Bizim oralarda Abdullah ismi olanlara doğuda olduğu gibi Apo değil, Apuk derler…
Hemen söyleyeyim, bizim oralarda her Abdullah’a Apuk denmez. Yazılmamış bir kuralı vardı…
Kendi hallinde, yağı ile kavrulan, iyi niyetli, olduğu gibi görünen mutaassıp, kimsenin etlisine sütlüsüne karışmayan, iş bitirici olmayan, ilerisini gerisini düşünmeyen düz insanlardır…
Ne alaka mı?
YTB Başkanı Abdullah Eren’e daha önce Malkoçoğlu yakıştırması yapmıştım, yanılmışım, Apukmuş…
Neden mi?
Daha önce Hollanda’ya gelmiş, birkaç STK temsilcisi bir-iki ziyaret yapmış, basın mensubu arkadaşların yüzünü bile görmeden gitmiş, ertesi gün at üstünde Azerbaycan’dan bir fotoğraf paylaşmıştı.
Ben de biraz övgü biraz serzenişle Malkoçoğlu benzetmesi yapmıştım, yazımı okumuş, kibarca yoğun olduğunu ifade etmişti…
…
Asrın felaketi 6 Şubat Depremi ülkemizin on ilini yerle bir etmesinin ardından dünyada nasıl bir seferberlik ilan edildi biliyorsunuz…
Hollanda’dan yapılan yardımları, kampanyaları, gece gündüz demeden çalışmaları, yola çıkan TIRları haberleri ile doldu şubat, mart ayı…
Yani elini taşın altına koymayan insan, dernek, vakıf, seçilmiş, atanmış kalmadı, adeta seferberlik ilan edildi…
Büyükelçimiz, konsoloslarımız konutlarının yolunu unuttular…
Tabi bu işleri organize etmek, koordine etmek ayrı bir başarı ve özveri öyküsü…
Hangi dernekten bahsedeyim size,
Hangi vakıftan, hangi başkandan veya yöneticiden dediğim gibi elini taşın altına sokmayan var mıydı ki…
Hollanda Karamanlılar Federasyonu mesela, jeneratörleri uçağa kadar bizzat teslim etmediler mi?
Hollanda Türk Gönüllüler Vakfı bir çarpıda 800 bin küsur Avro toplayıp aldıkları ihtiyaçlarla koşmadı mı bölgeye?
Hollanda Diyanet Vakfı 8 milyon toplamadı mı, konteyner alımı için yollamadı mı?
HOTİAD, MÜSIAD, TNOP, TOVER, irili ufaklı, siyasi görüşü farklı yüzlerce dernek tek vücut tek yürek olmadı mı?
Ya Sanatçımız Karsu ve ailesinin yardımları, yine Karsu’nun tüm Hollanda’nın yürek tellerini titreten şarkı ile Hollanda TV’lerinde yaptığı program neticesi toplanan 100 küsur milyon Avro…
En son BM Life, Haziran başında bu sıcaklarda bu insanlar ( depremzedeler ) kışlık kıyafetlerle çadırlarda sıcaktan kavrulmasın diye başlattığı ve yazlık ihtiyaçlarını bizzat götürmesi de mi görülmedi…
Depremzede hayvanlar içln gönderilen tonlarca yiyecek, bebekler için mama…
Bunları görmemek duymamak için değil YTB başkanlığı kör sağır olmak bile yetmez!
Hollanda’dan yapılan yardımları say say bitmez, çünkü biz yaza yaza bitirememiştik…
YTB’nin Apuk’u ve ekibi bunların hiç birini duymamış görmemiş gibi tutmuş Hollanda Azerbaycan Derneği Başkanı İlhan Aşkın’a teşekkür mektubu yollamış…
İlhan Aşkın ve Derneği bu mektubu anasının ak sütü gibi hak ediyor…
Sözümüz İlhan beye ve derneğine değil elbette…
İlhan bey ve gönüllüleri bu teşekkür mektubunu sosyal medyada paylaşınca olanlar oldu…
Arayan arayana, arayanlar elbette kendi adlarına değil gönüllüsü oldukları dernek vakfı adına serzenişte bulunuyorlar…
Haklılar da…
Olmadı Apuk, kaş yapayım, gönül alayım derken üzdünüz buradaki bir çok insanı…
Ama kötü niyetinizden olmadığını biliyorum…
Ya Apukluğunuzdan ya da çevrenizdeki yardımcılarınızdan böyle oldu…
Şu da var, biz sadece YTB aracılığı ile yardım edenlere teşekkür ettik, Valilikler, AFAD, AHBAP, DİYANET, KIZILAY vsvs aracılığı ile yapılan yardımlar için teşekkür mektubu yollamadık derseniz haklısınız…
İyi yapmışsınız o zaman, devir tasarruf devri, yüz küsur A4 kağıdı, yazılması, imzalanması, yollanması az masraf mı?
Apuk olmasaydınız, şöyle yapmanız gerekirdi…
Devletini baba bilen tek millet olduğumuz gerçeği ile duygusal insanlar olduğumuzu da hatırlatarak… Buradaki yetkililerden ( Büyükelçilik, konsolosluklar ) bir liste isterdiniz, YTB olarak hepsine birer teşekkür mektubu yollardınız, insanlar ne benim başımı ağrıtırdı ne de ben sizin…
YTB, yurt dışında yaşayanların başkanlığı ise ülkelerine yardım eden vatandaşların kim kimin aracılığı ile olduğunun önemi var mı?
Apuk bey kardeşim şimdi soruyorum, yazmasam olur muydu?
Dip not: Yazıyı düzeltip kaydetmediğim için yazının bu bölümü yayınlanmamış olduğunu fark ettim:
Diğer ülkelerde THY’nin nasıl çalıştığına uzaktan, haberlerden tanık olduk. Fakat THY Amstedam Müdürü Şerafettin Ekici ve ekibinin can hıraş zaman kavramını unutmuş bir kilo daha fazla yardım malzemesi gönderebilmek, arama kurtarma ekiplerini bölgeye bir an önce ulaştırmak ( ücretsiz ) için nasıl çalıştıklarına bizzat şahit olduk, Tüm bunları kelimelerle anlatmak mümkün mü?
Yavuz Nufel – Nhaber.nl