Hollanda’da Kasım ayındaki genel seçimde Başbakan adayı olan Hollanda Adalet Bakanı Dilan Yeşilgöz, “Türkiye benim ülkem hiç olmadı. Hiçbir zaman Türk pasaportu kullanmadım” Türk vatandaşlığından çıkmak için başvuru yaptı. Dilan Yeşilgöz, Türk vatandaşlığından çıkacak
Hollanda’da genel seçimlerin yapılmasına az bir zaman kaldı. Geçtiğimiz aylarda başta Başbakan Mark Rutte olmak üzere bazı politikacıların siyaseti bırakacağını açıklamasının ardından, siyasi arenada kartlar yeniden karılmaya başlandı. Bazı partilerin liderleri değişti. Bunlardan biri de VVD partisi. Mark Rutte’nın parti başkanlığından ayrılacağını açıklamasının ardından partinin başına Dilan Yeşilgöz – Zegerius seçildi. Adalet Bakanının bu süreçte yaptığı açıklamalar ise halen gündemini koruyor.
Yeşilgöz, Eylül ayı başında katıldığı bir televizyon programında kendisine yöneltilen çifte vatandaşlık ile ilgili soruya “Türkiye benim ülkem hiç olmadı. Hiçbir zaman Türk pasaportu kullanmadım” şeklindeki cevap verdi ve Türk vatandaşlığından çıkmak için başvuru yaptığını dile getirdi.
Bakanın bu sözlerinden ardından parti sözcüsü tarafından yapılan açıklamada, Yeşilgöz’ün vatandaşlıktan çıkmak için başvuru yaptığı ve başvurunun Türk makamları tarafından sonuçlanmasının beklendiği belirtildi. Sözcü bu işlemin ne kadar süreceğini bilinmediğini belirtti.
Seçime az bir zaman kala Bakan Yeşilgöz’ün vatandaşlıktan çıkmak için başvuru yaptığını açıklaması, “seçim stratejisi” olarak yorumlandı.
Belçika Adalet Bakanı Zühal Demir’den Hollandalı mevkidaşı Yeşilgöz’e destek
Alt yıl önce Türk vatandaşlığını iade eden Flaman Bölge Hükümeti Çevre ve Adalet Bakanı Zuhal Demir, Hollandalı mevkiidaşı Dilan Yeşilgöz’e Türk vatandaşlığından çıkmak konusunda destek verdi, “umarım en kısa zamanda Türk kimliğinde beraat etmesi sağlanmış olur.”dedi.
Bölücü terör örgütü PKK’ya sempati duymalarıyla bilinen ve asılsız Ermeni soykırımı kabul eden Flaman Bölge Hükümeti Adalet Bakanı Zuhal Demir ve Hollanda Adalet Bakanı Divan Yeşilgöz, çifte vatandaşlığı karşı çıkmakta olup kendilerini asla Türk olarak görmediklerini ve Kürt kökenli olduklarından dolayı gurur duyduklarını da belirtmekte.
Bakan Demir konu ile ilgili yaptığı bir açıklamada, “Hollandalı meslektaşım Yeşilgöz, Türk vatandaşlığından çıkmak için gerekli prosedürü (işlemi) başlatmış. Kendisini başaralar dilerim. Doğru bir karar almış. Ben altı yıl önce Türk vatandaşlığından çıktım. Ben Türk vatandaşlığı iptalimde ki prosedür neyse ki uzun sürmedi Ama Kürt kökenliler arasında uzun yıllar süren bir işleme tabi tutulanlar oldu ve hatta on yıl sonra Türk vatandaşlığı iptal olanlar oldu. Neden Belçika – Hollanda gibi ülkelerde, insanların menşe ülkelerinin vatandaşlığından vazgeçmelerine yardımcı olan bir hükümet sayacı yok, anlamıyorum. Bu insanlar, o ülkeyle göbek bağını kesmek için alabilecekleri tüm yardımı kullanabilirler, ben kendim yaşadım” dedi.
Ben doğuştan Flaman’ım
Doğuştan Flaman olduğunu belirten Demir, “Genk şehrinde doğdum ve büyüdüm. Türk mü? Türkçe, ilk kelimelerimi konuştuğum dildir. Annemle konuştuğum dil. İtiraf etmeliyim ki ana dilim değil. Annemin dili Kürtçeydi. Türkiye ve ben yıllar önce ayrı büyüdük. Gururlu, Kürt kökleri olan Flaman bir kadın oldum. Türkiye’nin istemediği her şey. Burada okudum, yaşadım, bir çocuğum oldu, bir kadın olarak dünyada bağımsız olarak durdum. Burada büyüme ve siyaset yapma fırsatım oldu. Burası benim evim. Flanders (Flaman Kesimi) beni evlat edindi ve ben de Flanders’ı evlat edindim. Altı yıl önce Türk vatandaşlığımı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vatandaşlığını iade etmemin nedeni de budur. Artık istemiyordum. Hatıra olarak bile değil. Olduğum kadınla uyumsuz hale gelmişti. Ve yaptığım işle. Bir hükümet üyesi iki beyefendiye hizmet edemez. Pasaportu iade ettim. Yollarımız ayrıldı”. şeklinde ifade kullandı
Flaman Adalet Bakanı Demir, sözlerine şöyle devam etti: “Şu anda, dostum ve Hollanda Adalet Bakanı Dilan Yeşilgöz-Zegerius da Hollanda’da aynısını yapıyor. Türk vatandaşlığından çıkma prosedürünü başlattı. Mantığın kendisi. Doğumundan sadece 46 yıl sonra, ikimizin de paylaştığı Kürt kimliği hala Türkiye’nin başına bela olmuş durumda. Ancak ebeveynlerimizin aksine, Ankara’nın dokunaçlarından kurtulabiliriz ve özgür olmak isteriz. Çünkü ne kadar geleneksel siyasetçi bunu inkâr ederse etsin, sonuç olarak Türk vatandaşlığının sahip olduğu şey tam olarak budur. Eminim benim kuşağımın ve benden sonrakilerin hala Ankara’dan gelen uzun kol tarafından nasıl kontrol edildiğini fark edeceksiniz. Bunun çok fazla genç insanla elde edilmesinin kolaylığı beni bile korkutuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan Ankara’daki LGBT topluluğunu tehdit ettiğinde, Genk’teki Türk öğrenciler oyun alanındaki gökkuşağı bayrağına tükürdüler. Türkiye, binlerce kilometre uzaklıktaki Flaman kesiminde sayısız Türk’ü barındıran aynı ülkedir ve öyle olmaya devam etmektedir.
Çocuklarını Flaman kesiminde Türkçe yetiştirmeye teşvik eden ülke. Ülke, kadın-erkek eşitliğini sorgulamaya ya da örtmeye devam ediyor. Genk ve Lahey’e kadar özgür Kürt olmalarını engelleyen ülke. Sanki bir sonraki nesle dönüşmesi gereken bir hastalıkmış gibi”
“T.C. Brüksel Büyükelçiliğini gitmek zorunda kaldım”
Türk vatandaşlığından çıkmanın yıllar önce bu kadar kolay olmadığını ve kendi başvurusunda iki yıl beklemek zorunda kaldığını belirten Demir, “Bu aslında o kadar da kötü değildi: on yıldan fazla süren Belçikalı Kürtler var. Diğer şeylerin yanı sıra, Türk büyükelçiliğine gitmek zorunda kaldım. Zengin olmaktansa beni kaybetmeyi tercih edeceklerini düşünürdünüz, ancak 2018’de ve birçok idari engelden sonra vatandaşlığımı iptal ettirmeyi başardım. Yeşilgöz’e işlemi sırasında başarılı olmasını temenni ediyorum. Yeşilgöz de şimdi Hollanda T.C Büyükelçiliğini gitmek zorunda” şeklinde ifade etti.