Açık büfe ve serpme kahvaltı yapmıyoruz

Yıllardır yazıyorum,
Takip edenler bilir,
Sosyal medyadan, TV ekranlarından, yazdığım yayın organlarında senede en az bir kez bu konuyu gündeme getirmeye çalıştım…

Gittiğim otellerde, restoranlarda gördüğüm manzara karşısında kahvaltı yapmaktan kaçar oldum.
Ya herkesten önce ya herkesten sonra kahvaltı yapıp o israf manzaralarını görmek içimi kanatıyordu.
Hatta bazı yerlerde tartıştığım da oldu.
İnanan/ inançlı tiplere ; “ Kardeşim israf haram değil mi, neden yiyeceğin kadar almıyorsun” diye çıkıştım, tartıştık..
İnanmayan ama eşitlik, fakirlik edebiyatı yapanlarla kapıştık…
Gerekçeleri, sana ne lan, parasını sen mi veriyorsun, şeklindeydi…

Mekan sahipleri sözüm ona müşteriyi memnun edebilmek için dünyanın tüm nimetlerini seriyorlardı masaya…

Sabahın köründe onlarca yiyeceğin onda biri bile dokunulmadan, tadına bakılmadan hop çöpe…

Biz ki bir tane zeytini en az iki kerede yiyen, ekmeğine katık eden bir nesiliz…

Sakalımız yok ki sözümüz dinlensin misali sesimiz, tepkimiz olduğu yerde kaldı.
Ama bıkmadım usanmadım, serpme kahvaltı israfına, açık büfe açgözlülüğüne dur demek gerekiyordu…

Nihayet iki gün önce ulusal medyada konu ele alındı.
Açık büfe ya da serpme kahvaltının yıllık israf maliyeti 100 milyar lira imiş!

100 milyar lira ile neler yapılır geyiği yapmayacağım.

Serpme kahvaltı yerine Seçme kahvaltı, olmadı kahvaltı tabağı…

İşte 3 yıl önce yapacağım programın anosunu aşağıda gördüğünüz gibi yapmıştım.

Yazmasam olmaz, gelin bu israfı önleyecek uygulamalara hep birlikte destek verelim.
Dünyanın yarısından fazlası bir dilim ekmeğe muhtaçken 100 milyarı çöpe atmak hangi dine, hangi inanca, hangi insanlığa sığar?

Not: Açık büfe ve serpme kahvaltı yapmıyoruz kampanyası başlatıyorum

Yavuz Nufel- N’Haber