1. Haberler
  2. Sağlık
  3. Tesislerin çalışanları ve müşterileri hastalıktan koruması için alması gereken 6 önlem

Tesislerin çalışanları ve müşterileri hastalıktan koruması için alması gereken 6 önlem

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Ünlü bir holdingin İş Yeri Hekimi Ekip Lideri Dr. Yıldız Oral ise, nezle ve grip arasındaki farkları anlatarak, bu hastalıklardan nasıl korunacağını aktardı.

covid 19

Soğuk algınlığı ve grip salgınları insanların kendilerini hasta hissetmelerine yol açmanın yanı sıra verimlilik kaybına neden olabiliyor. Bu salgınlar sıkça veya geniş bir çapta meydana geldiği taktirde ise işletmenin itibarını olumsuz yönde etkileyebiliyor.

Nezleden aşıyla korunmanın mümkün olmadığını belirten Dr. Yıldız Oral, grip ve nezleyle ilgili şunları söyledi: “Grip, solunum yollarını etkileyen ve influenza türü virüslerle meydana gelen bir hastalık. 1-2 hafta içinde hastalar genellikle iyileşirler ancak etkileri haftalarca devam edebilir. Sonbahar-kış aylarında görülür ve işgücü kaybı açısından bakıldığında en yüksek maliyete neden olan hastalıkların başında gelir. Nezle diğer adıyla soğuk algınlığı virüsler tarafından meydana getirilen bir burun, boğaz hastalığıdır. 200’den fazla virüsün nezleye yol açtığı biliniyor. Gripten aşılar ile korunmak mümkün. Soğuk algınlığından korunmak için ise sık el yıkanması son derece önemli. Soğuk algınlığı (nezle) ile grip arasındaki en belirgin fark; soğuk algınlığında burun akıntısının var olması, gripte ise genel olarak olmamasıdır. Bununla birlikte soğuk algınlığı gribe göre çok daha basit ilerleyen ve büyük riskler göstermeyen bir rahatsızlıktır. Her ne kadar soğuk algınlığı ve grip birbirinden farklı hastalıklar olsa da benzer bulgulara yol açtığından ve her ikisinde de hastalık etkeni virüsler olduğundan çoğu kez ayırıcı tanı yapılmadan tedavi edilirler.”

Tesisler, en iyi temizlik ve dezenfeksiyon uygulamalarını yaparak, hastalıkların çoğaldığı dönemler için hazırlık yapabilirler. Böylece işletme ve kurumlar; çalışanlarını, öğrencilerini, hastalarını ve misafirlerini güven içinde tutup, sağlıklarını koruyarak, gereksiz devamsızlıkları ve kazanç kaybını en aza indirgeyebilirler.

Tesislerde alınabilecek önlemler

  1. Personele uygun temizlik prosedürleri konusunda eğitim verilmeli: Tesisler, hangi yüzeylerin ve donanımın temizleneceğini, temizliğin hangi sırayla yapılacağını detaylandıran temizlik prosedürlerinin uygulamaya konmasını sağlamalı. Bu prosedürler, el hijyeninin ne zaman uygulanacağını ne zaman eldiven kullanmanın gerektiğini, kullanılacak temizlik ürünleri ve dezenfektanların hangi sıklıkta kullanılacağını da tarif etmeli. Hastalıkların daha sık görüldüğü ve bulaştığı soğuk algınlığı ya da grip mevsimi gibi dönemlerde tesislerin daha sık ve daha kapsamlı temizlik ve dezenfeksiyon yapması tavsiye edilir. Bu da geleneksel temizlik programının, tüm genel alanların daha sık temizlenmesini kapsayan bir programla değiştirilmesini veya temizlik ve dezenfeksiyon işleri için ek personelin görevlendirilmesini gerektirebilir.
  2. Doğru el hijyeni teşvik edilmeli: Ellerdeki mikroplar kolaylıkla kişiden kişiye veya başka yüzeylere geçebiliyor. Dolayısıyla tesislerin, herkesi düzenli olarak el yıkama ve dezenfekte etme alışkanlığını edinmeye teşvik etmesi gerekir. Eller kirliyken, bireylerin sıcak su ve sabunla ya da sabun ve suyun mevcut olmadığı ortamlarda alkol bazlı bir el dezenfektanı ile ellerini temizlemeleri gerekir.
  3. Sık temas edilen yüzeyler temizlenmeli: El hijyeni yaygın olarak uygulansa dahi kirli ve mikroplu yüzeylere dokunulduğunda ellerin yeniden kirlenme riski var. Kapı tokmakları, tırabzanlar, asansör düğmeleri, sıralar ve tezgâh üstleri gibi sık temas edilen yüzeyler düzenli olarak ya da kirlendiğinde temizlenmeli, dezenfekte edilmeli. Temizlik, yüksek yerlerden alçak yerlere, temiz yerlerden kirli yerlere ve kuru yerlerden ıslak yerlere doğru yapılmalı, dezenfektanın yüzeyde uygun etki süresi boyunca bekletilmesi sağlanmalı.
  4. Hastalığa dikkat çekici panolar yerleştirilmeli: Tesislerin, soğuk algınlığı ve gribin yayılmasını önlemek için uygun uyarı panoları yerleştirilmesine teşvik etmesi gerekir. Bu uyarılara, başkalarıyla sınırlı temasta bulunulması, öksürürken ve hapşırırken ağzın kapanması ve kullanılan kâğıt mendil ve kâğıt havluların çöpe atılması da dahil edilmeli. Tesisler; resepsiyon ve tuvaletler gibi trafiğin yoğun olduğu alanlara panolar ve başka iletişim malzemeleri yerleştirerek, insanlara bu davranışları uygulamalarını hatırlatabilir.
  5. Gerekli ve doğru malzemeler yeterli miktarda bulundurulmalı: Bazı durumlarda insanlar, sabunun veya kâğıt havluların bulunmadığı bir tuvaletle karşı karşıya kalabilir ki bu da onları hijyen alışkanlıklarından ödün vermeye veya vazgeçmeye zorlayabilir. Tesisler, kişisel koruyucu ekipman, dezenfektan, el hijyeni ürünü, peçete, tuvalet kâğıdı, çöp poşeti ve temizlik bezleri gibi malzemelerini yedekli olarak bulundurulmalıdır. Böylece enfeksiyon önleme stratejileriyle uyum desteklenmiş olacaktır.
  6. Tüm alanların kurallara uygun temizlendiği denetlenmeli: Tesislerin etkin temizlik için tüm alanların kurallara uygun temizlendiğini denetlemesi, işçilerin işlerini beklendiği gibi yapmasına ve gelişme kaydedilecek alanların belirlenmesine yardımcı olabilir. Tesisler, el hijyeni takibi ve uyum raporlaması aracılığıyla el yıkama ve dezenfeksiyon alışkanlığını izlemek isteyebilir. Ayrıca kurumlar, gerektiğinde ya da tavsiye edildiğinde çalışanların uygun koruyucu giysileri giymesini sağlamalıdır.

Tesislerin çalışanları ve müşterileri hastalıktan koruması için alması gereken 6 önlem
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

N'haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!