DTİK Hollanda, profesyonel iş hayatında yer alan Türk Expatlar’ı “Sende DTİK Mensubu Ol!” sloganı ile buluşturdu.
Merkezi Hollanda’nın Den Bosch şehrinde bulunan Edelstaal Group İnternational Simtronic şirketinin salonunda gerçekleştirilen toplantıya DTİK Hollanda Türk Exportlar toplantısına T.C. Lahey Büyükelçisi Selçuk Ünal, T.C. Rotterdam Başkonsolosu Sevgi Kısacık, muavin Konsolos Bilal Köse, T.C. Lahey Büyükelçilik ticaret müşavir yardımcısı Aşkın Pekel, Türkiye’den Hollanda’ya yeni gelen ( Expatlar) akademisyenler, üniversitede okuyanlar, üniversiteyi bitirmiş olanlar, Hollanda’daki akademisyenler, üniversite bitirenler ve üniversitelere devam edenler, işverenler, sivil toplum kuruluşları, politikacılar katıldılar.
Ertan Torunoğulları, DEİK / DTİK üyeliğinin önemine dikkat çekti
Toplantının moderatörlüğünü yapan Edelstaal Group İnternational CEO’su Ertan Torunoğulları açılış konuşmasında, “Birlikte projeler yaparak Hollanda ve Türkiye ekonomisine katkılarda bulunmak, şirketlerimizi büyütmek ve sorunlarımızı çözmek için DEİK / DTİK üyeliğinin ne kadar yararlı olabileceğini görüşmek için buradayız” dedi.
Turgut Torunoğulları: Bu toplantı yol haritası için önemli bir adım
DTİK Avrupa Temsilciler Kurulu Başkanı Turgut Torunoğulları, konuşmasında; “Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Türkiye’den Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak beyfendiden sizlere saygılar, sevgiler ve selamlar getirdim. Bu toplantının, Türk ve Hollanda İş Dünyasının ve Türk diasporasının etki alanının güçlendirilmesine yönelik yol haritasını oluşturulması açısından önemli bir adım olduğuna inanıyorum. Diaspora olmak, köklerimizden uzakta yaşamak demektir; ancak bu durum aynı zamanda bir arada durmanın, birbirimize destek olmanın ve tüm farklılıklarımıza rağmen bir arada bulunarak ortak hedeflere ulaşmak için güç birliği yapmanın bir fırsatıdır. Bizler, farklı coğrafyalarda ve kültürlerde bulunan, bu coğrafya ve kültürleri saygıyla özümsemiş ama aynı zamanda kimliğimizi ve değerlerini koruyan profesyoneller olarak dünya çapında büyük bir aile oluşturuyoruz. Küreselleşen dünyada artık hepimiz dünya vatandaşıyız. Artık sınırlar silikleşti, iş yapış tarzları ve düşünce yapıları benzeşti. Artık hepimiz farklı kültürlere hızlı bir şekilde adapte olabiliyoruz. Fakat dünya küreselleşirken aslında globalleşme dediğimiz yere kültürlerin, milli çıkar gruplarının da yükseldiğini görüyoruz. Küresel krizler, ekonomik çalkantılar, iç çatışmalar ülkelerin, genel iyiyi düşünmekten önce ajandalarında kendilerini ön plana almasına da sebep olmaktadır. Bir taraftan küresel sorunlara çözüm yaratırken bir taraftan da kendi ülkemizi, kendi topluluğumuzu öne çıkarmak için birlikte hareket edersek uzun vadede kazanan bizler olacağız. Sizler gibi kalifiye, entegrasyon kabiliyeti yüksek Türk gençlerinin uluslararası şirketlerde daha üst noktalara gelmesi siyasi ve ideolojik görüş ne olursa olsun hepimizin yararınadır. Sizlerin buradaki varlığı sayesinde Türkiye, Hollanda hatta birçok ülke arasındaki kazan kazan temelli ilişkiler gelişecektir. Biz Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) olarak çok büyük bir küresel ağın parçasıyız. Tamamen özel şirketlerden oluşan, gönüllü üyelik esasına dayalı fakat kamunun da belli bir alanda yetkilendirdiği bir kuruluşuz. Devlet bize iş dünyasının dış ekonomik ilişkilerini sen koordine etmeye çalış diyor, biz de buna “ticari diplomasi” diyoruz. DEİK’in 156 iş konseyinden bir tanesi Dünya Türk İş Konseyi (DTİK)’i Temsilen karşınızdayım. DTİK “diaspora diplomasisi” ile yetkilendirilmiş. DTİK’ te bizi, sizin politik duruşunuz, etnik geçmişiniz ilgilendirmiyor. Biz her vatandaşımızın iş bulmasını, iş bulduysa yükselmesini, daha iyi Pozisyonlara gelmesini, bir sermaye veya fikri varsa iş kurmasına destek olmayı istiyoruz… Bu Sebeple Sizleri DTİK’e Üye Olmaya Davete Ediyorum. Üye olarak hem kendi kariyerinizi hem de Türk iş dünyasının küresel varlığını güçlendirebilirsiniz” diyerek DTİK’ in farklı alanlardaki çalışmalarını ve avantajlarını özetledi.
Melike Hocaoğlu: Hepimiz için güzel bir başlangıç olmasını dilerim
DTİK Gönül Elçisi Melike Hocaoğlu , “Ben de bir çoğumuz gibi ekonomik ve sosyal sebeplerle Hollanda’ya taşınma kararı aldım, aynı zamanda bu ülkede daha farklı bir yasam alanım olacağını hissettiğim için bugün buradayım. Ama bu köklerimle olan bağımı kopardığım anlamına gelmiyor, evet keşke ekonomik ve sosyal şartlarımız daha iyi olsaydı ülkemizden ayrılmasaydık – bunu özellikle güneşe hasret kaldığım bu günlerde bir Akdenizli olarak çok hissediyorum. Bugün bu toplantının hepimiz için güzel bir başlangıç olmasını temenni ediyorum, son donemde Avrupa’da artan ırkçı aşırı sağ akımlar bizim için önemli bir tehdit olabilir, buna karşı hepimizin bir çaba ve birlik içerisinde olması gerekiyor. Hollanda’da 70 bin kişiye sağlanan iş imkanı ile Türk halkının Hollanda’nın Gayri Safi Yurtiçi Hasılasına katkısı oldukça fazladır. Bizler bu ülkeyi yuva olarak seçmiş insanlar olarak, bu ülkede kendimizi beyin göçü olarak değil Hollanda ekonomisine katkıda bulunan, aynı zamanda ülkesi ile de bağlarını koparmamış Türk diasporasının beyin güçleri olarak konumlandırmalıyız ve toplumdaki yerimizi güçlendirerek, birbirimizi daha yukarı taşımalıyız. Ben, Kendimi Türk diasporası’nın bir gönül elçisi olarak görüyorum. Bizler gibi eğitimli, donanımlı insanların bağlarını Türkiye ile koparmamasına aksine daha da güçlendirmesi gerektiğine inanıyorum. Elde ettiğimiz bilgi, deneyimi ve birikimi Türkiye’nin uluslararası arenada daha güçlü bir şekilde temsil edilmesi için kullanmalıyız. Siyasi partiler, kişiler geçicidir, ancak milletler ve bize miras kalan kültürümüz kalıcı. Bu çatı altında kurduğumuz network, sadece bugünü değil, geleceği de şekillendirecek muazzam bir potansiyele sahip. Bu salondaki herkesi DTİK ’te aktif bir şekilde rol almaya davet ediyorum. Türkiye’nin kültür elçileri olmaya…dünyanın her yerinde çok üst düzey Türklerle aynı çatı altında olmaya, aynı ağın bir parçası olup bilgi birikimlerinden yararlanma şansına, aynı zamanda, kötü gününüzde size el uzatacak bir aile olmaya davet ediyorum. Gelin hep beraber bu aileyi büyütelim” şeklinde konuştu.
Sevgi Kısacık: Her konuda sizlere destek olmaktan mutluluk duyacağız
T.C. Rotterdam Başkonsolosu Sevgi Kısacık, “Bu etkinlikte sizlerle birlikte olmaktan büyük memnuniyet duyuyorum. Expat nedir? Bildiğiniz gibi “expat” tabiri, doğup yetiştikleri ülkelerin dışında kariyerlerini sürdüren yüksek niteliklere sahip profesyonelleri tanımlamak için kullanılır. Başka ülkelerde sahip oldukları üstün nitelikler itibariyle yabancı sermayenin bünyelerine kattığı profesyoneller, parçası haline geldikleri kuruluşlar için önemli bir katma değer ifade ederler. Bugün burada, her biri kendi sektöründe ve dalında uzmanlaşmış, yüksek niteliklere sahip Türk profesyonellerini Hollanda iş dünyasındaki konumlarını ve Türkiye ile Hollanda arasındaki ekonomik ve ticari ilişkiler katkılarını ele almak, beklentilerini ve olabilecek sorunlarını öğrenmek üzere toplanmış bulunuyoruz. Bu fırsatı bizlere sunan DTİK Hollanda Temsilcisi Turgut Bey’e teşekkür ediyorum. Değerli misafirler, Hollanda’daki demografik gelişmelere baktığımızda, nüfusun giderek yaşlanmakta olduğunu ve hemen her sektörde yetişmiş, kendi alanında uzman insanlara olan ihtiyacın her geçen gün artmakta olduğunu görüyoruz. Hollanda makamları, ülkelerinin uluslararası çapta sahip olduğu yüksek rekabet gücünü muhafaza edebilmek için uzmanlığa sahip yabancılara olan ihtiyacın farkındadır. Bu itibarla, sizlerin kilit sektörlerde üstlendiğiniz pozisyonlar, başarılı kariyerlerinizin birer tasdiki olduğu kadar, marka haline gelmiş olan ülkemizin yetiştirdiği beyinlerin başarı göstergesidir. Bu yüzden Hollanda’daki mevcudiyetinize ve buradaki huzur ve mutluluğunuza büyük önem veriyoruz. Kıymetli konuklar, yaklaşık yarım milyon gücündeki Hollanda Türk toplumunun Hollanda’nın ekonomik ve ticari gelişimindeki ve bugün sahip olduğu refah devleti konumuna ulaşmasındaki katkıları yadsınamaz. İstikbaliniz için kariyerlerinizi ve kişisel hayatlarınızı sürdürmek üzere geldiğiniz Hollanda’da ihtiyaç duyabileceğiniz her konuda sizlere destek olmaktan mutluluk duyacağız. Cumhuriyetimizin 100’üncü yıldönümünü kutlayarak, Sayın Cumhurbaşkanımızca “Türkiye Yüzyılı” olarak tanımlanan ikinci asrımızda amacımız, Cumhuriyetimizin kurulduğu gündeki kararlılıkla çalışmaya devam ederek sizlere daha iyi hizmet verebilmektir. Bu yolda hem yüz yıllık Cumhuriyet birikimlerinden hem de dört asrı aşkın tarihe sahip Türkiye-Hollanda ilişkilerinden güç alıyoruz. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girdiğimiz bu yılda ayrıca hem işçilerimizin Hollanda’ya gelişinin 60’ıncı yıldönümünü, hem de Türkiye Cumhuriyeti ile Hollanda Krallığı arasındaki dostluk anlaşmasının 100’üncü yıldönümünü hep birlikte kutlayacağımız için sevinçliyiz. Bu vesileyle, bu anlamlı buluşmayı düzenledikleri için Torunoğulları Ailesi’ne bir kez daha teşekkür ediyor ve hepinizi saygıyla selamlıyorum” diyerek duygularını dile getirdi.
Selçuk Ünal: Türk toplumu ile STK ve şirketlerimiz ile bağlar kurun!
T.C. Lahey Büyükelçisi Selçuk Ünal, “Bu güzel ve gönüllü girişiminiz için hepinize çok teşekkür ediyorum. Hollanda’ya yeni gelen siz vatandaşlarımızla tanışmak, varsa dertlerinizi dinlemek için buradayız. Bugün burada bulunanlar tabiatıyla Hollanda‘ya yeni gelen vatandaşlarımızın sadece küçük bir bölümü. Burada bulunanlar eminim ki kendilerine daha iyi bir iş teklifi geldiği veya daha iyi bir ekonomik yaşam için geldiler. Açıkçası İngilizce “expatriate” tabirinin iyi bir tanımlama olmadığını düşünüyorum. Zira, 1960’larda buraya gelen vatandaşlarımız o dönem Türkiye’nin ve Hollanda‘nın koşullarına buraya geldiler. Onlar da o dönemin “expatriate”leri idi. Türkiye-Hollanda işgücü anlaşmasının imzalanmasının 60. yılını kutladığımız bu yıl onların 60 yıl önce gelip başlattıkları serüven sayısız başarılı örneklerle doludur. Bu nedenle, hepsine her zaman saygılı almak ve teşekkür etmek durumundayız. Bugün ise, sizin gibi olan arkadaşlarımız özellikle farklı sektörlerde farklı mesleklerde buraya geliyor. Kimi şirketlerde sayısız vatandaşımız var, kimi şirketlerde sayısız uzmanımız çalışıyor, kimi savunma sanayi sektöründe çalışmış arkadaşlarımız var. Dolayısıyla bu arkadaşlarımıza belki “Yeni Gelenler” diyebiliriz. Bu vatandaşlarımız liselerine, üniversitelerine göre WhatsApp ya da facebook grupları kurmuşlar. Bu girişimlerin hepsi tabiatıyla çok kıymetli. Hepinizin öncelikle birbirinizle temasınızı sürdürmenizi arzu ederiz, ama bunun yanı sıra var olduğu zaman sorunlarınızı dinlemek, sizlere yardımcı olmak için de her zaman Büyükelçiliğimiz, üç Başkonsolosluğumuz, Müşavirlerimiz, Ataşelerimiz her zaman sizlere yardımcı olmaya hazır. Bunu bilmenizi samimiyetle isteriz. Bazen çalıştığınız şirkette veya Türkiye ile ilgili bir ilgili işinizde çok basit bir sorunuz, sorununuz olabilir. Bizlerle yapacağınız 5 dakikalık 1 telefon görüşmesi veya bir e-posta ile sandığınızdan kısa sürede konu çözülebilir ya da sizleri doğru yere, doğru şekilde yönlendirebiliriz. Her zaman sizlerle çalışmaya, sizlere hizmet vermeye hazırız.
Tabii ki yeni gelenlerin her zaman değişik soruları, sorunları olacaktır. Bunlardan biri çevreye alışma, ikincisi çocukların çevreye alışması, üçüncüsü muhtemelen eşlerin iş bulması olabilir. Burada sizlere verebileceğimiz en önemli tavsiye, öncelikle tabii ki yeniden iş arayanlar için eğer bir yabancı dil biliyorlarsa da bilmiyorlarsa da Hollandaca’yı mümkün olduğu kadar öğrenmeye ve vakıf olmaya çalışmanızdır. Belediyeler ücretsiz kurslar veriyor, veya kimi zaman özel kurslar, ücretli kurslar da olabiliyor. Burada çok sıkı bir iş gücü piyasası var, bu iş gücü piyasasına girmek isteyen tüm vatandaşlarımız her zaman Hollandaca bilmek konusunda sorulara muhatap olacak, bunu unutmamak lazım.
Burada 1960‘lardan itibaren var olan, kendini ispat etmiş, çalışmış, alınteri ile işçi olarak gelmiş işveren olmuş yoğun bir Türk kitlesi mevcut. Türkiye’den gelmiş olan bu kitlenin önemini yadsımamanızı dilerim, çünkü bu arkadaşlarımız, kardeşlerimiz, ağabeylerimiz en zor zamanlarda, en zor koşullarda, en zor işleri yaparak bu noktalara geldi. O nedenle onları gözardı etmemek, olduğunuz her yerde onlarla da kaynaşmak, onlarla da çalışmanızı tavsiye etmekten gurur duyuyorum, çünkü bizim iftihar ettiğimiz birinci, ikinci, üçüncü ve artık dördüncü kuşağı oluşturdular. Onların başarısı her zaman her yerde sizlerin de başarısı olacaktır.
Değişik kurumlarda, değişik şirketlerde çalışanlarınız var, bunların hepsi tabii ki çok önemli, ancak şunu da unutmamak gerekir: kimi zaman insanlar geri dönmek ister, aradığını bulduğu veya bulamadığı için. Öyle bir durumda, ülkeniz, ülkemiz her zaman sizin için oradadır. Bizlerle, buradaki toplumumuzla, ülkemizle iletişiminizi hiçbir zaman koparmamanızı tavsiye ediyoruz. Burada yerleşik Türkler, Türk toplumu, STKlarımız, şirketlerimiz ile bağlar kurmanızı, sıkıntılarımız olduğunda önce bizlere, onlara da gelmenizi öneriyoruz. Unutmayın ki buraya işçi olarak gelmiş olan birinci kuşak daha sonra sadece işçi kalmadı, müteşebbis oldu. Sadece Hollanda’da değil, sadece Türkiye’de değil, üçüncü ülkelerde de çok büyük yatırımlar yaptı. Onlarla gurur duyuyoruz. Hepiniz çalıştığınız firmalarda hem firmanız için hem ülkemiz için hem çevreniz için katma değer yaratabilecek kapasitedesiniz. Tabii ki bir kısım arkadaşımız “Türkiye ile artık ne gibi bağlarımız olabilir” sorusunu kendisine sorabilir. Ama unutmayınız ki, sizler daha önce yurt dışına çıkmış değişik yerlerde eğitim ve çalışma amacıyla bulunmuş çok kıymetli vatandaşlarımızsınız. Sizin gibi başka vatandaşlarımız, ülkemize dönerek daha büyük işlerde görev aldı. TOGG CEO’su, Sayın Bayraktar, NASA’dan bugün ülkemize dönen mühendisimiz bu gibi vatandaşlarımıza son örnekler olarak eklenebilir. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılını 2023’te kutladık. Bu yıl ise, Sayın Cumhurbaşkanımızın işaret ettikleri Türkiye Yüzyılı’nın ilk yılıdır. Bu yıl ayrıca iki anlamlı yıl dönümünü idrak edeceğiz. 2024 Hollanda için iki önemli yıldönümüne rastlıyor. Türkiye-Hollanda İşgücü Anlaşmasının imzalanmasının 60. yıldönümü ve Türkiye Cumhuriyeti ile Hollanda Krallığı arasındaki Dostluk Anlaşmasının imzalanmasının 100. Yıldönümü kutlanıyor. Hollanda da Cumhuriyetimizi, Milli Mücadele’nin sonucunu 1924’de ilk tanıyan ülkelerden biri olmuştur. Bu yıldönümlerini de hep birlikte anacağız. Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum” diyerek sözlerini noktaladı.
Hollanda Atatürk Müzesi sahibi Bülent Türker Konuşmacılara cercevelenmiş Atatürk pulları hediye etti.
Toplantı sonrası Edelstaal Group İnternational Simtronic şirketinin verdiği yemekleri itina ile hazırlayan İşadamı Yavuz Katkay toplantıya katılanların beğenisini kazandı. Yemek gec saatlere kadar sürdü katılımcıların birbirlerini tanıyıp kaynaşması sağlandı.
Haber ve Fotoğraflar: Mustafa Koyuncu – Den Bosch.