“Güneş tutulması, Ay Tutulması gibi hazır astronomik olaylar depremleri tetikleyebilir mi?” iddiaları tartışıladursun, depremin olağan dışı bir tetikleyicisi olabileceği gündemde. Büyüklüğü 7.0 ve daha fazla depremlerin sık yaşandığı zaman aralıkları ile Dünya’nın dönüş hızı arasındaki paralelelik acaba rastlantı mı yoksa bir bağ olabilir mi dedirtiyor…
Colorado Üniversitesi ve Montana Üniversitesindeki bilim insanlarına göre, Dünya’nın dönüşü ile büyük depremlerin sıklığı arasında bir bağlantı olabilir!
Geophysical Research Letters dergisinde yayımlanan makaleye göre, Dünya’nın dönüş hızındaki çok küçük değişiklikler bile büyük depremlerin sıklığını etkileyebiliyor.
1900-2017 yılları arasında gerçekleşen 7.0 ve üzeri depremlerin sayısı ve tarihleri incelenince ilginç bir şey fark edildi:
Bu depremler garip bir şekilde bazı zamanlarda yoğunlaşıp bazı zamanlarda seyrekleşiyordu. Ayrıca 32 yıllık zaman aralıklarında büyük depremlerin sayısı en yüksek noktaya ulaşıyordu.
Peki ne oluyorda da böyle bir etki gerçekleşiyordu?
Hayır, Merkür retrosu değil! Asıl suçlu, Dünya’nın ta kendisiydi. Her ne kadar Dünya’nın 24 saatte kendi etrafında döndüğünü sansak da bu dönüş hızı aslında sabit değildir.
Bir günün uzunluğunun mikrosaniyelik farklılıklar göstermesinin nedeni, gezegenimizin kütle dağılımındaki değişikliklerdir. Buna neden olan şeyler ise rüzgârların yönündeki ve şiddetindeki değişiklikler, yer kabuğundaki levhaların hareketi, Dünya’nın sıvı dış çekirdeğinin hareketi gibi faktörlerdir.
Koskoca Dünya’nın dönüş hızının bunlardan neden etkilendiğini daha iyi anlayabilmek adına bir buz pateni sporcusu örneği verelim:
Nasıl ki bir buz pateni sporcusu, kendi etrafında dönerken hızını arttırmak için kollarını kendine çekip, hızını azaltmak için de kollarını açıyorsa Dünya’nın dönüş hızının farklılaşması da buna benzerdir. Buna fizikte açısal momentumun korunması diyoruz.
Yine de büyük depremlerin tarihini kesin olarak bilmek mümkün değil!
Dünya’nın dönüş hızı arttığında büyük depremlerin de sayısı artıyor. Depremlerin artacağı zaman aralığı biliniyor ancak nokta atışı bir tahminde bulunmak oldukça güç. İşte bu milisaniyelik fark bile adeta kelebek etkisine neden olup binlerce insanın etkilenmesine neden olabiliyor.
Erkan Ceylan – webtekno.com