Davos’taki Postane Meydanı’nda düzenlenen protestolara, çok sayıda çevreci katıldı. Ellerinde WEF ve iklim değişikliğine yönelik farklı dillerde eleştirel pankart ile dövizler taşıyan çevreciler, bu konuda adım atmayan hükümetleri eleştirdi.
İsviçre’nin Davos kasabasında yarın başlayıp 20 Ocak’a kadar sürecek olan, birçok ülkenin ve uluslararası organizasyonun lideri ile iş dünyası temsilcilerinin yer alacağı forum, 130 ülkeden 50’si devlet/hükümet başkanı olmak üzere 2 bin 700’den fazla katılımcıyı bir araya getirecek.
Forum kapsamında ekonomi başta olmak üzere Rusya-Ukrayna Savaşı, Kovid-19 salgını, teknoloji, enerji, iklim değişikliği, sağlık, göç ve uluslararası kriz konuları oturumlarda öne çıkacak başlıklar olacak.
Davos Postane meydanında toplanan göstericiler, WEF’in yanı sıra, çevre ve iklim değişikliğini protesto etti.
WEF’e ev sahipliği yapan İsviçre hükümeti ile organizasyonun ortaklarına da tepki gösteren çevreciler, WEF’i yalnızca ekonomik kaygılarla düzenlendiği, iklim değişikliği ve diğer önemli sorunlara çözüm önermediği gerekçesiyle eleştiriyor.
Davos zirvesini eleştiren “Strike WEF” isimli oluşumun üyesi Gianna Catrina, AA muhabirine, WEF’i, son 2 yıldır olduğu gibi bu yıl da protesto ettiklerini anlattı.
Catrina, “Biz, küresel ekonominin elitlerini protesto etmek için buradayız. Çünkü şu anda bir ekolojik kriz yaşanıyor ve bu da mevcut ekonomik sistem tarafından körükleniyor.” dedi.
Son yüzyılda yapılanlar nedeniyle çevre krizi ve sosyal problemler yaşandığını söyleyen Catrina, ekonomik kar odaklı olmak yerine, insan ve doğanın önemsenmesi gerektiğini belirtti.
Gianna Catrina, protestolara her kesiminden çevreye duyarlı grupların katıldığına işaret ederek, şu anda insanların ekonomi ve kapitalist ekonomiyle ilgili yeniden düşünmeye başlamasıyla bir değişim yaşadığına inandığını dile getirdi.
Strike WEF’in bir diğer üyesi Claudıo Bernard da bugünkü protestoyu WEF ile ilgili sorunları ortaya koymak ve bu organizasyona neden karşı olduklarını göstermek için düzenlediklerini aktardı.
Bernard, “WEF, güçlü ve zengin insanlarca oluşturulmuş bir yapı. Geri kalan insanlar dışarıda kalıyor.” dedi.
WEF kapsamında her yıl çok sayıda demokratik olmayan olayın da gerçekleştiğini dile getiren Bernard, “diktatörlerin kırmızı halılarla karşılandığını” savundu.
Bernard, WEF ayarında uluslararası bir organizasyonun olması gerektiğine katıldığını ifade ederek, bunun tamamen farklı bir formatta olması gerektiğini sözlerine ekledi.
İsviçreli İklim aktivisti Rosemarie Wydler-Walti ise İsviçre’de iklim korumayla ilgili yaklaşık 2 bin kadın katılımcıdan oluşan bir grubun üyesi olduğunu belirterek, iklim değişikliğinden en fazla etkilenen grup arasında olduklarını söyledi.
İsviçre hükümetini iklim değişikliğine yönelik yeterli adım atmadığı gerekçesiyle dava ettiklerini ve bu davanın 29 Mart’ta Strazburg’da görüleceğini kaydeden Wydler-Walti, iklim değişikliğine yönelik atılacak adımların insan hakları çerçevesinde değerlendirilmesini umduklarını bildirdi.
Wydler-Walti, “İsviçre hükümeti iklim değişikliğine yönelik hiçbir şey yapmıyor. Bu konuda Avrupa ülkelerinden daha kötü durumdayız.” değerlendirmesini yaptı.
Bu yıl “Parçalanmış Bir Dünyada İşbirliği” temasıyla 53.’sü düzenlenecek WEF’te liderlere “dünyanın karşı karşıya olduğu krizleri birlikte ele alma ve koordineli eylem planı geliştirme” çağrısı yapılacak.
