Adına onca şiirler yazılan, şarkılar bestelenen, belki binlerce seminerlere, televizyon programlarına konu olan, sabah programlarının, üçüncü sayfa haberlerinin baş kahramanları kadınlar.
Yarım asır geçmesine rağmen hala kendi gurbetinde kaybolan, buğulu gözlerle hayata tutunan veya özgüven patlaması yaşayan gurbetin kadınları.
Siyah beyaz film gibi hayat perdesinde, gurbete giden sevdiceğinin yolunu beklerken, kim bilir hangi kilimin veya oyalı yazmasının nakışlarına işledi yüreğindeki hasretini, çaresizliğini ve hüznünü bilinmez.Günler, aylar, yıllar geçer; bir haber gelmez giden dönmez
Sevdiğine sözü olan bir kilim dokur
Kilimin dilinden ancak anlayan okur
Sırlarımı verdim sana sevgimi verdim
Şu gönlümü kilim yaptım yoluna serdim
Sevdiğinin ardından bir beyaz mendilin sallanaşıdır, teslim oluşun, çaresizliğin, umudun, gözlerden akan damlalardır gurbetin kadınları…
Neydi bu aslan yürekli kadınları bu kadar güçlü kılan?
Oysa bu kalınların yıllardır sofrasında 3 öğün yemek menüsü: kahvaltıda bolca göz pınarlarından akıtılmış SABIR, öğle yemeğinde haşlanmış ANA YÜREĞİ ve akşam yemeğinde ise kor ateşte kızartılmış KORKU vardı…
Akşam olup karanlık çöktüğünde gölgesinden ürperen ve pencere önünde dışardan gelecek tehlikeye karşı bir kavonoz kezzapdı elinde olan!…
Bir karedeki detayları ancak bir fotografçının gözüyle bakarsan görürsün yoksa bir ömür yanında oldugun, bakip da goremedigin binlerce detaydan biridir gurbetin kadinlari.
Ahu gözlerini sevdiğim dilber türküsü, sadece dudaklardan dökülen islik eşliğinde söylenmekten ibaretse, yarım asırdır, 3 nesildir o bir çift ahu gözlerin ardındaki feryadı dindiremediyse YANSIN bu Gurbet!
Sabrın sonu kimine selamet, kimine hazan oldu. Kimi de gurbetin enkazı altında kaldı.
Birde yaşadıkları onca yaşanmışliıkları titizlikle bohca bohca bohçalayıp sandıklarında saklayan Gurbetin kadınları. Her fırsatta açıldı sandık, döküldü biriktirdikleri sağa sola çarpa çarpa…
Oysa, her başarılı adamın arkasında kadın var sözleriyle böbürlenen adamı doğuran ve yetiştiren kadın, Sırf kadın olduğu için düşük maaşla çalıştırmayı hak sayan iş verenleri doğuran ve yetiştiren de kadın, Kadının önünden üç adım önde yürümeyi marifet sayan adamları doguran ve yetiştiren de kadınlar,
Kızının hakkını, ogluna hak sayan da kadınlar, Doğuran da kadınlar, Kendi gurbetinde kaybolan da kadınlar…
Kadın
Kimi der ki kadın
uzun kış gecelerinde
yatmak içindir.
Kimi der ki kadın yeşil bir
Harman yerinde dokuz zilli
Köçek gibi oynatmak içindir.
Kimi der ki ayalimdir.
Boynumda taşıdığım vebalimdir.
Kimi der ki hamur yoğuran.
Ne o, ne bu, ne döşek, ne köçek, ne ayal, ne vebal.
O benim kollarım, bacaklarım.
Yavrum, annem, karım, kız kardeşim hayat arkadaşımdır.
(Nazım Hikmet)
Yıl 2023, 8 mart dünya kadınlar günü!
Sevgili kadınlar siz siz olun kendi gurbetinizde kaybolmayın!
Kendinizden uzak kalmayın.
Unutmayın ki herkes kendi tercihini yaşar. Kadınlar gününüz kutlu olsun..
Necla Koçak- NHaber.nl