Hangi yöntemler üst solunum yolu enfeksiyon nedeniyle gelişen boğaz ağrısına karşı etkili? Boğaz ağrısını dindirmek için neler yapmak, nelerden kaçınmak gerekiyor?
Boğaz ağrısında doktora danışılmadan, çeşitli yöntemlerle şifa aramak solunum sıkıntısı, konuşma ve yutma güçlüğü gibi yaşam kalitesini düşürebilen sorunlara neden olabiliyor. Süreç uzadıkça altta yatan hastalık şiddetlenebiliyor…
Kulak Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ayşe Pelin Yiğider, konu hakkında öneri ve uyarılarda bulundu:
Boğazı ağrıyanlar sirkeli boğaz gargarası yapmamalı: Sirkeli gargara, boğaz ağrılarında sıkça başvurulan yöntemlerden biri. Ancak sirke gibi güçlü asidik kimyasallar mukozal yangıyı arttırabiliyor. Bu nedenle sirkeyle boğaz gargarası yapmak, özellikle reflü zemininde gelişen boğaz ağrılarında durumu ağırlaştırabiliyor.
Boğaz ağrısı esnasında asitli ve aşırı sıcak gıdalar yenmemeli: Sıcak ve baharatlı gıdalar boğazda antisepsi amacıyla tercih edilmekle birlikte, terlemeyi tetikledikleri için yükselme eğiliminde olan ateşi önleyebiliyorlar. Ancak aşırı sıcak ve yoğun baharatların kendileri de mukozada yangıyı artırabiliyor. Dolayısıyla şifa sağlayacağı düşüncesiyle aşırı sıcak ve baharatlı gıdalar yemek durumu düzeltmek bir yana süreci uzatabiliyor, hatta kötüleştirebiliyor.
Yatarken yanınızda su bulundurmayı unutmayın: Gün içinde yudum yudum su içmemiz boğaz ağrısında hem rahatlatıcı etki sağlıyor hem lokal mikrop yükünü yutarak uzaklaştırmamıza katkıda bulunuyor. Boğazda etkin olan pek çok mikrop mide asidine dayanamıyor ve vücut kendi içinde mikrobu ortadan kaldırıyor. Gıcık tarzı öksürük uyku kalitesini de bozabiliyor. Dolayısıyla gece yanınızda bir miktar ılık su bulundurmanız ve gıcıklanma hissi geldiğinde suyu yudumlayarak içmeniz boğazınızı rahatlatacaktır.
Tuzlu suyla boğaz gargarası yapın: Boğazınızdaki viral yükü azaltmak amacıyla tuzlu veya karbonatlı suyla sık boğaz gargarası yapmanızda fayda var. Bir su bardağı su, bir tatlı kaşığı tuz veya bir çay kaşığı karbonatla hazırlayacağınız çözeltiyi gün içerisinde kullanabilirsiniz. Gargara yaparken sıvıyı ağzınızda en az 20-30 saniye tutmaya özen göstermeniz gerekir. Zira kısa süreli uygulamalarda yıkama yetersiz kalacağından mikrop yükü gerektiği gibi azalmayacaktır.
Çinko ve C vitaminli besinlerle beslenin: Çinko ve C vitamini hem lokal hem sistemik bağışıklığın doğru çalışmasında etkin rol oynuyor. Bu nedenle badem, yer fıstığı, beyaz et ve kabak çekirdeği gibi çinko ile portakal, mandalina, brokoli, kırmızı biber ve maydanoz gibi c vitamininden zengin besinleri düzenli yemeyi alışkanlık edinin. Çinko ve C vitamini eksikliğiniz varsa doktor kontrolünde takviye almanız da fayda sağlayacaktır.
Yaşadığınız ortamı iyi havalandırın: İç mekanlarda havada yeterli nem olmaması boğazda kuruluğa ve bunun sonucunda da boğaz ağrısının şiddetlenmesine yol açabiliyor. Dolayısıyla ortamı iyi havalandırmaya ve nemlendirmeye özen gösterin. Odanızı ideal hava sıcaklığı olan 21-23 derecede tutmanızda fayda var. Nemlendirme cihazlarını rutinde önermiyoruz. Oda içerisinde kontrolsüz nem cihazı kullanılması mantar hiflerinde artmaya neden olabiliyor ki bu durum da ek solunum problemleriyle sonuçlanabiliyor. Oda nem oranı yüzde 20’nin altındaysa geniş ağızlı bir kabın içerisinde su koyarak dengeli bir hava sağlayabilirsiniz
Bitki çaylarına dikkat! Bitki çayları lokal ağrı kesici etkilerinin yanı sıra sistemik olarak terlemeyi destekliyorlar ve bu sayede ateş kontrolüne de katkı sağlıyorlar. Karanfil ve tarçın eklenmiş ıhlamur çayları bu anlamda yan etki profili en düşük destekleyici çay içeriği arasında yer alıyor. Ancak bu tür çayları çok sıcak ve şekerli içmemeye özen gösterin.
Balın gücünden faydalanın, fakat … Bal içeriğindeki zengin aminoasitler ve probiyotikler sayesinde bağışıklığa katkı sağlamakla birlikte, hasarlı mukoza yüzeyini kaplamasıyla da semptomlarda geçici rahatlama sağlıyor. Diyabet riskiniz yoksa, günde 3-5 yemek kaşığı (1 yemek kaşığı 21 gram veya 64 kcal) balı 2-3 porsiyona bölerek yiyebilirsiniz. Ancak bal oldukça kıymetli bir ürün olsa da özellikle diyabet hastalarının çok dikkatli tüketmeleri gerekiyor, aksi halde kan şekerinin ani dalgalanmaları bağışıklık üzerinde olumsuz etkiler oluşturabiliyor.
Bol bol sarımsak ve soğan Doğal antimikrobik özellikleri nedeniyle sarımsak ve soğan boğaz ağrısını hafifletebiliyor. Dolayısıyla bu besinleri salatalarınız ile yemeklerinizde kullanmaya özen gösterin.
Uçucu yağlar etkili olsalar da… Okaliptus, tıbbi nane, karanfil ve paçuli gibi uçucu yağların burun mukozasını açıcı etkilerinden ve antiseptik özelliklerinden buhar veya buhurdanlık yoluyla faydalanabilirsiniz. Ancak yüksek doz ve uzun süre maruziyetinde özellikle ses teli ile gırtlak mukozasında ekstra ödeme neden olabileceğini de unutmayın.
Zencefil ile adaçayına dikkat! Zencefil ve adaçayı şifalı bitkiler olmalarına karşın, boğaz ağrılarında yaygın kullanılan pastilleri, içerdikleri yüksek östrojen nedeniyle özellikle hamilelerde ve hormona duyarlı kanser öyküsü olan kişilerde tercih edilmemesi gereken takviyelerden. Zira kontrolsüz ve uzun süreli kullanılan östrojene duyarlı tümör hücrelerinin bu hormonlar tarafından beslenmelerine neden olabiliyor.
Doktorunuz önermediyse, asla vitamin. takviyesi almayın: Boğaz ağrısında doktorunuz önermediyse vitamin takviyelerini asla kullanmayın. Son yıllarda sık kullanılan D vitaminin kontrolsüz kullanımı kan kalsiyum seviyelerini yükseltebiliyor. Bu durum idrar yollarında taş gelişmesi riskini artırabiliyor.