Vıttırı vızzık tabiri Maraş’ta oldukça fazla kullanılan bir tabirdir ve boş, işe yaramaz anlamına gelir…
Ozan Hilmi Şahballı bence çok güzel eserler yapmıştır fakat en geniş kitlelere ulaşan eseri bu olmuştır.
Dillere pelesenk olan eserin sözleri şöyle:
Adam sandım fos çıktı
Vıttırı Vızzık Adamlar
Temiz sandık pis çıktı
Vıttırı vızzık adamlar
Vıttırı vızzık vıttırı vızzık adamlar
Önce insan sanarsın
tanışınca yanarsın
Dokundukça kanarsın
Vıttırı vızzık adamlar
Vıttırı vızzık vıttırı vızzık adamlar
Boynunda kravatı, sınırsız yatı katı
Yalan dolan sanatı, vıttırı vızzık adamlar
Yerindedir bakımı, yutuyorlar salkımı
Çakal çukal takımı
Vıttırı vızzık vıttırı vızzık adamlar
Ararsın zamanı yok
Arpa var samanı yok
Yanıyor dumanı yok
Vıttırı vızzık adamlar
Vıttırı vızzık vıttırı vızzık adamlar
Ülkeye sahip lazım
Şahballı çalsın sazım
Adam olmanız lazım
Vıttırı vızzık adamlar
…
Kimin çevresi bunlarla dolu değil ki?
40 yıldır yaşadığım Hollanda bunların tamamı topu topu 300-400 kişidir…
Ortak özellikleri , konuşunca mangalda kül bırakmazlar ama topluma katma değerleri sıfırdır.
-Hayatları boyunca alınları terlememiş, bir fabrikada çalışmamışlardır ama işçi haklarını savunurlar.
Belediye, devlet memuru olduklarını söylerler ama işsizliği önleme projeleri ile girdikleri kurumlarda en fazla memur yamağı olarak 2 yıl çalışmışlardır.
-Benim gibi üç yılı bulaşıkhanede olmak üzere 30 yıl vergi ödeyen insanların ödediği vergilerden ödenek alarak yaşarlar.
-Kurdukları dernek vakıf bilmem ne adına biçki, dikiş nakış, dil kursu vb kimsenin takip etmediği “ purocelere” ( proje) belediyenin maddi desteğini loto’dan çıkmış para gibi bölüşmeyi adalet sayarlar…
-Eşitlik özgürlük sakızı ağızlarından eksik olmaz, çürüdükçe yenisini çiğnerler ama dünya siyasi görüşü kendisi gibi olanlar içindir. Aksini düşünen ya gerici, ya yobaz , ya da dönektir…
-Emeğe saygılı olduklarından (!) gönüllü de olsa her işin sonunda parmaklarını yaladıklarından kemik / parmak / …ç / ayak yalama konusunda uzmanlaşmışlardır.
O yüzden herkesi kendileri gibi bilirler…
-Saz çalmayı, bilmiyorlarsa dinlemeyi; türkü söylemeyi severler, ama gençlere türküleri sevdiremezler, çünkü onların ağzından çıkan türküler bile kirlenir.
-Kendilerine “Demokratım” diyen vıttırı vızzıklar sevmedikleri siyasilere toplu küfretme seansları düzenler, dindar olanlar ise toplu beddua geceleri organize eder..
Bu vıttırı vızzıklar şekil, düşünce olarak farklıymış gibi görünseler de ortak paydaları birdir.
Mesela:
-Çalışmazlar
-Ödenekle yaşarlar
-En adil en doğru kendilerinin olduğunu iddia edeler
-Malulen emekli olmak için akla gelmedik numara yaparlar, olmadı formalite icabı ayrılıp çift ödenek alma yoluna giderler…
-Hollanda’da her hangi bir memurun karşısında ezik ezik, boynu bükük küçük emrah olurlar, ama Türkiye’ye ayak basar basmaz hepsi birer Kara Murattır…
-Basın fikir özgürlüğü deyince ver yansın ederler, Bekir Coşkun yazınca helal olsun derler, ben yazınca telefonla ve dolaylı mesajlarla sosyal medyadan keser sapı gösteriler…
Şimdi kim kemik yalar kim mürekkep yalar para alır öğrenmek için var mısınız sosyal medyada ahkam kesmeyi bırakıp, kimin hangi bankada parası , hangi sahilde yazlığı var açıklasın…
Araştırın dikili bir ağacım var mı?
Evet o keser, o sap bir gün döner ben de o sapı alır çomak yapar yıllardır dönen tekerinize sokarım.
Eleştirdiğim hakkında yazı yazdığım insanlar sesini çıkarmazken asıl kemik yalayan tetikçilik yapan sizlersiniz… E, artık Ç.Ü.K’ün ( Çok Ünlü Kişi ) bir rakısını içmeyi hak ettiniz…
…
Çok çok önemli not: Her hangi bir şekilde ve beklenmedik bir anda ölmem halinde 20 kişilik bir liste hazırladım.
Çünkü geçen gün iki arkadaş(!) aradı!
İkisi de basın özgürlüğünden yana Türkiye’de bu hakkın olmadığını savunan, iktidara ya da muhalefete en acı eleştireler yapılınca ağzı kulaklarına varan bu iki “ilerici” arkadaşlar aynen şöyle dediler: Ya birileri yazılarını okuyup gaza gelip eleştirdiğin insanlara bir şey yapsa, öldürse, ya da onları sevenler seni, ne olacak? Ç.Ü.K hiç yakışmadı ne sana o kişiye, dedi…
Orada duracaksınız, beni okuyanlar öyle bir şey yapmaz, güler geçer ama bu bana aba altından “sopa” göstermektir.
“Aklını başına al götürüverirler seni” demenin nasihate bürünmüş şekliyle kulağımı çekiyorlar anlayacağınız.
Bir de benim olmadığım sosyal medya ortamlarında Ç.Ü.K’lere destek olup, bana karşı yağcılık ve yalakalıktan geri duramayanlar var, gün gelir sizi de bir gün yazarım, mesela Hollanda Türkiye ilişkilerinin 400. yıl kutlamalarında yarım kalan bir yazı vardı (?)
Eyvallah…
Üçüncü bir şahıs ise keserli saplı Süleyman Demirel’in sözünü kullanmış, hayırdır “yoldaş”? Süleyman Demirel ağzı ile bu nasıl bir mesaj öyle? Meali, “hımmm, bak akıllı ol, zamanı gelince aklını, canını alırız” mı?
Eyvallah…
Bana müsaade, ben Hilmi Şahballı dinlemeye devam…
Yavuz Nufel – haber.nl
senin yine dali basmislar kardes uzulme eline yuregine ve kalemine sagl;ik it ururmus kervan yururmus 58 senedir biz nelerini gorduk nelerini bu devran boyle gelmis boyle geciyor Adam sandiklarin pislik yaramaz sandiklarin adam cikiyor yeni portalin hayirli olsun sevgilerle selamlarla
Rahat olun Yavuz bey..
Halayi gelse bir cubukla sürerim.
Kimse size bisey yapamaz..
Biz cok kuru gürültü gördük bu ülkede!