2. Tur ittifaklar ittifakı sonucu olmasın!
Hollandalı Türkler için son iki aydır Türkiye’deki seçimlerle yatıp, seçimlerle kalkıyoruz. 28. Dönem milletvekilliği ve başkanlık seçimi için yurt dışında 9 gün süren, Türkiye’de 14 Mayıs’ta oy verme süreç bitti. 28. Dönem milletvekilleri seçildi fakat başkanlık seçimi hiçbir adayın yüzde 50 artı çoğunlukta oy alamadığı için 2. Tura kaldı.
Hollanda’da oy verme işleminin başladığı 29 Nisan 2023 tarihinden itibaren 9 gün boyunca seçim mahallerinde hem haber yaptım hem de seçmenleri dinledim.
Sonra 14 Mayıs sabahından ertesi günün öğlen saatlerine kadar TV başından ayrılmadım. Bunun yanı sıra sosyal medyayı da saniye saniye takip etmeye çalıştım.
Hiç ama hiç kimse seçimlerin 2. tura kalacağına inanmıyordu.
Hiç ama hiç kimse MHP’nin bu kadar oy alacağını tahmin etmiyor, hatta barajı aşacağından bile şüphe ediyordu.
Hiç ama hiç kimse Sinan Oğan’ın bu kadar oy alıp kilit parti ( ittifak ) olacağına inanmıyordu.
Hiç ama hiç kimse Avrupalı Türklerin üzerine bu kadar menfi gidileceğini beklemiyordu.
Hiç ama hiç kimse oy verdiği patiye ittifaka oy vermeyen depremzedelere hakaret edecek kadar insanların insanlıktan çıkacağına ihtimal vermiyordu.
Oysa ben 5 ay kadar önce Türkiye ziyaretim sonrası Türkiye gözlemlerim başlığı ile yazımda, MHP’nin üçüncü parti olacağını yazmış, AK Parti’nin oylarının yüzde 35 olacağını Mv. Zafer Sırakaya ve eski iç işleri bakanı Efkan Ala’nın katıldığı bir toplantıda dile getirmiş ve yazmıştım.
…
Neden başkanlık seçimleri 2. tura kaldı?
Bu soruyu ben kendi kendime çok sordum.
Fakat Hollanda’da 2. Tur seçimleri için oy verme işleminin başladığı 20 Mayıs’tan itibaren vatandaşlar da sıkça sormaya başladı.
Yukarıda yazdığım gibi ilk tur öncesi gerek Cumhur İttifakı, gerek Millet İttifakı taraftarları 14 Mayıs akşamı sandıklar açılmaya başlayana kadar kendi adaylarının en az yüzde 60 ile ilk turda ipi göğüsleyeceğine kendilerini o kadar inandırmışlardı ki…
Cumhur ittifakı’nın taraftarlarına nazaran Millet İttifakı’nın taraftarları büyük hayal kırıklığı ile sonucu kabul ederken, vatandaş gerçekten iki tarafa da gereken cevabı verdi.
Ben seçim sonuçlarını Avrupalı Türklerin oylarının belirleyeceğini yazdım durdum. Öyle de oldu, fakat işitmediğim laf kalmadı. Nasıl olur da bu insanlar yaşamadığı ülkelerinin kaderini belirlermiş, oy hakkı olmamalıymış…
O ayrı bir konu.
Fakat Avrupalı Türklerin, yurt dışı oylarnın, gümrüklerde verilen oyların toplamı 1 milyon 700 bin civarında. Türkiye’de bütün sandıklada sayımına Ankara ATO’da 10 bin görevli tarafından başlanan yurt dışı oylarının sonucu uzadıkça uzadı hatta 15 mayıs akşamına kadar sürdü.
Türkiye’de sandıkların büyük çoğunluğunun açılması sonucu Recep Tayyip Erdoğan balkon konuşması yaparken yüzde 49.5’i garantilemişti.
Herkes bu işin bittiğini, Avrupalı Türklerin oyları ile Recep Tayip Erdoğan başkan olacaktı.
Ne olduysa nasıl olduysa olmadı.
Seçim mahalinde vatandaşlardan duyduklarımın özeti, bizim hesabımıza göre (!) Recep Tayyip Erdoğan’ın yüzde 50. 02 ile başkan olması gerekiyordu.
Yüzde 52 değil dikkat edin yüzde 50.02.
Yani 200 / 300 bin farkla yüzde 50’yi aşmış olacaktı.
Yasaya göre geçerli oyların yüzde 50’sini tek bir ( rakamala da yazayım 1 ) oyla geçmiş olsa bile kimsenin bir diyeceği olamazdı.
İşte beynimde şimşeklerin çaktığı, komplo teorilerinin cirit ettiği anlar başladı ve neden seçimlerin 2. Tura kaldığının cevabını kendimce buldum.
Bence ittifaklar ittifak ederek 2 tura gidildi.
Bence Recep Tayyip Erdoğan ile Kemal Kılıçtaroğlu ile 2 tur için anlaştı.
Benim beynim su kaynattı, en iyisi yazmasam olmaz diyeyim yazayım da benim beynim soğurken sizinki yansın…
…
Komplo teorim / senaryom şöyle:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İstanbul’daki evinde sonuçları izler.
Açılan sandıklara göre Cumhur İttifakı’nın yüzde 49’u garantilediğini görünce seçimi yüzde 51 ile kazanacağına inanarak Ankara’ya balkon konuşması için yola çıkar.
Hava alanına giderken ve uçakta kurmayları ile konuşur.
– Biz bu seçimleri yüzde 51, yüzde 50. 5 ile kazanacağımız kesin. Fakat ne olursa olsun karşı taraf boş durmayacak ve her iki kişiden biri size oy vermedi diyecek. Bu işi daha farklı kazanmanın bir yolu olmalı.
( İç ses veya danışmanlarından bir ses )
– 2. Tura gitmek ama nasıl
– Kemal bey ila anlaşmak..
– Ama nasıl…
-Yurt dışı oyları tamamen sayılmadan bu işi nasıl halledebiliriz…
– Bence Kemal Kılıçdaroğlu ile anlaşarak.
– Ver bakalım şu telefonu…
– Alo Kemal bey nasılsınız. Durum ortada malesef yine kaybettiniz.
– Durum öyle ama Tayyip bey siz de henüz kazanmadınız.
– Bakın Kemal bey beni iyi dinleyin size bir teklifim var.
– Buyurun Cumhurbaşkanım..
– Geride kalan oylar sayıldığında ben en kötü ihtimalle yüzde 50.01 ile kazanıyorum görünüyor. Henüz sayılmamış oyların tamamını da almış olsanız siz de kazanamıyorsunuz.
– Evet öyle de nedir ikinci tura gitmenin yolu, madem kazanacasınız neden 2 tura gitmeyi istiyorsunuz.
– Kemal bey sizinle açık konuşacağım. Ben yüzde 50.02 ile kazansam siz yine durmayacaksınız. İki kişiden birinin istemediği bir cumhurbaşkanı falan filan diyeceksiniz, doğru mu?
– Doğrudur, elbette öyle diyeceğim, ama tam olarak ne demek istediğinizi anlamış da değilim.
( Karşılıklı gülüşmeler )
– Şöyle Kemal bey yurt dışı oylarının sonuçları henüz gelmedi. Siz de ben de teşkilatımızla konuşup sonuçlara kimse itiraz etmeyecek. Tamam mı?
– Tamam da hâlâ anlamadım ne demek istediğinizi.
– Kemal bey bakın telefonu açtığımdan beri size bey diyorum, meydanlarda konuştuklarımızı hitap şeklimizi bir kenara bırakın. Ben sizi severim inanın.
– Ben de sizi Tayyip bey..
– Size abi diyebilir miyim Kemal bey?
– Bu beni mutlu eder Tayyip bey…
– Tamam Kemal abi, bakın bu güne kadar 9 mu, 10 mu seçim kaybettiniz. Ama ikinci turda bir şansınız olabilir. Kazanırsanız hem Cumhurbaşkanı olursunuz hem de bu güne kadar kaybettiğiniz tüm seçimlerin rövanşını almış olursunuz. Başta Millet İttifakına yani size oy verenler için bayram olur milat olur.
-Yahu Tayyip bey kardeşim bunu neden çok istiyorsunuz , bana iyilik mi kötülük mü yapıyorsunuz hâlâ anlamış değilim.
– Bu sizin açınızdan bir nevi kumar oynamak diyelim, var mısınız yok musunuz?
– Varım da beni neden olduğuna ikna etmeniz lazım.
– Elbette Kemal abi, sizi düşündüğüm kadar kendimi de düşünüyorum. Şayet ben yüzde 55, yüzde 60 ile kazanırsam ki öyle kazanmak istiyorum, rakiplerimin söyleyecek fazla sözü olmaz. Sadece sana oy veren vatandaşlar bir süre bana oy veren vatandaşlara sosyal medyada söylenirler yazar çizerler bir kaç gün o kadar. Siz de emekli mi olursunuz, yoksa hala devam mı edersiniz sizin bileceğiniz iş…
– Bunu bi düşünmem lazım
-Tamam Kemal ağabey, ben şimdi Ankara’ya geldim balkon konuşması için genel merkeze gidiyorum. Sen sabaha kadar düşün bana haber ver, saygılar sunar ellerinden öperim. Unutmayın ya kazanırsanız!
– Tamam kardeşim ben de gözlerinden öperim Allaha emanet ol…
3/5 saat veya bir süre sonra… Tayyip beyin telefonu çalar…
– Alo Tayyip bey kardeşim ben Kemal
– Buyur ağabey.
– Tamam teklifini kabul ediyorum seçimler ikinci tura kalsın.
– Çok teşekkür eder, başarılar diler, ellerinden öperim.
– Ben de sana başarılar diler gözlerinden öperim, ya herrü ya merrü dedik bakalım inşallah hayırlısı olur.
– İnşallah ağabey…
15 Mayıs ikindi vakti resmi olmayan seçim sonuçları açılanır.
Başkanlık seçimi 2. Tura kaldı
Birkaç gün sonra ise Yüksek Seçim Kurulu (YSK ) resmi açıklamaya yapar:
Recep Tayyip Erdoğan yurt içinde 26 milyon 86 bin 102, yurt dışında 967 bin 180, gümrük kapılarında 80 bin 567 olmak üzere toplam oyların 27 milyon 133 bin 849’ oy ile geçerli oyların yüzde 49,52’sini aldı.
Kemal Kılıçdaroğlu yurt içinde 23 milyon 873 bin 749, yurt dışında 665 bin 111, gümrüklerde 56 bin 318 olmak üzere toplam 24 milyon 595 bin 178 oy aldı. Kılıçdaroğlu’nun aldığı geçerli oy oranı ise yüzde 44,88 oldu.
Sinan Oğan yurt içinde 2 milyon 796 bin 613,yurt dışında 28 bin 218, gümrüklerde 6 bin 408 olmak üzere toplam 2 milyon 831 bin 239 oy alırken, aldığı oy oranı yüzde 5,17 olarak gerçekleşti.
Yavuz Nufel – nhaber.nl
