Toprak için toprağa düşen Şühedaya rahmet ve minnetle…
Yavuz Nufel
Çanakkale…
Çanakkale dediğin nedir ki, bir avuç toprak, bir kaşık su, ancak;
Yoğruldu Bedrin aslanlarının kanıyla, düşmedi yere Sancak;
250 bin can düşünce kucağına ve kan gülleriyle sulanınca toprak
Çanakkale geçilmez, Çanakkale Vatan, Çanakkale elbet destan olacak..
Çanakkale, koyun koyuna yatar Türk’ü, Kürdü’ü Laz’ı, Çerkezi;
Yedi düvel yüklenmiş, Hintlisi, dil bilmez Zencisi, medeni(!) İngilizi
Git bir dolaş, ensende duyulur 15lik kuzuların anne kokan nefesi…
“Bastığın yerleri toprak diyerek geçme tanı” ey nankör serseri…
Göğüslerde sahabeden iman, damarlarda “Allah” diye akan kan
Matarada su Zemzem, karavana ya bulgur, ya kurumuş yarım nan
Saçlar kızıl kınalı , eli kanlı kasaplara ana kuzularından kurban
Göze göz, dişe Uhud’dan ‘DİŞ’, ey şüheda dişine Kurban olsun Cihan…
Çanakkale yaşayan, Çanakkale toprak altında soluyan bir nefes
Eşi çok, aşiyanı bol, şehitlikler bülbüllere devasa altın kafes
Kulak ver dinle ‘İlle de Vatan ille de vatan’ diyor yüzbinlerce ses
O nasıl bir imandır Allahım, o nasıl sevgi ölüme gitmek bir heves…
Yavuz Nufel