Vefa bir semt midir?
Ağzımızdan düşürmediğimiz, ama hayatımızda ne kadar yaşattığımız meçhul olan bir kelime. Kimine göre eski dostluğu yâd etmek, kimine göre geçmişe sadakat, kimine göre de sadece bir İstanbul semti… vefa bir semtten çok daha fazlası, insanın karakterinde, vicdanında, ruhunda yeşeren bir değerdir. Vefâ, en temel anlamıyla bir kimsenin her türlü söz ve eyleminde sadakati esas alarak hareket etmesidir. Bu kapsamda sözünde durmak, ahdine ve akdine sadakat göstermek, emanete riayet etmek, bir işi tam ve kusursuz yerine getirme kararlılığına sahip olmaktır.
Vefa neden bu kadar önemli? Fertlerin diğerleriyle ilişkisini sağlayan, toplumsal dağınıklığı, bozulmayı engelleyen bağdır. Milletler bu hasletle fazilete erer. Devletler bu meziyetle itibarını koruyabilir. Aileler sadakatle varlıklarını devam ettirebilir.
İnsan hatırlanmak ister. Bir zamanlar yan yana yürüdüğü insanların, omuz omuza mücadele verdiği dostların, ekmeğini bölüştüğü akrabaların vefalı olmasını bekler. Ahde vefa, verilen sözün, edilen yeminlerin, geçmişte yaşanmış iyi günlerin hatırını sayar. Çagımız vefa yoksunluğu çekiyor. Bugün, menfaatler dostluğun önüne geçip vefa kavramı nostaljik bir hatıraya dönüşüyor.
İLMİ VE DİNİ AÇIDAN VEFA
İslam’da vefa, insanı erdemli kılan en önemli hasletlerden biridir. Hz. Peygamber (s.a.v), vefanın en güzel örneklerini sergileyip, düşmanlarının bile hakkını teslim etmiştir. Kur’an-ı Kerim’de, “Sözünüzde durun, çünkü verilen söz sorumluluk gerektirir” (İsra, 34) buyurularak, vefanın sadece insana değil, Allah’a ve topluma karşı bir sorumluluğunu vurgulanmıştır. Vefa, verilen sözde durmak, emanete sahip çıkmak, dostluğu, akrabalığı, kardeşliği menfaatlere feda etmemektir.
SOSYOLOJİK VE DUYGUSAL BOYUTU
Bir toplumda vefa azalırsa, güven de azalır. Güvenin olmadığı bir yerde insanlar birbirine sırt döner, dostluklar çıkar ilişkisine dönüşür. Bugün insanların birbirine duyduğu güvensizlik, akrabalık bağlarının zayıflaması, vefasızlığın en somut örnekleridir. Eskiden mahalle kültürü içinde herkes birbirine sahip çıkardı, şimdi ise yan komşumuzun adını bile bilmiyoruz. Vefa, toplumsal bir çimentodur; eksildiğinde toplumda yalnızlaşma, bireyselleşme ve sevgisizlik baş gösterir.
BİLİMSEL VE PSİKOLOJİK ETKİLERİ
Psikologlara göre, vefasızlık insanı derin bir boşluğa sürükler. İnsan, hayatında kıymet verip emek harcadığı kişilerden aynı özeni bekler. Beklenen vefa gösterilmediğinde, kişi duygusal kırılmalar yaşar, güven duygusu zedelenir. Uzun vadede yalnızlaşmaya, hatta depresyona neden olabilir. Zira insan, hayatına dokunan insanların da kendisini unutmadığını bilmek ister.
PEKİ, ÇARE NEDİR?
Vefayı semt ismi olmaktan çıkarıp hayatımıza dahil etmeliyiz. Emeği geçenleri hatırlamalı, dostlukları çıkarlara feda etmemeli, sadece iyi gün dostu olmamalıyız. Bize iyilik edenlere bir teşekkür mesajı yazmak, eski bir dostu aramak, anne-babamızı unutmayıp hâl hatır sormak… Küçük ama anlamlı adımlardır.
Unutmayalım ki vefa gösteren, vefa bulur. Vefasızlık eken ise bir gün, unutulmuşluk biçer.
Şerife Bozoğlan Eker-NHaber.nl