1. Haberler
  2. Haberler
  3. Hollanda’da bir futsal efsanesi, “Türk olduğumu iliklerime kadar o an hissettim”

Hollanda’da bir futsal efsanesi, “Türk olduğumu iliklerime kadar o an hissettim”

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Rotterdam’ın Pirlo’su: İsmail Çelen

Bir futbolcu düşünün; sahada adeta bir maestro, ama topu ayağına aldığında kimse “şut” diye bağırmıyor, çünkü onun işi zekâsıyla rakiplerini büyülemek. Andrea Pirlo’yu izlerken o zarif paslarını hepimiz hatırlarız, değil mi? Peki, Rotterdam’da böyle bir oyuncu olduğunu söylesem? Karşınızda Rotterdam’ın Pirlo’su: İsmail Çelen! Elbette Pirlo bir İtalyan efsanesi, ama İsmail Çelen de bu toprakların Pirlo’su.

“Futbol oynamak için kapı kapı dolaşırdım”

Afbeelding van WhatsApp op 2024 09 23 om 19.21.04 f943d335

Futbola olan ilgisi nasıl mı başladı? İsmail Çelen, futbola olan tutkusunun çocukluk yıllarına dayandığını anlatırken şöyle diyor: “Ben küçükken mahallede futbol oynamak için kapı kapı dolaşır, çocukları toplardım. Zillere basıp hemen herkesi maça çağırırdım. O zamanlardan beri organize etme işine alışkınım; hızlıca yeni bir maçı başlatırdım. Belki de sahada liderlik yapma yeteneğim o günlerden geliyor.”

Rotterdam’ın Pirlo’su olarak anılmak onun için ne ifade ediyor? “Johan Cruijff’un dediği gibi, ‘Futbol basittir, ama en zor olan şey basit futbol oynamaktır.’ Pirlo’nun tarzı da, benim tarzım da tam olarak bu. Sakin, kontrollü ve hesaplı oynamayı tercih ediyorum,” diyor Çelen. Pirlo ile karşılaştırılmak elbette gurur verici, ama onun idol aldığı oyuncular farklı. “Andrés Iniesta (Nou Camp’ın büyücüsü), Xavi Hernández (hesap makinesi), Sergio Busquets ve Messi… Kendi futbol tarzım üzerinde bu isimlerin büyük etkisi oldu. Özellikle Barcelona’nın maçlarını çok izlerdim ve Ajax’ın 1994 maçlarını takip ederdim. O dönemin oyuncuları şimdinin efsaneleri oldular. Tarzımda onların izlerini bulabilirsiniz.”

“Sakatlandım ama yılmadım”

Tabii ki kariyeri boyunca yaşadığı zorluklar da onu şekillendirmiş. Özellikle yaşadığı ciddi sakatlıklar kariyerinde önemli bir rol oynamış. İsmail Çelen bu durumu şöyle anlatıyor: “Ciddi bir sakatlık yaşamama rağmen Sparta PAF takımı beni istediklerini iletti. Sezon hazırlıkları güzel bir şekilde başladı ve devam etti, ardından A takım hocası beni idmana davet etti. Ancak yeniden sakatlandım. Bu süreç beni derinden etkiledi elbette. Ama düşündüm ki, her olumsuzluğun bir sonucu vardır ve bu bana başka kapılar açacak. Nitekim hep öyle de oldu.”

 “Türk olduğumu iliklerime kadar hissettim”

Afbeelding van WhatsApp op 2024 09 23 om 19.21.38 847f5ceb

Milli takım deneyimi de kariyerinde önemli bir yere sahip. Türkiye futsal milli takımında oynama ve Avrupa Şampiyonası’na katılma deneyimi hakkında şunları söylüyor: “Türkiye futsal milli takımında oynamak benim için gurur verici bir deneyimdi. Avrupa Şampiyonası’na katılmak da kariyerimde unutulmaz bir yer edindi. Dünyada çok sayıda Türk yaşıyor, ama o sahada ben vardım. Milli marş çalarken tüylerim diken diken oldu, kalbimde hissettim. Türk olduğumu o an iliklerime kadar hissettim.”

“Bizler çok çabuk pes ediyoruz” 

Futbolun dışında, İsmail Çelen’in futbola olan tutkusu devam ediyor. Çocuklara ve gençlere mentorluk yapma konusunda oldukça istekli. “Futbola olan sevgim, beni motive etmeye her zaman devam ediyor. Şu anda küçük gruplara bireysel futbol dersleri veriyorum. Buradaki çocuklara ve gençlere hem Türkiye’de yaşadığım futbol tecrübelerini hem de burada gördüğüm futbol anlayışını aktarıyorum. Çünkü biz çabuk pes ediyoruz. Çocukların da gençlerin de pes etmemesi için mücadele etmeleri gerektiğini anlatıyorum.”

“Farklı kültürlerden çocuklarla çalışmakayrı  bir zenginlik”

Afbeelding van WhatsApp op 2024 09 23 om 19.20.56 35490b66

İsmail Çelen, sadece futbolla değil, profesyonel bir gençlik çalışanı olarak da birçok çocuğa ilham veriyor. Bana her kültürden gelen öğrencileriyle kurduğu bağı anlattı. Farklı kültürlerden gelen çocuklarla çalışarak onların gelişimine katkıda bulunuyor ve onları daha açık fikirli ve donanımlı bireyler haline getirmeyi amaçlıyor. Çelen, “Çocukların bana verdiği enerjiyi onlara kat kat geri vermek beni her zaman motive ediyor,” diyor ve bu sayede hem saha içinde hem de saha dışında etkili bir mentor olmaya devam ediyor. “Futbolda da bir matematik olduğuna inanıyorum,” diyor ve sahadaki oyun tarzında da bu analitik bakış açısını yansıtıyor. Gelişime açık, zeki ve kültürlü biri olarak sadece sahada değil, saha dışında da kendisini sürekli geliştiriyor ve bu zenginliği futboluna da taşıyor.

“Dengenin ve başarının sırrı sevgi”

Peki, futbolun dışında sosyal ve kültürel çalışmalarını nasıl dengelediğini sorarsanız, cevabı basit: “Eskiden gönüllü olarak severek yaptığım işleri şimdi profesyonel olarak yapıyorum. Evet, çok yorucu ve yoğun, ama dengenin sırrı sevgi. Sevgi bana adeta bir adrenalin kazandırıyor; hem futbol hem de sosyal çalışmalarda beni ayakta tutan şey bu.”

Afbeelding van WhatsApp op 2024 09 23 om 19.21.38 11c8288e

İsmail Çelen’in sahada topu yönetme yeteneği kadar etkileyici olan bir şey varsa, o da geleceğe dair belirsizlik içinde keyif almaya devam edişi. Peki, onun için gelecek planları mı? “Şimdilik futbola devam ediyorum, başka bir planım yok” diyor. Yani, sahada Pirlo gibi pas dağıtırken, bize de arkamıza yaslanıp bu keyfi izlemek kalıyor. Zaten “gelecek planları yapmak” bir İtalyan işi olsa gerek!

Afbeelding van WhatsApp op 2024 09 23 om 21.52.40 fbd0444d

Fotograflar: İsmail Çelen albümünden.

Özlem Ok- NHaber.nl

Hollanda’da bir futsal efsanesi, “Türk olduğumu iliklerime kadar o an hissettim”
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir