İstanbul’a yolu düşen bu sergiyi mutlaka görmeli: Tutankhamun, Çocuk Kral’ın Hazineleri

featured

3300 yıl önce henüz 9 yaşında tahta geçen esrarengiz firavun Tutankhamun, trajik yaşam öyküsü, ünlü ölüm maskesi ve tabutu da dahil tümü som altından paha biçilemeyen eşyaları ve tam olarak çözülemeyen gizemleriyle 100 yıldır her yaştan milyonlarca insanın ilgisini çekerken, “Tutankhamun, Çocuk Kral’ın Hazineleri Sergisi” olağanüstü bir Antik Mısır deneyimi için 20 Ocak’ta UNIQ Expo İstanbul’da ziyaretçileri ağırlamaya başlayacak.

gK7 rfR2HU U

UNIQ Expo İstanbul’da “Tutankhamun, Çocuk Kral’ın Hazineleri Sergisi”nin tanıtımı için düzenlenen basın toplantısı, ünlü tarihçi ve yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı, serginin organizatörü Level A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Tufan Zaman ve serginin Mısır’ın akredite küratörlerinden Mohamed Atef Abdelshafy’in katılımı ile gerçekleştirildi.

Basın toplantısında konuk konuşmacı olarak tarihteki en önemli uygarlıklardan biri olan Antik Mısır ve Tutankhamun’un bu görkemli uygarlıktaki yeri ve önemi hakkında değerli bilgiler veren Prof. Dr. İlber Ortaylı, şunları söyledi: “Medeniyet Yunanla başlamıyor, Mezopotamyayla başlıyor ama galiba devamlılık ve tutarlılık açısından Nil ve Nil deltasının zenginliği Mısır gibi böyle ihtişamlı bir medeniyet yarattığını belirterek, Çocuk Kral olarak anılan Tutankhamun ile ilgili şunları söyledi:

Antik Mısır’ın tanıtınıma en çok o hizmet etti

“Tutankhamun Mısır tarihinin sarsıntılı bir döneminde tahta geçti. Tutankmamun’un babası Akhenaton (ya da IV. Amenhotep olarak da bilinir) Mısır yeni dönem 18. hanedanının bir firavunudur. Krallığının 6. yılında yüz yıllardır Mısır’ın başkenti olan Teb’i terk ederek bugün Tel el Amarna olarak bilinen el değmemiş topraklara yeni bir başkent kurmaya karar verdi. Akhenaton, diğer tanrılara olan inancı yok etmek ve Aton dinini yerleştirmek için tapınaklardan diğer tanrıların isimlerini sildirdi. Aton Babilonya’dan Mısır’a geçtiği düşünülen Güneşle ilgili bir tek tanrıdır. Tek tanrılı İbrani dinlerinin başlangıcı sayılabilir. Bilinen en önemli eşlerinden biri de Mitanni prensesi Nefertiti idi. Akhenaton tahttan indirildikten sonra onun oğullarından biri olan Tutankhamun 9 yaşında tahta geçti. Erken yaşta da öldü. Onun döneminde Mısır çok tanrılı eski dinine geri döndü. Amon rahiplerine de itibarları iade edildi. Fakat şurası bir gerçektir ki Tutankhamun’un 20. Yüzyılda mezarının bulunuşu ve Mısır medeniyetini aksettirişi dolayısıyla bizim en çok bildiğimiz firavundur. Tutankhamun Mısır tarihinde önemli bir kral değildi. Hatta ondan sonra gelen ve yaklaşık 80 yıl tahtta kalan II. Ramses çok daha önemli işlere imza atmıştı. Biz onu Hititlerle yaptığı Kadeş savaşından ve ilk yazılı barış anlaşmasında attığı imzadan tanırız. Ama ilginçtir ki Tutankhamun ondan daha meşhur bir firavun oldu” dedi.

Mısır’daki kral mezarları olan Keops, Kefren ve Mikerinos isimli üç büyük piramitteki mezarlarda firavunlara ait hiçbir şey bulunamadığını çünkü tamamının maalesef soyulduğunu belirten Prof. Ortaylı, Tutankhamun’un yer altında bulunan mezarının mükemmel biçimde korunduğunu ve 1922’de İngiliz Arkeolog Howard Carter tarafından bulunduğunda, mezarı soyulmadan hazineleri günümüze ulaşan tek firavun olması bakımdan da önemli olduğunu kaydetti.

İlber Ortaylı basın mensuplarına sergiyi gezdirirken ilginç esprilere de yer verdi:

“Ne olursak olalım, istesek de istemesek de, bilsek de bilmesek de hepimiz Mısırlıyız çünkü bu bir medeniyet meselesi. Medeniyet Yunanla başlamıyor. Mezopotamya’yla başlıyor ama galiba devamlılık ve tutarlılık açısında Nil Deltası’nın zenginliği böyle bir medeniyeti yaratmış. Mısır’dan bize ne falan denemez çünkü Mısırla ilgili eserler, topraklarımızda da var. Mısır’a, Mezopotamya’ya falan ilgi duymak demek, Osmanlı devrinde, Osman Hamdi Bey’in Mezopotamya’da, Lübnan’da yaptığı kazılar… Bunu iyi bilmek zorundayız. Gençlerimize öğretmek zorundayız. Akıllı gençlerimizin bu sahaya yönelmesini temin etmek zorundayız”

Basın mensuplarının sergideki eserlerin gerçekliği konusundaki yorumları üzerine Ortaylı; “Bunların hepsi replikadır. Bunu katiyen kimse küçümsemesin çünkü bu dünya hırsızlar dünyasıdır. Arkeologlar çalıyor, arkeologlara fırsat kalmadan bir takım amatör arkeologlar çalıyor. Hırsızlar var ve Türklerin en büyük kaçakçılık sanatı bu alanda gelişiyor. Türk halkının en büyük kumar cinsi de doğrudan doğruya hazineciliktir. 2 bin 3 bin yılın sonraki 2 bin yıla naklini gösteren canlı şeyler burada. İlerde inşallah Avrupa müzelerinde çok bulunan bu mezar resimlerini incelememiz, başka bir sergide mümkün olur” dedi.

Sergide heykelleri yer alan Mısır Tanrılarından Çakal Başlı Anubis’in heykelinin uğursuz sayıldığına dikkat çeken Ortaylı, hatta bunlardan birini bizim MUrat Bardakçı’ya hediye etmişlerdi, o da uğursuzluğundan korkup denize atmıştı” dedi. Basın mensuplarının “Murat Bey Mısır efsanelerinden gerçekten korkumuş olabilir mi” şeklindeki sorusu üzerine Ortaylı, “muhtemelen heykel maddi açıdan değersizdir, ondan atmıştır, değerli olsa Murat onu atmazdı” dedi.

Tufan Zaman: Dünyada rekorlar kıran sergiyi İstanbullularla buluşturmaktan mutluyuz”

Level A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı ve “Tutankhamun, Çocuk Kral’ın Hazineleri Sergisi”nin organizatörü olan Tufan Zaman ise Avrupa’nın kültür başkenti olan İstanbul’a dünyanın en önemli metropollerinde ziyaretçi rekorları kıran bu sergiyi İstanbullularla buluşturmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirterek şu bilgileri verdi:
“Sergide firavun Tutankhamun’un mezar odasından çıkan som altın tabutu, altın ve değerli taşlardan yapılmış dünyaca ünlü ölüm maskesi, savaş arabası, silahları, bastonları, mobilyaları gibi günlük eşyaları arasından seçilmiş paha biçilmez 400’ün üzerinde eserin, Mısır’ın akredite sanatçıları tarafından özenle üretilen birebir replikaları yer alıyor. Sergi, ziyaretçileri Tutankhamun’un hazinelerinin 1922’de İngiliz arkeolog Howard Carter tarafından bulundukları zamanki gibi Antik Mısır’ın gizemlerini keşif yolculuğuna çıkaracak. Sergi boyunca Antik Mısır ve Tutankhamun ile ilgili Arkeolog Howard Carter’ın günlüklerine dayanan video ve projeksiyon gösterileri ile benzersiz bir deneyim sunulacak. Sergide hazineye ait 400’ün üzerinde eserin yanı sıra ünlü firavunun gizemli hikâyesi ve Antik Mısır’a dair yeniden kurgulanan görsel unsurlar yer alacak. Her yaştan ziyaretçiler bu sayede Tutankhamun’un yaşamına yakından tanıklık ederken bu gizemli ve görkemli yaşamı en ince ayrıntısına kadar gözlemleyebilecek.”

Tutankhamun’un aşk hikâyesi, hazinesi ve mezarının bulunuş öyküsü

Serginin Mısırlı küratörü Mohamed Atef Abdelshafy ise toplantıda şunları söyledi: “Bugün burada, Kral Tutankhamun’un hazinesinin keşfedilişinin 100. yıl dönümünde İstanbul’dayız. Buraya teşrif eden tüm misafirlerimizle 3 hikâyeye tanıklık edeceğiz. Bunlardan birincisi Kral Tutankhamun ve eşi Kraliçe Ankhesenamun’un aşk hikayesi. İkincisi hazinenin keşfedilme hikayesi… İngiliz Arkeolog Howard Carter’ın 100 yıl önce hazineyi nasıl keşfettiği ve dünyaya nasıl sunduğunun hikâyesi… Üçüncü ve son olarak Tutankhamun’un mezarı ile ilgili. Mezarın dört odası, tümü som altından eşyalar ve hazineler… Buraya gelen insanlar Kral Tut’un eşyalarını ve hazinelerini sanki Mısır’daki gerçek müzeyi ziyaret etmiş gibi deneyimleme ve görme fırsatına erişecek.”

Tutankhamun, Çocuk Kral’ın Hazineleri Sergisi’nde hangi eserler var?

MÖ 1332 – MÖ 1323 yılları arasında hüküm süren Firavun Tutankhamun, Mısır’ın On Sekizinci Hanedanlığı’nın sonlarında babası Firavun Akhenaton’un saltanatı sırasında doğdu. Tutankhamun, tahta geçtiği sırada 9 yaşındaydı. 19 yaşında hayatını kaybeden Altın Firavun’un cesedi 70 gün içerisinde mumyalanarak, Luksor’daki Krallar Vadisi’nde 69 numaralı mezarlığa alınmış. İngiliz arkeolog ve Mısır bilimcisi Howard Carter, 1922’de Mısır’ın güneyinde yer alan Krallar Vadisi’nde keşfettiği Tutankhamun’a ait ihtişamlı hazine dünyada büyük bir yankı uyandırmış ve bulunan eserler Antik Mısır’ın simgesi haline gelmişti. Küçük Firavun’un hazineleri, eski Mısır uygarlığı tarihinin birçok yönünün aydınlanmasını sağladı. Mezarında bulunan tüm eşyaları som altından yapıldığı için ‘Altın Kral’ olarak da anılan Tutankhamun için düzenlenen sergide, hazineden özel seçilen 409 eserin birebir replikaları bulunuyor.

Sergide, değerli taşlarla süslenmiş dünyaca ünlü altın ölüm maskesi, üzerinde Mısır tanrıçaları İsis, Nephthys, Neith ve Selket tasvirlerinin bulunduğu tabut, tabutun içindeki mumya, altınla yaldızlanmış ahşaptan yapılmış yatak, savaş arabası, Tutankhamun’un eşi Kraliçe Ankhesenamun ile aşkını tasvir eden altın tahtı, çocuk kralı su aygırı avlarken tasvir eden heykeller, çeşitli mobilyalar, at arabası, ok ve yay gibi silahlar, Anadolu’ya düşen bir meteordaki demirden yapıldığı için “uzaydan gelen hançer” olarak adlandırılan silahı gibi ilginç eserler yer alıyor. Tutankhamun’un genç yaşta ölümünde de rol oynadığı ifade edilen genetik kusurlardan biri de onun bir ayağının aksamasına neden oluyordu. O nedenle mezarında bulunduğunda büyük hayret uyandıran bastonlarından örnekler ve daha yüzlerce parçanın replikaları bu heyecan verici sergide yer alıyor.

20. Yüzyılın en popüler arkeolojik keşfi ve aynı zamanda tarihte keşfedilen en zengin ve en ilham verici antik kral hazinelerinden olan Tutankhamun’un hazineleri için düzenlenen sergi, 20 Ocak’ta kapılarını halka açıyor. Özellikle tarihseverler, okullar ve aileler tarafından yoğun ilgi gösterilen serginin biletlerini Biletix ve Mobilet bilet platformlarından alınabiliyor.

arkeolojikhaber.com

İstanbul’a yolu düşen bu sergiyi mutlaka görmeli: Tutankhamun, Çocuk Kral’ın Hazineleri

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.