Hollanda’da üç bakanın parlamentoya sunduğu mektupta; iş dünyasını derinden etkileyeceği öngörülen yapay zekanın birçok fırsat yaratmasının yanı sıra tasarım, veri analizi, hukuk ve ofis sektöründe istihdam açısından risk oluşturacağına dikkat çekiliuor.. Hollanda hükümeti, yapay zekanın fırsatların yanında istihdam riski getireceğini öngörüyor.
Geçici hükümetin Dijitalleşmeden Sorumlu Devlet Bakanı Alexandra van Huffelen, Ekonomi İşleri ve İklim Politikaları Bakanı Micky Adriaansens ile Eğitim, Kültür ve Bilim Bakanı Robbert Dijkgraaf’ın ortak imzasıyla sunulan “Hükümetin Yapay Zeka Vizyonu” başlıklı mektupta gelişen yapay zeka teknolojisinin ortaya çıkaracağı sonuçlar ele alındı.
Hükümetin yeni dijital teknolojinin toplum üzerindeki etkisine özellikle odaklandığı belirtilen mektupta, ChatGPT gibi bilgi üreten yapay zeka uygulamaları, toplumu derinden etkileyen teknolojiler olarak nitelendirildi.
Mektupta yapay zeka kullanımının yaygınlaşmasıyla kısa vadeli iş kayıplarının büyük endişe kaynağı olduğu bildirildi.
ChatGPT, Google Bard, Midjourney ve DALL-E gibi bilgi ve eser üreten yapay zeka araçlarının, kamu ve özel sektördeki birçok mesleği savunmasız bıraktığına işaret edilen mektupta başta tasarım, veri analizi, hukuk işleri ve ofis desteği gibi meslek grupları olmak üzere tüm kamu ve özel sektörün istihdam kaybı tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğu vurgulandı.
Uluslararası Para Fonunun, yapay zekanın küresel istihdamın yüzde 40’ını etkileyeceği yönündeki tespitinin hatırlatıldığı mektupta bu teknolojinin toplum üzerinde yaratacağı etkinin küçümsenmemesi gerektiği uyarısında bulunuldu.
Mektupta yapay zekanın dezenformasyon oluşturmak, yanlış bilgiyi yaymak ve sosyoekonomik eşitsizlikleri pekiştirmek gibi amaçlarla kötüye kullanımının da mümkün olduğu belirtilerek, şeffaflık, mahremiyetin korunması ve ayrımcılık yasağı gibi temel hakların korunmasını da tehlikeye düşürebileceği ifade edildi.
Hollanda’nın büyük ölçüde Avrupa Birliği (AB) üyesi olmayan ülkelerin yapay zeka sistemlerini kullandığı kaydedilen mektupta, “Bu durum, söz konusu teknolojilerin Avrupa norm ve değerlerimizle uyumlu olmaması halinde bir risk oluşturabilir. Bu nedenle Hollanda ve Avrupa değerlerine ve yasalarına uygun üretken yapay zeka uygulamalarının sunulduğu bir pazar oluşturulmalıdır.” önerisinde bulunuldu.
Üretken yapay zeka sistemleri kullanılarak hukukçuların içtihatları ve doktorların tanıları daha hızlı bulmaları örnek gösterilen mektupta bu teknolojinin birçok sektörde bilgiye ulaşımı kolaylaştırdığı vurgulandı.
Çoğu iktisatçının gelişen yapay zeka teknolojilerinin yeni istihdamlar da oluşturacağını düşündüğü aktarılan mektupta, bu teknolojilerin verimlilik, maliyet tasarrufu, daha iyi karar alma, daha iyi hizmet sunumu ve çok sayıda yenilikçi çözümün geliştirilmesine katkı sağladığı belirtildi.
Mektupta yapay zeka alanında politika oluşturmanın bir öncelik ve bunun toplumdaki refahın ve eşitliğin korunması için önemli olduğu ifade edilerek, insanları bu teknolojinin risklerine karşı korumak amacıyla şirketlere ve hükümetlere yükümlülükler getirilmesi gerektiği bildirildi.