Söyleşilerimize, hukuk ve girişimcilik alanındaki çalışmalarıyla öne çıkan Tarık Şaki ile devam ediyoruz. Hukukçu kimliğinin yanı sıra, Horecabond Nederland’ın kurucularından biri olan Şaki, derneğin kuruluşundan bu yana başkanlık görevini sürdürüyor. Hotel-Restoran-Kafeterya sektöründe (HORECA) Türk yatırımcıları bir araya getiren Horecabond Nederland, Türk mutfağını uluslararası arenada hak ettiği yere taşımayı hedefliyor. Şaki, hem iş dünyasındaki deneyimlerini hem de hayatında dönüm noktası olarak gördüğü anları NHaber okurları için samimi bir şekilde paylaştı.
,
Özlem Ok’un kaleminden Tarık Şaki portresi
Özlem Ok:Tarık Bey, iş hayatınıza oldukça erken yaşlarda atılmışsınız. Hollanda’da gurbetçi bir ailenin ferdi olarak büyümek ve iş hayatına bu kadar genç yaşta başlamak nasıldı?
Tarık Saki: Evet, doğru. 15 yaşımdayken iş hayatına atıldım. Hollanda’ya 4 yaşında yerleşmiş bir gurbetçi çocuğuyum. İlk olarak dedem Kars’tan Hollanda’ya göç etti, biz de onun izinden geldik. Küçük yaştan itibaren çalışmaya başlamak, her zaman büyük bir sorumluluk duygusuyla hareket etmeme neden oldu. İlk işlerim sera ve ofis temizliğiydi. Bu süreç bana hayata dair çok şey öğretti. Daha sonra 18 yaşımdayken gayrimenkul işine ilgi duymaya başladım ve çeşitli sektörlerde çalışarak deneyim kazandım. Ancak en büyük hayalim her zaman hukukçu olmaktı. Bu hayalimi gerçekleştirmek için Rotterdam Erasmus Üniversitesi’nde hukuk eğitimine başladım, lakin bu süreçte farklı işlerde çalışarak ta, geniş bir perspektif kazandım.
Özlem Ok:Hukuk eğitimi almış birisiniz, farklı sektörlerde de deneyimler edinmişsiniz. Peki, hukuk alanındaki kariyerinizi nasıl şekillendirdiniz? Kendi hukuk firmanızı ne zaman kurdunuz?
Tarık Saki: Hukuk, benim çocukluktan beri hayalini kurduğum bir meslekti. Rotterdam Erasmus Üniversitesi’nde hukuk fakültesini tamamladım. 2017 yılında Rotterdam Belediyesi’nde raportör olarak çalıştıktan sonra kendi hukuk firmamı kurmaya karar verdim. 2019 yılında hukuk firmamı kurdum ve halen çalışmalarımı sürdürüyorum. Girişimci olmak, sabit bir gelirden vazgeçmek ve sürekli risk almayı gerektiriyor. Ancak bu zorluklar beni daha da motive eden unsurlar oldu.
Özlem Ok: Horecabond Nederland’ın amacı nedir? Sektördeki sorunları nasıl çözüyorsunuz?
Tarık Saki: Horecabond Nederland, pandeminin sektör üzerindeki etkilerini ele almak için kuruldu. Derneğimizin amacı, başta Türk restoranları olmak üzere, sektördeki işletmecilerinin karşılaştığı zorlukları çözmek ve onlara destek olmak. İş gücü açığını kapatmak ve hizmet kalitesini artırmak en önemli hedeflerimizden biri. Bugün, Horecabond Nederland sayesinde sektördeki birçok işletme geniş bir networke ulaşma fırsatı buldu.
Özlem Ok:Kriz dönemlerinde işletmelerin ayakta kalabilmesi için hangi stratejiler önemlidir? Pandemi süreci bu anlamda size ne öğretti?
Tarık Saki: Pandemi gerçekten büyük bir krizdi ve birçok işletme ayakta kalmakta zorlandı. Pandemi döneminde derneğimiz henüz kurulmamıştı, ancak sektördeki arkadaşlarımızın bu süreci nasıl atlattıklarını yakından takip ettim. Kısmen hükümetin sağladığı destekler ayakta kalmalarına yardımcı oldu, ancak birçok girişimci işletmelerini ayakta tutmak için kendi ceplerinden harcama yapmak zorunda kaldı. Bazı işletmeler de küçülmeye gitmek zorunda kaldı.
Kriz dönemlerinde esnek olmak ve hızlı uyum sağlamak çok önemli. Harcamaları kontrol altında tutmak, mali disiplin sağlamak ve işletme boyutunu gerektiğinde yeniden yapılandırmak gibi stratejiler, ayakta kalmanın anahtarı oldu. Bu kriz, dayanıklılığın ve birlikte hareket etmenin ne kadar önemli olduğunu bize gösterdi.
Özlem Ok: Türk mutfağının Hollanda’da hak ettiği değeri görmediğini biliyoruz. Bu durumu değiştirmek için ne yapılabilir?
Tarık Saki: Türk mutfağı, maalesef Hollanda’da tam anlamıyla hak ettiği yeri bulmuş değil. İnsanlar genellikle Türk mutfağını döner, kebap ve lahmacun gibi birkaç yemekle sınırlı sanıyor. Oysa ki mutfağımız çok daha geniş ve çeşitli. Türk restoranları bu zenginliği tanıtmak için çaba gösteriyor, ancak bir diğer büyük zorluk personel kalitesiyle ilgili.
Hollanda’da yetişen personel ve aşçılar, bizim mutfağımızın hizmet anlayışını ve damak zevklerini tam olarak yansıtamıyor. Bu nedenle birçok işletmeci, Türkiye’den kalifiye personel getirmeye çalışıyor. Biz de bu konuda bir proje geliştirdik. Türkiye ve KKTC’den kalifiye elemanları geçici süreyle Hollanda’da çalıştırmayı hedefliyoruz. Bu sayede hizmet kalitesini artırmayı ve uluslararası başarı elde etmeyi planlıyoruz.
Özlem Ok:Horeca sektöründe inovasyon ve teknoloji kullanımı Türk işletmecilere nasıl bir avantaj sağlıyor?
Tarık Saki: İnovasyon ve teknoloji, Horeca sektöründe büyük bir fark yaratıyor. Geleneksel Türk restoranlarının salaş yapısından sıyrılıp, dünya trendlerini takip eden, modern mekanlara dönüşmesi gerekiyor. Mekanlarda robotik hizmet teknolojileri kullanımı, modern dekorasyonlar ve göze hitap eden tasarımlar tüketicileri çekmek için oldukça etkili. Bu tür yenilikler, Türk işletmelerinin rekabet avantajını artırmak ve uluslararası arenada yer edinmek için kritik adımlardan biri.
Özlem Ok:Sivil toplum kuruluşlarıyla olan iş birliğiniz nasıl başladı? Bu iş birliği Türk toplumu için nasıl bir fark yarattı?
Tarık Saki: Sivil toplum çalışmalarına 2012 yılında katılmaya başladım. Başlangıçta farklı STK’ların etkinliklerine katıldım, sonra siyasi deneyimler kazandım. Horecabond Nederland’u kurduktan sonra, diğer STK’lar, ülkelerin elçilikleri ve diplomatlarla iş birliği yapma fırsatı buldum. Bu iş birlikleri Türk toplumu için büyük bir fark yarattı. Hem ticari hem de sosyal anlamda, bu ilişkileri daha güçlü hale getirdik ve topluluğumuzun ihtiyaçlarına daha fazla yanıt verebiliyoruz.
Özlem Ok: Hollanda’daki Türk gençlerine ne gibi tavsiyeleriniz olur? Onlara nasıl rehberlik ediyorsunuz?
Tarık Saki: Gençlere en büyük tavsiyem, eğitimlerine odaklanmalarıdır. Eğitim, güçlü bir geleceğin temel taşıdır. Ne yazık ki, birçok genç hızlı para kazanma arzusuna kapılıyor ve bu da onları hayal kırıklığına uğratabiliyor. Sabırlı olup uzun vadeli düşünmeleri gerekiyor.
Ayrıca, genç liderler yetiştirmek için yeni projeler geliştiriyoruz. Gençlerimize rehberlik etmeyi ve onların liderlik becerilerini güçlendirmeyi hedefliyoruz. Sektörde ve toplumda geleceğin liderlerini yetiştirmek, bizim için büyük bir hedef.
Özlem Ok:Hollanda ve Türkiye arasındaki ilişkileri nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu ilişkileri geliştirmek için neler yapılabilir?
Tarık Saki: Hollanda ve Türkiye arasındaki ilişkiler hem ticari hem de kültürel açıdan çok güçlü. Biz de Horecabond Nederland olarak bu ilişkilere katkı sağlamaya çalışıyoruz. 60. göç yıl dönümü münasebetiyle birçok etkinliğe katıldık ve kendimiz de ses getiren projeler düzenledik. Bu süreçte, her iki ülke arasındaki ticari ve kültürel bağları güçlendirmeyi hedefledik.
Bu ilişkileri daha da geliştirmek için kültürel değişim programları, sanat etkinlikleri ve ticari iş birlikleri gibi projeler yürütülmeli. İki ülkenin de birbirinden öğreneceği çok şey var, bu yüzden bu tür etkinlikler ve projeler iki tarafın da kazanmasına katkı sağlar.
Özlem Ok: Sayın Şaki verdiğiniz bilgiler ve bu söyleşi için NHaber adına, NHaber okurları adına çok teşekkür ediyor, başarılar diliyoruz.
NHaber.nl