Birkaç yıl önce tüm dünyayı kasıp kavuran Covid-19 pandemisi geride kalırken, ülkemizde bazı hastalıkların görülme sıklığını artırmasıyla kalıcı izler bıraktı. Bunlardan biri de ayak bileğinde kıkırdak sorunları oldu! Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Tahir Öğüt “Son yıllarda ayak bileğine yönelik şikayetlerin görülme sıklığında artış yaşanıyor. Bunda büyük ölçüde pandemi döneminde hareketsiz yaşam tarzı nedeniyle alınan kiloların da etkisi var. Ayak bileğinde kıkırdak sorunları artık sadece ileri yaşta değil, genç hastalarımızda da karşımıza çıkıyor. Sorun ötelendiğinde ise tedavisi çok güç bir hal alabiliyor” diyor. Prof. Dr. Tahir Öğüt, ayak bileği kıkırdak sorunlarının yol açtığı şikayetleri anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Tüm gün boyunca bedenimizin yükünü taşıyan, hareket etme, yürüme, koşma gibi önemli fonksiyonları yapmamızı sağlayan, ancak herhangi bir sağlık sorunu ortaya çıktığında doktora başvurmanın en çok ihmal edildiği organımız ayaklarımız… Son yıllarda sadece yaşlılarda değil gençlerde de ayak sağlığına yönelik sorunların artış gösterdiğini belirten Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Tahir Öğüt “Ayaklarımız 26 kemik, 33 eklem ve yüzü aşkın tendon, kas ve bağdan oluşan çok karmaşık ve bir o kadar da muhteşem bir mimari yapıdır. Yeryüzüyle ilişkimizi de aslında ayaklarımızla kurarız. Ancak ne yazık ki ayak sağlığına gereken önem ülkemizde de verilmiyor. Uygun olmayan ayakkabı seçimi, aktivite ve spor esnasında oluşan incinmeler, travma sonucu yaralanmalar, metabolik ve sistemik sorunlar gibi birçok etken ayak bileğimizin yapısını ve yürüme fonksiyonumuzu bozarak günlük yaşantımızı ızdıraplı bir hale getirebiliyor” diyor.
Bu şikayetlerde artış görülüyor!
Her eklem gibi ayak bileği eklemini oluşturan kemiklerin de kıkırdaklarla kaplı olduğunu belirten Prof. Dr. Öğüt, bazen travma ya da metabolizmal bozukluklar sonrası bazen de hiçbir nedeni olmadan kıkırdakların zarar görebildiğini, tedavide geç kalındığında ise medikal uygulamalarla iyileşme şansının yerini cerrahi gerekliliğe bırakabildiğini söylüyor. Özellikle tüm dünyayı kasıp kavuran Covid-19 pandemisi sürecinde eve kapanma zorunluluğunun aşırı kilo alımı, hareketsizlik ve doktora başvurmanın ötelenmesi gibi nedenlerle ayak bileği sorunlarını da büyük ölçüde artırdığını vurgulayan Prof. Dr. Tahir Öğüt “Son dönemde sıklıkla ayak bileğinde ağrı, şişlik ve hareket kısıtlılığı gibi şikayetler nedeniyle başvurularda artış yaşanıyor” diyor.
Tedavide bu yöntem altın standart
Ayak bileği kıkırdak yaralanmalarında kireçlenmeden farklı olarak eklemin lokal bir alanında hasar izlenirken, bu duruma genellikle kıkırdak altında kalan kemik hasarı da eşlik ediyor. Bu yaralanmalar sıklıkla burkulma veya kırık gibi travmalar sonrasında oluşurken, basma bozuklukları ve genetik etkenlerin de kıkırdak yaralanmalarının oluşmasında rol oynadığını belirten Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof.
Dr. Tahir Öğüt tedavi sürecine yönelik şöyle konuşuyor: “Kıkırdak sorunlarında tedavi; hastanın şikayetleri, şikayetlerin başlangıç süresi ve lezyonun büyüklüğü gibi faktörler ışığında planlanır. Eklemin kısıtlı bir alanını ilgilendiren bu yaralanmaların cerrahisinde sıklıkla artroskopik yöntemler tercih edilmektedir. Lezyonun büyüklüğüne göre hasarlı alanı sadece temizlemek yeterli gelebildiği gibi, büyük ve derin lezyonlarda artroskopik olarak temizleme sonrası oluşan boşluğun doldurulup özel bir kapatıcı malzeme ile kapatılması tercih edilebilir. Bunun dışında cerrahi müdahale sonrasında uygulanacak kemik iliği aspirasyonu/kök hücre uygulamaları ile de oluşacak onarım kıkırdağın kalitesini artırabilir.”