İstanbul’da metroda iki Avrupalı Türk’ün konuşmasına tanık oldum, sivrisinek vızıltısı rahatsızlığı veren genç kızın sürekli yanındaki kadına, “Scheiße, öyle olmaz böyle olur, Sen ne anlarsın Scheiße, Nereye gidersem giderim Scheiße, Sen bana karışmazsın Scheiße… Salakmısın sen, Aptal vs vs”
Sonra kakıp gittiler, ayakta yer bekleyen yaşlıca bir adam oturdu.
Sanki sormuşum gibi başlattı anlatmaya.
“ Eskiden babalarımız, analarımız bizi döver fırçalar, birisi karışınca sana ne çocuğum değil mi döverim de severim derdi. Şimdi ise çocuklar ana-bablarına aynı şeyi yapıyor, bir şet deyince de, sana ne annem-babam değil mi ster söver sayarım, ister severim diyor. Devir çok değişti evlat” dedi.
-Az önceki kadın ile genç kızı gördün mü, dedi
-Durdum, kadının adını Şaziye sanırım, Şayze, Şayze deyip durdu teyze kadına,
-Yok, annesi olmalı ayrıca Şayze Şaziye değil Almanca bok, demek dedi.
..
İki durak sonra hadi size iyi günler, iyi yolculuklar diye inerken arkasından;
-Çüş amca! diye cevap verdim.
Yerine kendinden daha geveze biri oturdu.
-10 dakikadır ayaktayım, o kadar genç var birisi yer vermedi, eskiden öyle miydi, diye bana sanki “ Sen de benden gençsin sen de kalkıp bana yer vermedin der gibiydi.
-Şayze amca dedim.
– Yok sorun değil de malum yaşlılık, çıkıp bi dolaşayım Üsküdar’a doğru bi uzanayım, gözüm gönlüm açılsın ev de otur otur bunaldım iyice dedi.
Yapma amca beni de bunaltma diyecek oldum vaz geçip,
Ne güzel hasta falan değilsin yani, dedim.
-Yok çok şükür değilim dedi.
Bak amca, bu gençlerin senin yaşına geleceği ne malum, savaşlar, yangınlar, trafik kazaları… Sana yer vermemek için başını çeviren genç kim biliri işemi gidiyor, işten mi dönüyor, sabaha kadar ders mi çalıştı ne malum. Olur olmaz, bilir bilmez gençlere laf sokuyorsunuz sonra da saygı bekliyorsunuz, dedim.
Birden değişti beni dövecek sandım, zaten ineceğim durağa da gelmiştim,
Kalkarken, İyi günler Şayze amca demeyi de ihmal etmedim…
Mert Malcan
