12 bin yıllık taş tapınakları ile dünya dinler tarihini değiştiren Göbeklitepe, tarihte bilinen en eski boyalı heykel bulundu Taş Tepeler arkeoloji kazılarında sanat tarihine damga vuracak yeni keşifler yapıldı. Göbeklitepe’den ilk boyalı neolitik heykel, Karahantepe’den gerçekçi insan heykeli çıktı. Karahantepe’deki 2 metre 3 santimetre yüksekliğindeki insan heykeli kaburga, omurga ve omuz kemiklerinin vurgulandığı oturur vaziyette insanı çağrıştırıyor. Göbeklitepe’nin D yapısındaki kireç taşından yapılmış gerçek boyutlu yaban domuzu heykelinin yüzeyinde ise kırmızı, beyaz ve siyah boya kalıntıları dikkat çekiyor.
Şanlıurfa’daki Taş Tepeler’de yapılan kazılarda Neolitik dönem açısından önemli yeni bilgiler sağlayan heykeller keşfedildi.
Göbeklitepe’de ilk boyalı heykel, Karahantepe’de ise en gerçekçi insan heykellerinden biri bulundu.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, kazı çalışmalarının sürdüğü Şanlıurfa’daki Göbeklitepe ve Karahantepe’de yeni buluntular günyüzüne çıkıyor.
Tarih öncesine ışık tutan, dünya ölçeğinde çok önemli keşiflerin yapıldığı Taş Tepeler Projesi kapsamında, bu yıl 9 arkeolojik alanda sürdürülen çalışmalarda, son olarak insan ve hayvan heykellerine ulaşıldı.
Bakanlıkça yürütülen kazı çalışmalarıyla Göbeklitepe’nin “D yapısında” kireç taşından yapılmış ve gerçek boyutlu bir yaban domuzu heykeli bulundu.
Yüzeyinde kırmızı, beyaz ve siyah pigment kalıntılar görülen eser, döneminden bugüne uzanan ilk boyalı heykel buluntusu oldu.
Göbeklitepe’de keşfedilen yaban domuzu heykeli, “H şeklinde” bir sembol, bir hilal, iki yılan ile üç insan yüzü veya maskesi olduğu tahmin edilen süslemelere sahip bir seki üzerinde yer alıyor.
Karahantepe’de 2.3 metrelik insan heykeli bulundu
Karahantepe’de sürdürülen kazı çalışmalarında ise bir insan heykeli gün yüzüne çıkarıldı.
Gerçekçi bir yüz ifadesiyle tarih öncesi sanatın en etkileyici örneklerinden biri olmaya aday 2,3 metre yüksekliğindeki insan heykeli, bir sekinin içerisinde zemine sabitlenmiş bulundu.
Ölü bir insanı çağrıştıran, kaburga, omurga ve omuz kemiklerinin vurgulandığı oturur vaziyetteki heykelin bulunduğu alanda, duvara yerleştirilmiş bir akbaba heykeli ile zemine bırakılmış taş tabaklara ulaşıldı.
