İsrail’in yardım girişini engelleyerek büyük bir “insani felakete” neden olduğu Gazze Şeridi’nde açlık, susuzluk ve ilaç yokluğundan ötürü hayatını kaybedenlerin sayısının 30’a çıktı. Öte yandan Birleşmiş Milletler (BM), İsrail askerlerinin 2 Filistinli sivili öldürdüğüne ve cesetlerini kuma gömdüğüne ilişkin görüntülerin soruşturulması gerektiğini belirterek “Gazze’de siviller için güvenli hiçbir yer kalmadı.” ifadesini kullandı.
Filistin resmi ajansı WAFA’nın sağlık kaynaklarına dayandırdığı habere göre, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Beyt Lahiya’da bulunan Kemal Advan Hastanesi’nde bir çocuk daha açlık, susuzluk ve ilaç eksikliği nedeniyle yaşamını yitirdi.
Böylelikle Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı çoğu çocuk olmak üzere 30’a yükseldi.
İsrail, Gazze’yi kıtlığa sürüklüyor
İsrail ordusunun 7 Ekim 2023’ten bu yana sivil yerleşim yerleri, hastane, okul ve yerinden edilmiş Filistinlilerin sığındığı barınakları da hedef alan saldırılarını sürdürmesinin yanı sıra insani yardımların girişini de engelleyerek halkı açlığa mahkum ettiği 2,3 milyon nüfuslu Gazze Şeridi’nde büyük bir insani felaket yaşanıyor.
Başta BM’ye ait kuruluşlar olmak üzere uluslararası çevreler, çoğu hastanenin hizmet dışı kaldığı, tıbbi malzeme eksikliğinin yaşandığı, açlık, susuzluk ve hijyen malzemeleri eksikliğinin tetiklediği hastalıkların görüldüğü Gazze’de ateşkes ilan edilmesi ve bölgeye insani yardımların girişinin artırılması çağrısında bulunuyor.
UNRWA’dan 10 Mart’ta yapılan açıklamada, İsrail’in 17 yıldır abluka altında tuttuğu Gazze Şeridi’nde “açlığın her yerde olduğu” belirtilmişti.
BM, İsrail’in yoğun saldırısı altındaki Gazze Şeridi’nde 2,3 milyon kişinin kıtlık tehlikesiyle karşı karşıya olduğu uyarısında bulunmuştu.
BM Sözcüsü Stephane Dujarric, günlük basın toplantısında, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
İki Filistinli sivilin öldürüldüğüne ve cesetlerinin kuma gömüldüğüne ilişkin görüntüleri gördüklerini aktaran Dujarric, “Tabii görüntüleri teyit edemiyoruz ancak şoke edici bir olay.” değerlendirmesinde bulundu.
Dujarric, görüntülerin en başından beri BM’nin ifade ettiği “Gazze’de siviller için güvenli hiçbir yer kalmadı.” görüşünü destekler nitelikte olduğunu vurgulayarak olayın kapsamlı şekilde soruşturulması gerektiğini kaydetti.
Al Jazeera kanalında yayınlanan görüntülerde, İsrail askerlerinin, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki evlerine dönmeye çalışan 2 Filistinliyi, ateş açarak öldürmesi yer alıyor.
Haberde, İsrail askerlerinin 2 Filistinliyi buldozerlerle sürüklediği ve cesetlerini kuma gömdüğü bildirilmişti.
Uluslararası Adalet Divanının (UAD) Güney Afrika’nın İsrail’e karşı açtığı “soykırım” suçlamasıyla açtığı davaya ilişkin yayımladığı ilave tedbir kararları hakkında ise Dujarric, mahkemenin bağımsız olduğunu anımsattı.
Dujarric, “Tüm üye ülkelerin, UAD’nin kararlarına uymak ve uygulamak zorunda olduğuna inanıyoruz.” dedi.
UAD yeni yayımladığı ilave tedbir kararlarında, İsrail’in temel hizmetlerin sağlanması için gerekli adımları atması ve Filistinli sivillere yönelik hak ihlali teşkil edecek eylemleri gerçekleştirmemesi gerektiğine hükmetmişti.
BM Soykırımın Önlenmesi Özel Danışmanı Nderitu: Gazze’de çatışmaların hemen bitmesi gerekiyor
Birleşmiş Milletler (BM) Soykırımın Önlenmesi Özel Danışmanı Alice Wairimu Nderitu, BM Güvenlik Konseyinin (BMGK) Gazze’de ateşkes kararını desteklerken bölgedeki çatışmaların hemen bitmesi gerektiğini belirtti.
Nderitu, yazılı açıklamasında, BMGK’nin “derhal ateşkes sağlanması ve tüm rehinelerin koşulsuz serbest bırakılmasını” talep eden 25 Mart tarihli kararının acilen uygulanması çağrısında bulunarak “Bu savaşın, beraberinde getirdiği acılarla birlikte, hemen bitmesi gerekiyor. İnsani erişimin engellenmesinden, nefret söyleminden, insanlık dışı ve kışkırtıcı dilden sorumlu olanlardan hesap sorulmalıdır.” ifadelerini kullandı.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in, BMGK kararının tam olarak uygulanması yönündeki çağrısını yineleyen Nderitu, BM’nin, Gazze’deki çatışmayı sona erdirmek için ortaya koyduğu sayısız çabaya dikkati çekti.
Uluslararası Adalet Divanı (UAD) tarafından belirtilen ve Soykırım Sözleşmesi kapsamındaki yükümlülüklerin asla soyut bir fikir olarak kalmaması gerektiğini vurgulayan Nderitu, “Gazze’de çatışmaların hemen bitmesi gerekiyor. Karşılıklı acının kabul edilmesi lazım ve böyle bir arzu, sadece karşı tarafı dinlemeye istekli olduğunuzda değil, aynı zamanda temel haklara eşit saygı gösterme konusunda da istekli olduğunuzda gerçeğe dönüşebilir.” değerlendirmesinde bulundu.