Atalarımız yüz yıl önce inandılar ve başardılar. Ay yıldızlı bayrağımızın sonsuza dek gökyüzünde dalgalanması için canlarını ve mallarını feda ederek bayrağımızı kanlarıyla boyayıp bizler armağan ettiler! Bizler bu fedakarlığın mirasında özgürce yaşarken, dünya üzerinde aynı zulme maruz kalan masum insanların şahadetlerine şahit oluyoruz.
Bugün, yirmi birinci yüz yılda, teknolojinin uzay cağında, özgürlükleri için dünya kadar zalimlere karşı direnen, vatanlarını terk etmeyen, kanlarının son damlasına kadar mücadele eden bir millet, inşaAllah, çok yakında, “EY, SEYİRCİ KALAN DÜNYA EFENDİLERİ”, yarın özgürlüğümüzü ilan edeceğiz” diyerek şükür namazı eşliğinde haykırışlarını duyacağız!.
Zalimlerin bombaları altında Cehenneme çevrilen memleketleri belki de gün gelecek dünyaya adalet getirecek, unutulmaya yüz tutmuş insan olma değerlerimizi, dünyaya geliş amacımızı tekrardan öğreneceğiz!…
Yüz yıl önce atalarımız gibi inandıkları topraklar için bebeklerinin, çocuklarının, eşlerinin, anne babalarının kanlarıyla vatanlarını suluyorlar! Elbette ki gün gelecek o topraklarda özgürlük yeşerecek, bebekler güven içinde büyüyecek, çocuklar gök kubbenin altında özgürlük şarkıları söyleyecekler.
Bugün 29 Ekim 2023, yüz yıl sonra tıpkı bugün bizler gibi özgürlüklerini milletçe çoşkuyla kutlayacaklar. “Yıl 2123”!…
Ne demişti Barış abimiz!…
“2023’ün ılık bir ekim sabahında
Bacaklarımda hafif bir uyuşma ile uyandım
Ve sanki yüz yıllık ulu bir çınar gibi
Kök salmaya başladım o sabah
Ve ilk kez sağımda solumda asırlardır
Durmakta olan diğer çınarları fark ettim
Doğudan hafif bir seher yeli yükseldi
Ve asırlık çınarlar beni de aralarına aldılar
Ve 2023’ün ılık bir ekim sabahında
Yeni bir kayaların oğlunun doğuşunu
Beraberce seyre koyulduk”
Bu kutlu günde, Cumhuriyetimizin kurulmasında bu toprakları bizlere vatan yapan aziz şehitlerimizi ve kahramanlarımızı saygı, şükran ve rahmetle anıyorum.
Cumhuriyetimizin 100 yaşını ve tüm vatandaşlarımızın Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun.
Necla Koçak – Nhaber.nl