Yavuz Nufel

Hollanda’ya atanmışlarımız  ve vatandaşlarımız

featured

 

Hollanda’ya atanmışlarımız  ve vatandaşlarımız

Hollanda’ya geldim geleli hasbel kader gazetecilik yaparım. Türkiye’den gelen heyetler, bakanlar, başbakanlar, Cumhurbaşkanı ( Ahmet Nejdet Sezer ) çoğunu takip ettim.

Afbeelding van WhatsApp op 2023 11 19 om 00.01.10 5fe4567c

Yaptığım “Göç” temalı dinletilerde Avrupalı Türklerin serüvenini 10’ar yıllık dilimler halinde anlatırken, atanmışlarımızla ( Büyükelçi, Başkonsolos ) olan bölüm şöyle:

Yıllara göre atanmışlarımız

1960-1970: Adını bilmediklerimiz, yüzünü görmediklerimiz

1970-1980: Sadece gazetelerden adını öğrendiklerimiz, yüzünü gördüklerimiz,

1980-1990: Milli bayramlarda bir kısmını gördüklerimiz,

1990-2000: Adlarını sıkça duyup yüzlerini azca gördüklerimiz

2000-……..: Acımızda, sevincimizde, düğünümüzde, cenazemizde her zaman her yerde yanımızda ailemizden birileri olarak gördüklerimiz.

Her ailede olduğu gibi sevdiklerimiz çok oldu bir iki evmediğimiz de olmadı değil hani.. Hoş onlar da bizi sevmedi.

2000 yılından sonra Hollanda’ya gelen her atanmış, yılların hantallaşmış memur anlayışını düzeletmek için çok çaba harcadı.

Onlarca yıllık anlayışı değiştirmek elbette kolay olmayacaktı ama başardılar. Her gelen giderken arkasında güzel anılar, hizmetler bırakarak gitti.

Gelen gideni aratır söznü öyle bir değiştirdilerki, gelen gideni sadece özlem ve güzel anılarla arattı. Bayrağı devralan atanmış biraz daha öteye nasıl taşıyabilirim düşüncesinde oldu. Çıta yükseldikçe yükseldi. Hiç bir yeni atanmış,” Aman benden öncekiler yapmış yapılacak ne varsa” demedi, yan gelip yatmadı / yatmıyor…

Hollanda’da atanmışları 2000 öncesi ve sonrası diye değerlendirmek lazım. ( Diğer ülkelerde Hollanda’dan farksızdır sanıyorum )

Gerek 2000 öncesi gerekse sonrası Türkiye’den gelip giden heyetlerden, bakanlardan, vekilerden Hollandalı Türklerin sabit beş maddelik ( Pasaport, askerlik, boşanma,arabaların Türkiye’de kalma süreleri, Telefonları kullanma süreleri )   isteklerinden  sonra Eindhoven ve Amsterdam’a Konsolosluk açılması isteği olmuştu.

Bir vatandaşımızın tabiri ile Amsterdam açıldı, Eindhoven yine öksüz kaldı…

Rotterdam Başkonslosluğumuz 350 bin kişiye verdiği hizmetle dünyada ilk sıradadır.  Yani dünaynın hiç bir ülkesi başka bir ülkede bu kadar çok sayıda vatandaşına hizmet vermiyor.

Buna rağmen yine de görev bilinci ve hizmet aşkı ile pek sorun yaşandığı söylenemez.

Eindhoven- Rotterdam arası 120 kilometre, Massricht 200, Venlo 150.

Haliyle bu bölgelerde oturan 100 binin üzerindeki vatandaş Eindhoven’a bir konsolsoluk açılması isteği hiç bitmedi.

Dün itibarı ile gezici de olsa Eindhoven’a bir konsolosluk gitti. İki gün önce yapılan duyuruda konsolosluk işlemleri için e-posta ile randevu alınması duyuruldu. Rotterdam Başkonsolosluğu Hukuk Danışmanı Avukat Eşref Yeniaşçı’nın Eindhoven’daki iki katlı tarihi müstakil ofisi gezici konsolosluğa ev sahipliği yaptı.

İlk gün için müracaat eden, işlem yaptırmak isteyen vatandaşlarımızın sayısı 300’den fazla.  11 Kişilik ekibi ile Rotterdam Başkonsolosu Sevgi Kısacık günlerden cumartesi olmasına rağmen her vatandaşın işlemleri için canla başla çalıştıklarını vatandaşlardan duydum.

Yazmasam olur mu hiç?

Sevgi Kısacık, henüz Hollanda’ya geleli bir yıl bile olmadı. Hollandaya gelişinin daha kırkı çıkmadan ülkemizi yasa boğan 6 Şubat depremi ve başlayan yardım kampanyaları. Gece demeden güzdüz demeden haftalarca yardım kampanyalarının yanında gördük Sevgi hanımı, ardından Türkiye için cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri.

Ardından ikinci tura kalan cumhurbaşkanlığı seçimleri. Seçim mahalinde siyasi görüşü ne olursa olsun herkese aynı mesafede, aynı güler yüz ama otoritesi ile tek bir vatandaşın veya sandık görevlisinin şikayetini duymadık.

30 ramazan boyunca o iftar seninin bu iftar benim. Ailemizin fertlerinden daha çok ve sık görür olduk. Bu arda katıldığı cenaze törenlerinde cenaze yakınlarına devlet ananın sıcaklığını hissettirerek acıları paylaştığını gördük.

Derneklerin, vakıfların yıllık etkinkikleri hatta futbol turnuvaları, fuarlar derken , her zaman her  vatandaşın yanında, her zaman bir aile ferdi gibi, her zaman devlet ana gibi her evladını kucaklayan…

Ve Cumhuryetimizin 100. Kuruluş yıl dönümü dolayısı ile verdiği resepsiyonda, Hollandanın dört bir yanından vatandaşlar, Rotterdamın yerel yönetcilerinden emniyetine kadar kimler yoktu ki. 10 ay da bu kadar insanı tanımak, kendini sevdirmek bence normal bir insanın işi değil.

Şimdi de yıllardır istenen, özlemi çekilen, Eindhoven’a geçici de olsa konslosluk açmak yine ona nasip oldu diyeceğim, ama nasip bekleyerek bir iş yapmadan çalışmadan havadan gelmez. Kimbilir ne zamandır Ankara ile yazışıyor, gerekli izinlerin çıkması için uğraşıyordur.

Ben devlet görevlilerin yüzüne iki türlü bakarım bir mesleki, bir de vatandaş olarak. Onun içindir ki devlet memurlarını da iki katagoriye ayırırım.

1- Yaptığı işin/ hizmetin yorgunluğu stresi yüzüne yansıyan ve vatandaşa yansıtan… .

( Bunlara soru sormaya bile çekinir insanlarımız) Malesef sayıları çoktu.

2- Yaptığı işin/ hizmetin mutluluğu yüzüne yansıyan ve vatandaşa yansıtan. ( Bunların sayıları azdı )

Herkes hafta sonunu iple çekip bir yerlere kaçarken Sevgi Kısacık ve memurlarından oluşan 11 kişilik ekibi günlerden cumartesi olmasına rağmen Einhoven’da toplu fotagraflarına bakın. Hepsinin de yüzüne  yaptıkları  hizmetin mululuğu yansımamış mı?

Afbeelding van WhatsApp op 2023 11 18 om 17.20.02 2a1127d8
Günün sonunda Başkonsolos Sevgi Kısacık ve mesai arkadaşları

İyi ki varsınız, varlığınız ve sevginiz ve de hizmetleriniz ile Hollanda Türk Toplumunun gönlünde kurduğunuz taht, Hollanda’da Türkler olduğu sürece var olacaktır.

Haberlerini yazdık, okumuşsunuzdur. Fakat Eindhoven’da oturan ve beni sıkı takip eden vatandaşlarımızdan gelen rica üzerine söz verdim yazmasam olmaz. Bir rica da bu hizmetin bir kereye mi mahsus yoksa ayda hafta da bir mi? Bu konuda henüz detaylı bilgiye sahip olamadık.

Durup duruken Başkonsolosumuz Sevgi Hanıma güzelleme yazmıyorum, cülüs bahşişi de alcak değilim. Onlar vatandaşlara vazifesini nasıl severek isteyrek yapıyorsa, ben de vatandaşların istediği doğrultuda gördüklerimi yazıyorum.

Ve sonuç olarak diyorum ki;

Arkadaş,  ben 5’i, 10’u, 20’yi, 30’u bilmem.

Bir işte başarılı, bir davada haklı, bir sevdada mutlu, bir kavgada kazanan olmak için kadın mutlaka o olayı sahiplenmeli.

Kadın sahiplenmemişse  mutsuzluk, başarısızlık, kaybetmek garanti.

Eğer bir kadın sahiplenmezse o işten hayır gelmez.

Bugün olmasa da yarın…

Ama sahiplenirse, karar verirse 50 yıllık rüyayı 10 ayda gerçekleştirir.

 

Yavuz Nufel- NHaber.nl

Hollanda’ya atanmışlarımız  ve vatandaşlarımız

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

4 Yorum

  1. Üstadım klavyene sağlık…
    Bir toplum için atanmışların önderliği ve hizmet anlayışı çok önemli.
    2000’li yıllara Hollanda’da her kesimin gönlünde taht kuran rahmetli Erkut Onart’ı şükranla anmadan geçemeyiz.
    Ondan önceki yılları ifade ettiğin gibi toplumumuzun kayıp (40) yılları olarak görebiliriz.
    Başkonsolosumuz Sevgi hanımı kutluyor, başarılar diliyorum.

  2. Sevgi hanım duruşuyla tam hanfendi saygılı sıçak kanlı halk ile iç içe benim konumum bu diyipte makam odasında oturmuyor. her ne olursa olsun ne görev makam konum olursa olsun başta İNSAN OLMAK

  3. Kaleminize sağlık
    Sayın Başkonsolosumuz Sevgi hanım ve ekibini de çok güzel yorumlamışsınız.

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.