Reklam - Duyuru - Davet

Özlem Ok
Yavuz Nufel
Kuşaktan Kuşağa




Özlem OK
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Yazarlar
  4. Sahteliğin ihtişamına inat…

Sahteliğin ihtişamına inat…

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Nerede yaşadığınızın bir önemi yok aslında;

Rotterdam, Ankara ya da Şam…

Cehennem hiçbir zaman uzak bir yer olmadı.

O, insanın içindeydi.

Ve herkes, kendi cehenneminin sessizce bekçisiydi.

Kimisi sustukça yandı, kimisi daha fazla gülümseyerek yok oldu.

Bazı acılar ne unutulmakla silinir, ne de söylenmekle hafifler.

Yıllarca içeride, derinlerde taşınırlar.

Bir kadının kaç yüzü vardır, hiç düşündünüz mü?

Aynaya baktığınızda gerçekten kendinizi mi görüyorsunuz,

yoksa hayatta kalmayı öğrendiğiniz yüzü mü?

Mutluyken bile temkinliyiz.

Üzgünsek, güçlü görünmeliyiz.

Çocukluğumuzdan beri bize şu öğretildi.

Dizleriniz kanayabilir, ama yürümeye devam edin.

Rotterdam’da, Ankara’da, Şam’da kadınlar sustu.

Kimi bekledi, kimi saklandı.

Üçü de farklı şehirlerde, ama benzer yüklerle yürüyordu hayatta.

Geçmişi içlerine sindirdiler, geleceğin bilinmezliğinden korktular.

Sonunda her biri, kendi içinde bir çelişkiler kulesi inşa etti.

En yüksek noktasına çıktılar…

Ve oradan kendilerine baktılar…

Ne kadar uzaklaştıklarını fark ettiler kendilerinden.!

Hayata anlam yüklemeye çalıştılar.

Her eksikliğe bir sebep, her boşluğa bir hikaye  aradılar.

Ama bazen en büyük yorgunluk, iyi görünmeye çalışmaktan gelir.

O çaba, gözyaşı bile dökemeyen gecelere dönüşür.

Sessizlik altında birikir, ağırlaşır.

Şam’daki kadın ölmek istemedi, ama hayatı da dolu dolu yaşamadı.

Ankara’daki bir noktada durdu.

Rotterdam’daki kadın parçalara ayrıldı. ama yere değil, uzaya saçıldı.

Sonra bir gece, kimsenin erişemediği bir sessizlikte kendimizi toplamaya başladık.

Ellerimizle sımsıkı tuttuğumuz bir inançla…

Yavaşça, usulca, içe dönerek…

Ve sonra fark ettik,

Bu yalnızlık bizim sonumuz değildi.

Bu dağılma bir çöküş değildi.

Bu karanlık, sadece yeni bir doğumun gecesiydi.

Hepsini geri getirdik…

Uzaydan parçalarımızı.

 

Gözlerimizin altı hala biraz karanlık, evet.

Ama içimiz daha şeffaf.

Fotoğraftaki en güzel gülen kadın biziz artık.

O gülümseme parlıyor, ama o ışığın kaç gece boyunca yandığını ve karanlığa karşı nelerle savaştığını sadece biz biliyoruz.

 

Dışarıdan bakan pek kimse fark etmiyor bizi.

Çünkü bu dünya, gösterişin sesiyle konuşuyor.

Ama umurumuzda değil.

Kendimizi kaç kere kaybetmiş olsak da, her defasında yeniden bulduk.

Ve bu dönüş sadece hayatta kalmak değildi; bir doğuşun ta kendisiydi.

Ve biz,

aya doğru bir adım attık.

Hep ulaşılamaz zannedilen o yere…

Meğer ışığımızı hep içimizde taşıyormuşuz.

Dışarısı değilmiş önemli olan.

Biz içeriden parlıyoruz.

Tüm kadınlara…

Sahteliğin ihtişamına kapılanlara inat, ışığını içinde tut.

Özlem Ok- NHaber.nl

Sahteliğin ihtişamına inat…
Yorum Yap
Bizi Google Üzerinden Bağış Yaparak Destekle

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

N'haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Yeni Abonelik Sistemi!

Abone olun size özel haberleri kaçırmayın, 100'lerce özel haber ve abonelere özel içeriklerle kendinizi özel hissedin. Reklamsız haber okuma keyifi'de sizinle.

Kaçırma Tıkla ve Abone Ol

Bu site Tarafından yapılmış NHaber.nl gücüyle birlikte çalışmaktadır. ❤️