Uluslararası Şarlman Ödülü, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ve Ukrayna halkına verildi.
Avrupa’nın en eski ödüllerinden Uluslararası Şarlman Ödülü (Karlspreis),”Avrupa’nın yeniden birleşmesine ve Avrupa değerlerinin, demokrasi ve insan haklarının korunup yayılmasına” katkıda bulunan kişilere 1950’den bu yana verilen Uluslararası Şarlman Ödülü’ne bu yıl Zelenskiy ve Ukrayna halkı layık görüldü.
Aachen Belediyesinde düzenlenen törende Zelenskiy’e ödülü, Şarlman Ödül Komisyonu Başkanı Jürgen Linden ve Aachen Belediye Başkanı Sibylle Keupen verdi.
Linden, Uluslararası Şarlman Ödülü’nün, özgürlüğün, demokrasinin ve Avrupa değerlerinin savunulması konusunda verilen cesur mücadeleden dolayı Zelenskiy ve Ukrayna halkına layık görüldüğünü söyledi.
Zelenskiy, Uluslararası Şarlman Ödülü’nü aldıktan sonra, ödülü aldığı için büyük onur duyduğunu belirterek, burada, her gün özgürlük ve Avrupa’nın değerleri için savaşan Ukraynalıları temsil ettiğini ifade etti.
Her bir Ukraynalının kahraman olduğunu ve onların da burada durmayı hak edeceğini vurgulayan Zelenskiy, Ukrayna’nın istediği barışın şu anki savaşta sadece bir galibiyetle kazanılabileceğini söyledi.
Zelenskiy, Ukrayna’daki savaşın Avrupa’nın kaderini de belirleyeceğini savunarak, Rusya’nın her türlü zalimliği ve vicdansızlığı yapabilecek durumda olduğunu, ancak bundan korkmadıklarını kaydetti.
Barışı çocuklara miras bırakmak istediklerini ifade eden Zelenskiy, “Başka bir alternatif istemiyoruz. Barışı miras olarak bırakabilmek için bu savaşı ortak zaferimizle bitirdik diyebileceğimiz güne sizlerle birlikte ulaşmalıyız.” ifadelerini kullandı.
Zelenskiy, Ukrayna’nın elde edeceği galibiyetle Avrupa’yı koruyacağını savunarak, “Rusya kendi iradesiyle kötülük yoluna girmiştir. Biz, bu yolu kesmek için iradeye sahip olmalıyız. Biz bu görevi yerine getireceğiz, ancak birlikte.” şeklinde konuştu.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz’ü “Avrupa’nın savunucusu” olarak niteleyen Volodimir Zelenskiy, “Sen dönüm noktasını gördüğünde, Avrupa’nın savunucusu gibi hareket etmeye başladın. Avrupa sana ve Alman hükümetine her zaman minnettar olacaktır.” dedi.
Ukrayna’nın yer almadığı bir Avrupa Birliği’nin (AB) tam olmayacağını belirten Zelenskiy, ülkesinin NATO’ya alınması gerektiğini de yineledi.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz ödül Ukrayna halkının Volodimir Zelenskiy’e çok şey borçlu olduğunu belirtti.
Scholz, Rusya’nın Ukrayna’ya açtığı savaşın Avrupa’nın temsil ettiği her şeye karşı bir savaş olduğunu belirterek, “İlk kez bu yıl Şarlman Ödülü bir cumhurbaşkanına ve halkına veriliyor. Bu bence olağanüstü bir karar. Büyük cesaretle ülkelerini Rusya’nın acımasız saldırganlığına karşı muazzam bir güçle savunuyorlar.” dedi.
Rusya’nın açtığı savaşın AB ve Ukrayna’yı birbirine çok yaklaştırdığına dikkati çeken Scholz, birlik ve dayanışma içinde Ukrayna’nın yanında olduklarını vurguladı.
Başbakan Scholz, Ukrayna’nın Avrupa’nın değerlerini savunduğunu belirterek, “Ukrayna bizim tam desteğimize güvenebilir.” dedi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in emperyalist ve sömürgeci hayallerinde iddia ettiği gibi Ruslar ve Ukraynalıların kesinlikle tek bir halk olmadığını savunan Scholz, “Ukrayna ulusunun kendine has uzun bir tarihi, inanılmaz çeşitlilikte bir kültürü, gelenekleri ve kimliği vardır. Sovyetler Birliği’nin dağılmasından bu yana bağımsız Ukrayna kendi yolunu çizme özgürlüğü konusunda ısrarcı olmuştur.” ifadelerini kullandı.
Ödül törenine katılan Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy’i “Avrupa değerlerinin savunucusu” olarak övdü.
Morawiecki yaptığı konuşmada, Zelenskiy’nin “büyük bir Avrupa lideri”, “bir kahraman” ve 21. yüzyılın “seçkin bir devlet adamı” olduğunu ifade ederek, “Volodimir Zelenskiy her siyasetçi için bir rol modeldir.” dedi.
Mateusz Morawiecki, ayrıca Rusya’nın barbarca saldırılarının “Ukrayna’nın savunduğu özgür Avrupa’nın karşıtı” olduğunu kaydetti.
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ise Zelenskiy’i ve Ukrayna halkını takdir ederek, sözlerini, “Onlar kelimenin tam anlamıyla özgürlük, insanlık ve barış için savaşıyorlar. Ukraynalılar kanları ve canlarıyla kendilerinin ve bizim çocuklarımızın geleceğini güvence altına alıyorlar.” diye tamamladı.
