“Murat Övüç’ün Skandal Sözleri: ‘Almanya’da Yaşlıların B*kunu Yıkıyorsunuz’ Çıkışı Tepki Çekti”
Murat Övüç’ün hikayesi, aslında paranın ve şöhretin insanı nasıl değiştirebileceğine dair acı bir örnek olarak karşımıza çıkıyor. Erkek kimliğiyle sahnelere çıkarak, kadın kılığında şarkılar söyleyip insanları eğlendirerek kazandığı şöhret, onu bir anda ilgi odağı haline getirdi. Ancak bu ilgi, zamanla onu yukarıya taşıyacak bir basamak olmaktan çıktı ve kibirli bir bakış açısına dönüştü. Sosyal medyada kendisini her şeyin merkezinde gören, büyüklenmeyi seven bir figür haline geldi.
Geçtiğimiz hafta yaşanan olay ise bu durumu iyice gözler önüne serdi. Bir mekânda Avrupalı bir vatandaşın, çalışanın emeğini küçümsercesine 0.50 eurocent teklif etmesine sinirlenen Övüç, bu durumu sosyal medyada paylaştığı bir video ile dile getirdi. Ancak burada sadece bu olayı eleştirmekle kalmayıp, gurbetçilere karşı küçümseyici ve aşağılayıcı ifadeler kullandı. “Benim konserlerime Almanya’dan, Belçika’dan, Hollanda’dan gurbetçiler gelmesin” “Murat Övüç, ‘Siz Almanya’da yaşlıların b*kunu yıkıyorsunuz, siz kim oluyorsunuz?” diyerek hitap ettiği insanlar, kısa sürede büyük bir tepki gösterdi. Gelen eleştirilerle yüzleşen Övüç, durumun ciddiyetini anlayarak özür dilemek zorunda kaldı. Ancak bu özür, sarf edilen sözlerin yarattığı kırgınlıkları tam anlamıyla telafi edemedi.
Bu olay, bize hayatın ne kadar kısa ve geçici olduğunu, şöhretin ve paranın insanları ne denli yanıltabileceğini hatırlatıyor. Üç-beş yıl içerisinde elde edilen servet ve şöhretle kendini her şeyin hakimi sanan bu “sanatçı”, aslında toplumun ona verdiği ilgi ve alakanın ne kadar kırılgan olduğunu unuttu. İnsanlara saygı göstermeyi unutan, yalnızca kendi çıkarlarını düşünen bir tavır, en nihayetinde insanı yalnızlaştırır.
Bu durum, aslında başka alanlarda da sıkça gördüğümüz bir tavrı hatırlatıyor. Bir kişi bir kurumun başına geçtiğinde, o kişi kendini devlet büyüğü sanabiliyor; tıpkı sahnelerde ve sosyal medyada kendini dev aynasında gören Murat Övüç gibi. Ama gerçek şu ki, bu tür bir büyüklük yanılsaması sadece bir illüzyondur. İnsan, her şeyden önce insan olmayı, saygıyı ve mütevazılığı elden bırakmamalıdır. Aksi takdirde, kısa sürede elde edilen her şey, aynı hızla kaybedilebilir.
Murat Övüç ve onun gibiler, bir an için durup düşünmeli: Bu dünyada ne oldum değil, ne olacağım demek daha önemli. Şöhretin ve paranın geçiciliğini unutanlar, sonunda geride sadece boş bir yankı bırakır. Önemli olan, insanlara saygı göstermeyi ve gerçek bir insan olmayı unutmamaktır.
Sedat Tapan
sedat.tapan@outlook.com
0031616080987