1. Haberler
  2. Haberler
  3. Rotterdam Mahkemesi: Türkiye’ye notifikasyon süreci işletilmiyor

Rotterdam Mahkemesi: Türkiye’ye notifikasyon süreci işletilmiyor

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Rotterdam Mahkemesi, Hollanda menşeli iki geminin tehlikeli atık envanteri bildirilmeden İzmir’in Aliağa ilçesindeki tersanede  sökülmesi nedeniyle gemi sahibi şirkete ve iki şirket yöneticisine ceza kesti.

aliaga

Hollanda menşeli Daniella isimli geminin tehlikeli atık envanteri (IHM) bildirilmeden, Aliağa’da sökülmesine ilişkin Rotterdam Mahkemesi gemi sahibi Jumbo Shipping şirketine ve iki şirket yöneticisine ceza kesti. Mahkeme kararı sonrası gözler tekrar Aliağa’daki gemi söküm tesislerine çevrildi.

Tehlikeli atık envanteri bildirilmeden sökümü yapılan iki Hollandalı geminin Aliağa’da iş cinayetlerinde organizasyonel eksiklikler nedeniyle geçtiğimiz aralık ayında Avrupa Çevre Ajansı tarafından sertifikası iptal edilen Şimşekler Gemi Söküm Tersanesi’nde yapıldığı öğrenildi.

Ölüm gemisi São Paulo sürecinde tehlikeli atık envanterinde çelişkili işlem ve açıklamalarıyla bilinen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın denetim mekanizmasını ve konuyu tam takip etmemesini akla getirdi.

Rotterdam Mahkemesi’nin verdiği cezayı ve hukuki süreci Gemi Söküm Platformu STK’sı (NGO Shipbreaking Platform) Politika sorumlusu Avukat Ekin Sakin, Tehlikeli Gemi Sökümü Önleme Girişimi Sözcüsü Kimya Mühendisi Ertuğrul Barka ve Çevre Avukatı Arif Ali Cangı ile konuştuk.

Jumbo Shipping şirketine Rotterdam Mahkemesi’nin verdiği cezayı, Basel Sözleşmesi’nin AB hukukunda uygulanması kapsamında AB Atık Sevkiyatı Yönetmeliği (EU Waste Shipment Regulation) doğrultusunda verildiğini belirten Av. Ekin Sakin, Basel Sözleşmesi’nin tehlikeli atıkların bertarafı için transfer öncesinde, devletleri notifikasyon sürecini işletilmesini yükümlü kıldığını söyledi.

Tehlikeli atıkların alıcı ülkeye yola çıkmasından önce notifikasyon esas olduğunu ifade deden Sakin, “Atığı alacak olan ülkenin, atığı işleme kapasitesine sahip olup olmadıklarını kontrol etmeleri ve bu kapsamda atığın transferi için onay vermesi gerekir. Bunu yaparken tehlikeli madde hakkında bilgi sağlamak çok önemlidir. Aksi halde alıcı ülke tehlikeli atıkların bertarafını sağlamak için doğru altyapıya sahip olup olmadığını anlayamayacaktır. Çünkü Basel Sözleşmesi’nin amacı tehlikeli atıkların bertarafı sırasında çevre yönetiminin doğru yapılmasıdır” dedi.

Hollandalı yetkililerin 2014 ve 2015 yıllarında yaptıkları takibi sonucunda Aliağa’da sökülen iki gemi için notifikasyon sürecinin işletilmediği tespit edilirken, gemilerden biri için hem şirket yetkililerine hem de şirkete para cezası verilmesiyle sonuçlandı.

Tehlikeli madde statüsünde olan gemilerin Basel Sözleşmesi kapsamı dışına çıkarılmaya çalışılarak, yasa dışı kaçakçılığının yeni bir durum olmadığının altını çizen Sakin, “Gemi sahipleri gemilerin uluslararası hareket etmesini sağlayarak Basel Sözleşmesi’nden kaçmaya çalışıyor. Bu karar, gemi sahiplerinin gemilerini söküm için satmadan önce AB sularının dışına çıkararak sorumlu tutulmaktan ne kadar kolay kurtulabileceğini göstermektedir” diye konuştu.

Hollanda’dan söküm için gemi yola çıkmadan Türkiye’ye bildirimde bulunulmamasını yasa dışı transfer olarak değerlendiren Sakin, notifikasyon süreçleri Çevre Bakanlığı tarafından takip ediliyor ve bildirim yapılmadığı için geminin kabul edilmemesi gerektiğine dikkat çekti.

IHM doğru olmaması ya da kuşku duyulacak düzeyde olması durumunda mevzuata göre Türkiye’nin ithalatı reddetme hakkına sahip olduğunu söyleyen Sakin, “Notifikasyon sürecinin amacı budur. Ancak diğer yandan, yakın zamanda ve önceki yıllarda Sao Paulo, Kuito, Gökhan Han gibi gemilerin süreçlerinden biliyoruz ki notifikasyonda beyan edilen envanter raporları doğru değildi. Bu nedenle Türkiye’de gemi söküm sektörünün daha iyi işletilebilmesi için geliştirilmesi gereken pek çok konu mevcut” dedi.

Verilen kararla aslında Türkiye’ye notifikasyon süreci olmaksızın ülkeye gemilerin girdiğinin altını çizen Sakin, “Aynı şekilde Türkiye’den başka ülkelere gönderilen gemilerde de notifikasyon sürecinin işletilmesi önemlidir. Paralel olarak geçtiğimiz yıl, Türkiye’den Güney Asya’ya söküm için yasa dışı olarak gönderilen gemilerin olduğunu tespit etmiştik. Ancak Basel Sözleşmesi gereğince Güney Asya’ya OECD ülkeleri tehlikeli atık gönderemez. Basel Sözleşmesi’nin yükümlülüklerinin hem yurtdışından kabul edilen hem de söküm için başka ülkelere gönderilen gemiler açısından takibinin daha iyi yapılması gerekir” dedi.

Gemi doğru envanter bildirilmeden ve muvafakat alınmadan Aliağa’ya getirilmiş olmasının Basel Sözleşmesi’ne göre yasa dışı trafik suçu oluşturduğunu söyleyen Av. Arif Ali Cangı, “Hollanda Mahkemesi’nin cezalandırılmasının yanı sıra Jumbo Shipping ve şirket yetkilileri hakkında adli ve idari soruşturma açılmalıdır. Ayrıca çevreyi kirletme suçundan cezalandırma istemi ile Aliağa Cumhuriyet Başsavcılığı kamu davası açmalıdır. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İzmir İl Müdürlüğü derhal harekete geçerek, Çevre Kanunu doğrultusunda gerekli denetimin yapılarak, Kanunun 15.maddesi gereğince kapatma, 20. maddesi gereğince idari para cezası verilmelidir” dedi.

Tehlikeli atıkların nasıl giderileceği, geri kazanılacağını; bu teknolojiyi kullanabilir olduğunun bilinmesi gerektiğini belirten Tehlikeli Gemi Sökümü Önleme Girişimi Sözcüsü Kimya Mühendisi Ertuğrul Barka, Hollanda’dan gönderilen gemiler için bu bildirimlerin yapılmadığını söyledi.

Türkiye’nin bunları sorgusuz sualsiz her zamanki gibi kabul ettiğinin altını çizen Barka, “Hollanda Mahkemesi bunu yapan kişi ve şirkete para cezası vermiştir. Verilen bu cezalar yapılan için yanında devede tüy bile değildir. Bunlar, bilerek, örgütlenerek, kasıtla yapılan işlerdir. Hollanda da iki yüzlülükle sanki suçluyu cezalandırmışmış gibi yapmaktadır. Daha önceki OTOPAN asbestli gemiyi hatırlayın. Türkiye Avrupa’nın çöplüğü olarak para girdisi sağlayabilmektedir” diye konuştu.

Haber: Ramis Sağlam Fotoğraf: Özer Akdemir / Evrensel.net

Rotterdam Mahkemesi: Türkiye’ye notifikasyon süreci işletilmiyor
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir