Türk girişimciler, 2024 yılının ilk çeyreğinde yurt dışına toplamda 1 milyar 488 milyon dolarlık doğrudan sermaye yatırımı gerçekleştirdi. Bu rakamın önemli bir kısmı, Hollanda, ABD ve İngiltere gibi ülkelerdeki yatırımlara odaklandı.
Hollanda, Türk yatırımcılar için halen en cazip destinasyonlardan biri olarak öne çıkıyor. İlk çeyrekte 384 milyon dolarlık yatırımla Türk girişimcilerin ilk tercihi olan Hollanda, toplam yatırımların yüzde 25.8’ini çekti. Bu ülkeyi 312 milyon dolarlık yatırımla ABD ve 155 milyon dolarlık yatırımla İngiltere izledi.
Özellikle son dönemde Türkiye’ye doğrudan yabancı sermaye girişlerinde azalma yaşanırken, Türk sermayesinin yurt dışına akışında ise hızlı bir artış gözlemleniyor. Türk girişimcilerin tercih ettiği başlıca ülkeler arasında Hollanda, ABD ve İngiltere öne çıkıyor.
Bu yatırımların geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12.6 artış göstermesi, Türk girişimcilerin uluslararası alanda artan ilgisini yansıtıyor. Hollanda’nın özellikle uzun vadeli yatırımlar için tercih edilmesi, bölgesel ve küresel ekonomik dinamikler açısından önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Türk girişimcilerin yurt dışına yönelik doğrudan sermaye yatırımları, 2024 yılının ilk çeyreğinde 1 milyar 488 milyon doları buldu. Bu yatırımların yüzde 57.2’si, üç ana ülkeye odaklandı.
Üç aylık dönemde Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), 105 milyon dolarlık yatırımla Türklerin dikkatini çeken bir destinasyon oldu. Almanya 71 milyon dolar, İtalya 61 milyon dolar ve Yunanistan 58 milyon dolarla sırasıyla Türk yatırımcıların öncelikli hedefleri arasında yer aldı. Toplamda, bu on ülke Türk yatırımlarının yüzde 83.3’ünü oluşturdu.
Öte yandan, aynı dönemde Türk yatırımcılar yurt dışındaki varlıklarını da tasfiye etti. Ocak-mart döneminde 475 milyon dolarlık tasfiye gerçekleşti. Bu durum, Türk sermayesinin uluslararası arenada yeniden şekillendiğine işaret ediyor.
Net olarak hesaplandığında, Türklerin bu dönemde doğrudan sermaye yatırımları için yurt dışına aktardığı toplam tutar, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 22 düşüşle 1 milyar 13 milyon dolar oldu. Ancak, Türk firmalarının yurt dışındaki grup şirketlerine açtığı krediler ve diğer plasmanlar da dikkate alındığında, Türklerin toplam sermaye transferi 1 milyar 191 milyon dolara ulaştı.
Türk yatırımcılar, uluslararası arenada aktif bir şekilde varlık göstermeye devam ediyor ve yatırım stratejilerini çeşitlendirerek farklı pazarlara odaklanıyorlar.
Ocak-mart döneminde, Türk yatırımcılar yurt dışında en fazla yatırımı gayrimenkul sektörüne yaptılar. Toplamda 597 milyon dolarlık yatırım, bu sektöre gitti. Bu rakam, Türklerin yabancı ülkelerde gayrimenkul alımlarını da içeriyor. İnşaat sektörü ise 217 milyon dolarlık yatırımla gayrimenkul sektörünü takip etti.
Toptan ve perakende ticaret, ulaştırma, turizm, finans, bilgi ve iletişim, eğitim, kültür, sağlık ve diğer alt sektörlerle birlikte hizmetler alanındaki yatırımların toplam hacmi 1 milyar 89 milyon doları buldu. Bu, üç ayda yurt dışında gerçekleşen toplam Türk yatırımının üçte ikisini oluşturuyor. Aynı dönemde, madencilik ve taş ocakçılığına 211 milyon dolar ve imalat sanayiine 120 milyon dolar olmak üzere Türklerin sınai sektörlere yaptıkları yatırımların hacmi de 398 milyon dolara ulaştı.
Yılın ilk çeyreğinde, yabancı girişimciler ise doğrudan sermaye yatırımı için toplam 1 milyar 218 milyon dolar getirdiler. Yabancı sermaye yatırımlarında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 16.7’lik bir artış yaşandı.
Ancak, üç aylık dönemdeki yabancı sermaye yatırımı, aynı dönemde yurt dışına gerçekleşen Türk sermaye yatırımının altında kaldı. Bu dönemde yabancıların Türkiye’deki mevcut yatırımlarında gittikleri 424 milyon dolarlık tasfiye düşülünce, üç aydaki net doğrudan yabancı sermaye yatırım girişi 794 milyon dolar olarak gerçekleşti. Tasfiyeler sonrası net yabancı doğrudan sermaye yatırımı, ilk çeyrekte geçen yılın aynı dönemindekinin yüzde 18.1 altında gerçekleşti.
Aynı dönemde yabancı yatırımcılar Türkiye’deki grup şirketlerine açtıkları kredilerden 112 milyon dolarlık geri dönüş sağladı. Ancak yabancılara yapılan gayrimenkul satışlarından elde edilen döviz girişi yüzde 41.9 düşüşle 796 milyon dolara geriledi. Böylece grup içi aktarmalar dahil net “sermaye yatırımları” ile taşınmaz alımı toplamında üç aydaki yabancı doğrudan yatırım girişi, geçen yılın aynı dönemindeki tutarın yüzde 43.4 altında gerçekleşti.
“Doğrudan sermaye” yatırımı ve gayrimenkul alımlarından oluşan toplam yabancı doğrudan yatırım tutarından, bu amaçlarla yurt dışına giden toplam Türk sermayesi düşülünce, bu alandan ülke ekonomisine ilk çeyrekteki net girişin sadece 287 milyon dolar olduğu bulundu. Geçen yılın aynı döneminde bu rakam 1 milyar 186 milyon dolardı. Buna göre ilk çeyrekte doğrudan yatırımlar cephesinde gerçekleşen net döviz girişinin cari açığın finansmanına katkısı çok düşük kaldı.
Tesis kurma, satın alma, modernize etme yoluyla üretim ve ihracat yapan, istihdam yaratan, teknoloji transfer eden, ulusal ekonomiye zincirleme ve devamlı etki ile milli gelir büyümesine katkı veren “doğrudan sermaye yatırımları” ile satış bazında bir seferlik katkı sunan gayrimenkul alımlarından oluşan toplam yabancı doğrudan yatırım tutarı, ödemeler dengesinde “net yükümlülük oluşumu” olarak adlandırılıyor.
Türk sermayesinin aynı amaçlarla yurt dışına yaptığı yatırımlar ise Türkiye’nin “net varlık edinimi”ni oluşturuyor. Net yükümlülük oluşumundan net varlık edinimi düşüldüğünde bulunan tutar ise doğrudan yatırımlar cephesinden cari açığın finansmanına gelen net katkı tutarını gösteriyor. Yıllıklandırılmış verilere göre, son bir yılda cari işlemler açığında hızla küçülme yaşanırken, doğrudan yatırımlar cephesinden gelen finansman katkısının da düştüğüne işaret ediyor.
Mart 2023 sonu itibarıyla 52.6 milyar dolar olan “yıllık” cari açık bu yıl aynı tarihte 31.2 milyar dolara inerken, doğrudan yatırımların açığı kapama oranı da yüzde 17.5’ten yüzde 12’ye düştü. Doğrudan yatırımlar cephesinden sağlanan net döviz girişinin yıllık cari açığın finansmanına katkısı ise Ekim sonu itibarıyla yüzde 9.5’e kadar indikten sonra, izleyen dönemde yeniden yükseldi, bu yıl şubatta yüzde 14 olurken, martta yüzde 12’ye gerileyerek bir yıl önceki düzeyinin altında kalmaya devam etti.