Elif Şafak’ın romanından bahsetmiyorum, başlığa bakıp karar vermeyin.
Bahsedeceğim PİÇ’i ve piçleri zamanında Neyzen Tevfik ustam bakın nasıl anlatmış:
Ben sana bok demem,
Boklar duyar ar eder.
Bir zerren düşse boka,
Onu da mundar eder.
Tanrı senin hamurunu
Necasetle yoğurmuş,
Anan seni s.ç.r iken
Yanlışlıkla doğurmuş.
…
Sosyal Medya’nın hayatımıza girmesi ile bu PİÇ’lerin sayısı o kadar arttı ki…
Kibarca bunlara trol diyorlar…
Türkçe karşılığı olmadığı için sahte hesap, trol deniyor.
Bunlar belki de aramızda dolaşan her gün selamlaştığımız birileri de oluyor.
Kişilikleri, karakterleri oturmadığı, kendi kimlikleri ile kendilerini ifade edemedikleri için kişilik bozukluğu olan, kimlik arayışında, korkak, şizofren insanlardır. Öyle ki çoğu zaman erkek olup kadın, kadın olup erkek adı ile sosyal medyada hesap açarlar kıskandıkları, çekemedikleri, yerinde olmak istedikleri kişilerin yerinde olamadıkları için sahte hesaplarla çamur atar, iftira atar, kafalarına göre moral bozarlar ve ezik ruhlarını tatmin ederler.
Sosyal Medya hayatımıza girdiğinden beri böyleleri ile yüzlerce kez karşılaştım.
Hiç biri ciddiye almaya değmez.
Ortak özellikleri korkaktırlar ama kendilerine cesur / kahraman / yılmaz gibi isim alırlar…
Kim bunlar diye merak edenler, onlara zaman ayıran paylaşımlarını okuyanlar bunlara güç verir.
Bu hasta ruhların kim hakkında olursa olsun yazdıklarını, paylaştıklarını, iddia ettikleri hiçbir şeyi bu güne kadar ne ciddiye almadım, almam da…
Fakat sağ olsun arkadaşlarımızın bu hasta ruhları ciddiye almasalar da birbirlerine “ vay bakın ne yazmış” demeleri o hasta ruhların çukurunda düşme tehlikesidir.
Daha önce de yazdım, bu kişilere inanın küfür bile etmiyorum, oysa yukarıda şiirini yazdığım ustam Neyzen Tevfik’in şiirinden daha ağır ve herkesin diline pelesenk olacak sinkaflar yazarım.
Hani zaman zaman boynumdaki “ HİÇ” kolyesine de gönderme yapan bu zavallılara sadece söyleyeceğim ben hiçliği, siz piçliği seçmişsiniz. Ben gururla ve onurla HİÇ yazan kolyemi boynumda taşırken sizler lağım faresi gibi piçliğinizi foseptik çukurlarında saklıyorsunuz.
Yemin ediyorum bu insanları hasta, zavallı, yalancı iftiracı olarak gördüğüm için kızmıyor küfür etmiyorum. Fakat herkes ben değil, sokak jargonu ile 7 sülalesinden bir başlıyorlar, bu piçler adına ben utanıyorum.
Anaları babaları nüfus kağıtlarında yazdığı gibi vardır mutlaka ama bu sahte kimlikleri ile bunlara PİÇ’ten başka ne denir bilen varsa söylesin.
Tedavileri mümkündür belki ama bunlar hasta olduğunu kabul ederler mi, sanmıyorum…
Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste, bunların dini inancı, maneviyatları nasıldır bilmem ( olsa zaten bu kadar iğrenç olmazlar ) ama be ilahi adalete inanan biri olarak, Alma şairin ahını çıkar 7 sülalenden, aheste aheste değil anırta anırta hem de diyorum..
Tabi bunların gerçek kimliğini kimse bilmediği için ilahi adaletin de tecelli edip etmediğini bilmiyoruz.
Fakat bir süre sonra kayboluyorlar, ya isim değiştiriyorlar ya sayfaları kapanıyor. Anlıyorum ki ilahi adalet tecelli etmiş.
Neden bu yazıyı yazmasam olmaz biliyor musunuz?
Hakkımda yazdıkları yazılar için değil, bu kişilik bozukluğu olan insanların en tehlikeli kısmı birden fazla sahte hesapları olması. Birinde siyaset yapalar birinde “cesur yorumculuk” bir diğerinde belki de sapıklık, taciz, tehdit yapıyorlardır.
Zaman zaman gazetelerde görmüyor muyuz. Çevresinde iyi sakin, saygıdeğer olarak bilinen makam mevki sahibi yani kötülüğün yanına uğramadığı insan dediklerimiz, seri katil, seri tecavüzcü, sapık, çift cinsiyet çıkmıyor mu?
O kadar cesursanız çıkarsınız gerçek kimliğinizle meydana. Bu demokratik ve özgürlükler ülkesinde fikirlerinizi düşüncelerini takır takır söylersiniz, herkes de saygı duyar. İsimleri/ hesapları sahte olduğu için kendi adlarına mı, başkalarının adına mı tetikçilik yapıyorlar, karşılığında ne alır ne veriler on u da bilemiyoruz.
Dünya’da düşmanı, kıskananı olmayan kimse yoktur ama Allah düşmanın bile cesurunu, merdini versin. Amin.
Yavuz Nufel – nhaber
