Zaman yine akıp gitti, bahar kendini iyiden iyiye göstermeye başladı. Hollanda’nın düzenli yolları arasındaki yeşil alanlarda baharın müjdecisi çiğdem ve Nergisler içimize umut oluyor.
Yaşlanan dünyamızda, baş döndürücü, mide bulandırıcı gündemler, Dilberin pavyon dansı ve bu role özenen aklını fastfood ve cola ile besleyen kadınlar/kızlar, Gazze’de hala oluk oluk akıtılan masum çocukların kanı bitmek tükenmek bilmezken milli gururumuzun Uzaya çıkan ilk Türk astronot Alper, uzaya sağ salim yolculuğu hepimizi sevindirdi. Kim bilir insan gibi yaşamak için alternatif bir imkan doğdu!
Aslında, bu yazımın başlığı “İnsanlığın Transformasyon Zombi Hali” olarak atılmıştı! İçeriği yaşlanmış dünyamız kadar yorgun ve karamsardı!… Sonra yollarda baharın müjdecisi çiğdem ve nergiz çiçekleri ile göz göze geldik ve içimi o muhteşem renkleri ve umutla buz gibi toprağın altından tüm zarifliği ile süzülüşleri ısıttı.
Ve “İnsanlığın Yeniden Doğuşu” olmalıydı, umut dolu, hayat dolu! Tüm yazımı tam tersinden yazdım, kim bilir güzel düşünür, umut edersek bir gün gerçekleşir umuduyla.
Günümüzde, insanlık tarihinde yeni bir dönem başlıyor gibi görünüyor. Bir zamanlar teknolojinin dijital dünyasına kapılıp gerçek ilişkileri ihmal ettiğimiz günler geride kaldı. İnsanlar, birbirlerine olan bağları ve dayanışma ruhunu yeniden keşfediyorlar.
Teknoloji, insanları bir araya getirmek ve iletişimi güçlendirmek için kullanılıyor. Sanal platformlar, gerçek dünyadaki ilişkileri destekliyor ve insanlar arasındaki bağları güçlendiriyor. İletişim kopukluğu azalıyor ve duygusal bağlar yeniden inşa ediliyor.
Günümüzde insanlar, kendi çıkarlarının ötesine bakıp başkalarının ihtiyaçlarına duyarlılık gösteriyorlar. Etraflarındaki insanların yaşadığı zorluklara destek oluyor, komşular arasındaki dayanışma ve yardımlaşma duyguları yeniden canlanıyor. Merhamet duygusu, insanların birbirine olan güvenini ve saygısını artırıyor.
Bu dönüşümün en güzel yanı, insanların birbirlerine sıkı sıkıya bağlı olduğu bir toplumun yeniden doğuşudur. Bir zamanlar birlikte çalışan ve birlikte gülen insanlar, şimdi tekrar bir araya gelip birbirlerine destek oluyorlar.
İnsanlık, geçmişte sahip olduğu değerleri hatırlıyor ve bu değerleri yeniden yaşatmak için çaba gösteriyor. İnsanlığın yeniden doğuşu, insanların birbirlerine olan sevgi ve saygılarını yeniden keşfettikleri bir çağdır.
Bu dönüşüm, insanların daha anlayışlı, daha saygılı ve daha bağlı bir toplum olmalarını sağlayacak bir adımdır.
Necla Koçak – Nhaber.nl