Sağlığınız için, vücutta antioksidan etkisini artıran nar meyvesinin 7 önemli yararı ve nar yerken akılda tutulması gereken 5 altın öğüt.
Nar A vitamini, bazı B vitaminleri (B1, B2, B6), C vitamini, E vitamini ve folik asit gibi pek çok vitamin içermesinin yanı sıra potasyum, magnezyum, sodyum, kalsiyum, çinko ve demir gibi minerallerden de zengin bir meyve. Narın içeriğinde bulunan bol miktardaki polifenol sayesinde antioksidan içeriği en yüksek besinler arasında yer alıyor. Tüm bu vitamin, mineral ve antioksidan içeriğiyle nar tam bir şifa deposu.
Araştırmalarda; narın meyve suyu halinde içilmesi halinde 20 kat daha yüksek oranda antioksidan etki sağladığı ortaya konmuş. Buna narın çekirdeğiyle birlikte yenmesinin etkisi olduğu düşünülüyor. Orta boy bir narın ortalama ağırlığı 350-400 gram ve yaklaşık 1 su bardağı nar tanesine denk geliyor.
“Bir porsiyon nar 100 gram ve yaklaşık 80 kaloridir. Sağlığımız üzerindeki etkilerinden faydalanmak için her gün bir porsiyon nar tanelerini çekirdekleriyle birlikte tüketebilirsiniz. Ancak diyabet hastası iseniz narı daha az ve kontrollü tüketmeniz gerekir” diyen Beslenme ve Diyet Uzmanı Tuba Sungur, nar yemek için 7 önemli nedeni saydı; öneriler ve uyarılarda bulundu:
Eklem ağrılarına iyi geliyor
Yüksek antioksidan içeriğiyle vücutta kronik inflamasyonu önleyebiliyor ve vücuttaki iltihabın azalmasına destek veriyor. Bu etkileri sayesinde eklem ağrılarının hafiflemesine ve artrit gibi eklem hastalıklarının tedavisine katkı sağlıyor.
Damarları koruyor
Yapılan çalışmalara göre; antioksidan kapasitesi yüksek olan nar suyu LDL (kötü huylu) kolesterolü düşürebiliyor ve trombosit aktivasyonunu azaltarak aterosklerozun (damar sertliği) önlenmesine yardımcı oluyor.
Ciltte kırışıkları geciktirebiliyor
Yaş ilerledikçe vücutta antioksidan üretimi yavaşlıyor. Vücutta antioksidanın azalması da ciltte kırışıklıklara ve hızlı yaşlanmaya sebep oluyor. Nar içerdiği zengin antioksidanlar sayesinde ciltte kırışık oluşumunu geciktirerek yaşlanmanın etkilerini azaltıyor. Narın çekirdeğinde bulunan punisik asit de (omega 3 yağ asidi) cildin nem kaybının azalmasına yardımcı olarak yaşlanmanın etkisini yavaşlatıyor.
Kan şekerini dengelemeye yardımcı oluyor
Posa, kan şekerini düzenlemeye destek olan önemli etkenlerden biri. Nar çekirdeği içerdiği zengin lif sayesinde kan şekerinin dengelenmesine yardımcı oluyor.
Tümörlere karşı etkili
Narın içerdiği zengin antioksidanlar vücudu hastalıklara karşı daha dirençli hale getiriyor. Kansere karşı koruyucu etki gösteriyor ve oluşan kanser hücrelerinin çoğalmasının önlenmesine destek veriyor. Narın prostat ve kolon kanserini önleyici etkileri olduğu çalışmalarla gösterilmiştir.
Hafızayı güçlendiriyor
Narın içeriğindeki antioksidan bileşenlerin ve özellikle çekirdeğinde bulunan esansiyel bir yağ asidi olan punisik asidin hafızayı güçlendirmek gibi önemli bir işlevi var. Bu etkisi nedeniyle narın Alzheimer tedavisinde önemli bir rol oynayacağı düşünülüyor.
Kabızlığa iyi geliyor
Yetersiz lif alımı kabızlığın en sık karşılaşılan nedenlerinden biri. Lif oranı oldukça yüksek olan nar kabızlığa iyi geliyor. Sadece narı yemek değil, nar suyu içmek de kabızlığın giderilmesine ve önlenmesine yardımcı oluyor. Ancak çok fazla nar yemenin de gereğinden fazla lif alımına yol açıp kabızlık yapabileceği unutulmamalı.
Nar yerken akılda tutulacak 5 kural
- Narın kabuğunda tanenler yer alıyor. Kabuklu presleme yöntemiyle elde edilen nar suyunun içeriğindeki tanenler sayesinde antioksidan özelliği daha fazla oluyor.
- Antikanserojen ve antiinflamatuar özelliğinden faydalanmak için narı çekirdekleriyle birlikte yemeli.
- Vitamin değerlerinin kaybolmaması için özellikle nar suyunu bekletmeden için.
- Nar, özellikle antikogülan grubu denilen (kan sulandırıcı) bazı ilaçlarla etkileşimde oluyor. Dolayısıyla kullandığınız ilaçların nar ile etkileşimi olup olmadığını mutlaka hekiminize danışın.
- Diyabeti olanlar için porsiyon ölçüsü normal bireylerden daha azdır. Diyabet hastalığınız varsa günde yaklaşık 1 çay bardağı nar tanesi yiyebilirsiniz.