Türkiye’de Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçlarının ardından üniversite tercihleri yapmaya hazırlanan gençler, yeni kriter olarak geçinebileceği bölgedeki okulları tercih ediyor. Türkiye’de okumanın yurt dışına göre daha maliyetli hale gelmesi ise olayın vehametini göstermeye yetiyor.
Ticaret Gazetesi’nden Yağmur Öngün’ün haberine göre, Türkiye’nin Büyük şehirlerde artan kiralar, Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü (KYK) yurtlarının yetersiz olması ve temel ihtiyaçları karşılamaktaki güçlükler gençleri endişelendiriyor.
Barınma ve beslenme sorunlarının her ne kadar gündemde yer almasa da öğrenci ve aileler için önem taşıdığını aktaran Eğitim-İş İzmir 4 Nolu Yükseköğretim Şube Başkanı Haluk Dağdevir, “Açlık sınırının 40 bin TL’ye dayandığı şu günlerde asgari ücretle geçinmeye çalışan bir ailenin çocuğunu başka şehirde okutması neredeyse imkansız bir hal aldı. Yüksek seyreden konut kiralarını karşılamakta güçlük çeken öğrenciler, KYK yurtlarında yer bulmaya çalışacak ancak yurtlar da yetersiz kalıyor. Bu nedenle ekonomik koşulların zorlaştığı günümüz şartlarında üniversite öğrencilerinin ; insan onuruna yaraşır, kendi kendini yönetecekleri demokratik atmosferin hakim kılındığı ve kendilerini güvende hissettikleri ortamlar kamusal imkanlarla oluşturulmalı” dedi.
Öğrenci aileleri hayat pahalılığını göz ardı edemiyor
YKS sonuçlarının açıklanmasıyla birlikte öğrencileri ve öğrenci ailelerini bekleyen bir takım sorunların artık göz ardı edilmeyecek oranda kaçınılmaz olduğunu dile getiren Dağdevir, “Özel yurtların pahalı olması, ev kiralarının fahiş fiyatlarda olması ve KYK yurtlarının yetersizliği nedeniyle çok sayıda öğrenci, cemaatlere ve dini vakıflara bağlı ‘talebe yurtlarında’ barınmak zorunda kalacak. Bu senaryo ülkemizde yıllardır değişmese de son yıllarda zorlaşan koşullar nedeniyle cemaat yurtlarına zorunlu talep oluşuyor. Bu nedenle ekonomik koşulların zorlaştığı günümüz şartlarında üniversite öğrencilerinin; insan onuruna yaraşır, kendi kendini yönetecekleri demokratik atmosferin hakim kılındığı ve kendilerini güvende hissettikleri ortamlar kamusal imkanlarla oluşturulmalı. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de yaşanan pandemi dönemi; eğitim ve öğretimi olumsuz yönde etkiledi, sonrasında ise 11 ilimizde yaşanan acı depremin akabinde üniversiteler uzaktan veya hibrit eğitime geçti. Üniversite öğrencileri kampüs atmosferinde sosyalleşemeden eğitimlerine devam etti” diye konuştu.
Yurt dışında okumak Türkiye’de okumaktan daha ucuz hale geldi
Tercih yapmaya başlayan ve halihazırda üniversite eğitimine devam eden öğrenciler ise geçinmekte zorlandıklarını dile getirdi. Kira ve özel yurt pahalılığından kaçınmak adına şehirlerine yakın bölgelere tercih yapsalar dahi servis ücretlerini ödeyemediklerini söyleyen üniversite öğrencileri, “Benzin fiyatlarının artmasıyla birlikte 2 sene önce gidiş geliş günlük 36 TL ödediğimiz servisler günümüz itibariyle 110 TL’ye kadar ulaştı ve daha ne kadar artacağı da belirsiz” dedi. Tercih yapacak öğrenciler ise istedikleri üniversiten çok geçinebilecekleri şehirlerdeki üniversitelere gitmeye yöneldiklerini söyleyerek, “Türkiye’de okumak yurt dışına göre daha maliyetli. Yurt dışında aylık olarak yemek, sosyal kartlar gibi destekleri mevcut. Aynı sistemin Türkiye’de de geçerli olmasını isteriz” ifadesine yer verdi.
