Havva Adem olunca

‘İnsan insanın kurdudur.’ Ne güzel dile getirmiş ünlü filozof Hobbes. Onlar kadar özetleyerek anlatabilmek tüm gerçekliği yalın çıplaklığıyla ne güzel olurdu herşey, hayatımız ne kadar güzel ve anlamlı olurdu. Sizlere anlatmak istediğim bir konu var tek bir konu.

Keşke sizlere anlatmak istediklerimi bir çırpıda anlatabilecek tek bir cümle kurabilseydim, uzun uzun yazmaya gerek kalmasaydı da bu konu tarihin yapraklarından bir celsede siliniverseydi. Ama bu o kadar kolay değil sanırım Hobbes yaşasaydı da bu konuyla ilgili özet bir cümle kuramazdı.

Amazon kadınlarını duymuş ya da bir yerlerden okumuşsunuzdur. Diğer tabiriyle Savaşçı Amazonlar! Hani oku daha iyi kullanabilmek için göğsünün birini kesip savaşan erkekleri hayatlarına kabul etmeyip öldüren ve tecavüz eden kadınları. Türk olmaları ayrı bir konu aman ha, milliyetçi kokular gelmesin. Ben dünyalıyım.

Demek ki tarihte tecavüz ve şiddet sadece erkeklerin gerçekleştirdiğ bir eylem, bir konu değil.

Evet konumuz şiddet.

Bıkkınlık veren banal bir konu.

Her gün gazete haberlerinde okuduğumuz bizi bunaltan zaman zaman ağlatan yoran hepimizin hemfikir olduğu ama hepimizin ortak-benzer karşı davranışlar geliştirdiği bir konu bu. Bu artık bir öğrenilmiş çaresizlik…

Nedir bu öğrenilmiş çaresizlik?

Kadına şiddet, çocuğa şiddet, engelliye şiddet.
Kadına tecavüz, çocuğa tecavüz,engelliye tecavüz.
Zayıf olana yani, zayıf kalana.

Elbetteki konudan hoşlanmıyoruz. Müge Anlı yıllarca psiklojimizi boza boza ekrana taşırken izledik izledik duyarsızlaştık. Normalleşiverdi.

Normal ve anormallik konusuna hiç girmeyelim. Konu dağılmasın. Çok dağınık zaten. Toplayalım biz onu konuyu saptırmadan.
Şiddete karşı ilk tepkimiz hemen yorumlamaya başlarız ya bir neden bulmaya çalışırız ya da suçlu ararız.

Yargılayarak anlamaya çalışırız çoğunlukla de önyargılarımız devreye girer. Nesnellikten tamamen uzak öznel bir anlayışla tamamen yorumlama olur artık boyutu sürekli renk değiştirir.

Sanık veya müşteki? Bazen sanık müşteki, müşteki sanık bazen de müşteki sanık, sanık müşteki olur. Karmaşıklaşır ve çözümsüzleşir.

Şiddet çözümsüz değildir.

Dahmer’in dizisi Netflixte yayınlanır yayınlanmaz Hollanda mağdurları yani müştekileri koruyan bütün resmi ve sivil kurluşları ayağa kalktı derhal dizinin yasaklanmasını istediler.
Neymiş suçluyu yani sanığı çok romantize etmişler mağdur gibi göstermişler vs.
Hayır!

Mağdurları koruyan bir düzenin henüz kurulmadığına ve oluşmadığını anlatmışlar hepsi bu.
Kayahan’ın şarkısında özetlediği gibi ‘Davalı ben davacı ben yorgunum bu celselerden! Dargınım sana’

Dahmer dizisinden hiç rahatsız olmayın düzen bu. Hollanda, Belçika, Türkiye, Amerika vs vs hiç rahatsız olmasın. Şiddet ispat edilinceye kadar ne canlar yanıyor, ispat edilince ceza değil de ödül gibi oluyor. Kanunlarınızda yaptırımlarınız da batsın. Siz devreye girene kadar olanlar oluyor ölenler ölüyor.

Bunu ancak bilenler bilir… Müge Anlı’ya konu taşınırsa belki çözülür o da belki…
Sevgili ülkeler mağdurları ne zaman koruyacaksınız ?

Bence hiçbir zaman.

Kapitalizm düzenin direk sonucu.
Karl Marx’ın hayatını anlatan bir tiyatro gösterisinde izlediğim şu cümle aklıma geldi ‘Kapitalizm sizin ruhunuzda var!’ aynı cümleyi sinonimleştirip konuya yansıttığımda şu cümle oluştu. ‘Şiddet sizin ruhunuzda var!’

Marx’tan bahsedince aman ha sakın solcu kokular gelmesin ben dünyalıyım.

Bir gün bir tekvando öğrencisi olan mini mini bir genç kızımız iki metre uzunluğunda sapık bir genç adam tarafından taciz edilir. Genç adam bu mini mini kızımızın tekvando öğrencisi olduğundan bihaberdir. Mini mini kızımız tacize uğrar uğramaz bir kaç küçük hamleyle iki metrelik tacizci sapığı arkadaşlarının gözünün önünde yere serer.

Elbetteki herkesin tekvando bilmesine ya da bir göğsünü kesip ok kullanmasına gerek yok elbetteki şiddetin çözümü karşı şiddet değildir. Kendini korumaktır, kendini koruyacak potansiyele sahip olmaktır. Ona asla boyun eğmemektir. Alışmamaktır yani kabullenmemektir. Fiziksel olanın yanı sıra varyasyonlarını da.

Yalnız değilsiniz.

Profosyonel çözüm önerilerimizle yanınızdayız, burdayız bir klavye kadar uzaktayız.
Şiddeti birlikte durduracağız o bizi durdurmadan!

Bize yazın.

Kalem bilekten çok daha güçlü ve daha kibardır.
Kalemi medeni kullanmakta ve medeni kalmakta fayda vardır.
Sorunları da medenice halletmekte.

Medeniyetten uzaklaşanları medeni olmaya mecbur edelim.

Ha onlardan medeniyetten uzaklaşanlardan bahsetmişken onlara da birkaç kelime etmeden yazıma son veremeyeceğim. Hani şu cahil kafasıyla, ya da zekasıyla ya da ekonomisiyle ya da sapkın ruhuyla kendini iki metre zannedenler var ya hah işte onlar.

Ya medeni olacaksın ya da olmayı ve öyle davranmayı öğreneceksin.
Benden söylemesi…

Öznur Mısral – N’haber
Felsefeci / Yazar / Özel Eğitimci
Aile içi Şiddet Danışmanı

Mail: oznurmisral123@gmail.com

Not: Yazımı yayına hazırlarken N’Haberde Konya’daki şiddet içerikli olayın görüntüleri ekrana düştü. Açılan davanın sonucunu ve sürecini merak ediyorum doğrusu. Acaba kamera kayıtları olmasaydı süreç nasıl ilerleyecekti ? Bu sorunun cevabı yok ama yine de bu bir merak konusu