Elime, kalemime, dilime düşmeyin olur mu?..
Bu kadar yıkanmış cümlelerle geçiştirmeyebilirim.
Dünya hepimizin…
Erkek kolonisine ait bir evrende yaşamıyoruz ki…
Erkek ve kadın bir bütün. Yasadığımız çağda, çağ dışı kalmış canavarlar gibi yol almak nereye kadar?
Düzeltin içinizdeki dürtülere hizmet veren karanlık, çirkin, kaba, ilkel yanlarınızı…
Ve kabul edin; Kadın, NEFES, Kadın Erk, Kadın Güç, Kadın TOPRAK ve ONSUZ EVREN KARANLIK…
Aygül Şamhili-NHaber.nl
