Yavuz Nufel

Türküm ama  expatım…

featured

 

 

Expat, Latince kökenli expatriate kelimesinden gelmekte olup, doğduğu ülke dışında çalışan bireyleri tanımlamak için kullanılır. Göçmenlikten farklı bir statüsü bulunan Expat, yüksek nitelikli çalışanları ifade eder.

Son yıllarda Türkiye’den Hollanda’ya gelen expatlar oldukça fazla…

Geçtğimiz günlerde, “ Türk müsünüz” soruma, “ Evet ama Expatım” diyen arkadaşın ya zeka seviyesi benden kat kat fazla ya da benim mizah anlayışım yerin dibinde.

Yanda meraklı yaşlı teyzede bana sordu, ” Türk müymüş, nereliymiş?”

Evet Teyze Türkmüş ve expatlıymış, dedim.

“Expat nereki nerye bağlı” dedi teyze inatla.

Teyze amcaya sor yani eşine onun askerlik yaptığı yer, diye geçiştirdim ama bir kaç gün sonra amcaya rastladım ne dese beğenirsiniz. ” Demek askerlik yaptığım yerin adı da değişmiş, hanıma söylemişsin yeni adı ne olmuş? dedi. Mizahın izahı olmaz diyorum ya hep işte son örnek…

Yine bir süre önce şehir merkezinde bir alışveriş merkezinin cafeteryasına oturdum hanımı bekliyorum.

Yan masadan kulağımı tırmalayan bir Bülent Ersoy Türkçeşi. “ Geçen gün bir Türk marketine gireyim dedim. Ay kendimi Anadolu’nun bir kasabasında zannettim. O insanların konuşmaları giyim kuşamalarını görmeliydin şekerim” dedi.

“ Görmez miyim her gün işe gelip giderken çok rastlıyorum. Sen pazara bir git bak valla Türkiye’deki geceondularda yaşayanlar bile bunlardan çok ileri.”

Dayanamadım, Hollandaca bir şey sordum. İngilizce olarak Hollandaca bilmediklerini söyleyince ben de Hollandaca söyleyceğimi söyledim ( Küfür hakaret değil ). Türkçe konuşsam belki olay çıkardı. Onlar ne dediğimi anlamadı ama rahatladı,  ben de söylemiş oldum  rahhatladım.

HOTİAD Başkanı Hikmet  Gürcüoğlu bir söyleşide expatlar için, “ Bu arkadaşlarımız bir sosyal vaka. Biz onların varlığı ile gururlanmak isterken onlar bizim varlığımızdan utanıyorlar gibi” demiş.

Yazmasam olmaz, dediğim konuların başında geliyordu bu sosyal vaka.

Önce Gürcüoğlu’nun tespitinin tamamını okuayalım benim yorumum sonra.

“ Sanki onlara göre; onlar İstanbul beyefendisi, bizler taşra köylüleriyiz. Tam bir ‘Almancı’ bakışı yani. Avrupalı onlara bir gün, fırsatı bulduğunda Türk olduklarını hatırlatacaktır. O zaman aramıza katılacaklardır. Ama gönül istiyor ki bu şimdi olsun. Halbuki bizim gençlerimiz mezun oldukları üniversiteler ile onlardan çok üstünler. Ama efendiliklerinden bundan bile bahsetmiyorlar.

Programlarımıza davet ediyoruz. Şimdilik aramızda pek görünmüyorlar. Biz gayretimize devam edeceğiz. Zira biz hem ev sahibiyiz, hem de Türk kültüründeki misafirperverliği iyi biliriz.”

Expatlar konusunda bir iki haber yansıdı medyaya, fakat haberlere  yansıyanla gözlem farklı şey.

Onların Hollanda’daki yerleşik, 60 yıl geçmişi olanlara bakışı ile buradaki yerleşik Türklerin onlara bakışı çok farklı.

12 Eylül 1980 Darbesinden sonra da eğitimli insanlar Hollanda’ya gelmişti ama hiç biri buradaki  yerleşik insanları bir alt sınıf olarak görmüyordu. Buradaki yerleşik insanlarda siyasi görüşü ne olursa olsun 12 Eylül mağdurlarına ön yargılı değillerdi.

İnşallah tüm expatlar aynı değildir ve aynı gözlükle bakmıyorlardır hayata insanlara.

Diyorlar ki;

“ Abi, bizim sorunumuz hangi marka arabayı alsam, nerde yemek yesem, ne giysem, hangi ülkeye tatile gitsem”

“Anladım, bu arkadaşlar dert üstü murat üstü, meslekleri iyi, kazançları çok çok iyi, çevreleri hep üst düzey Hollandalı, oturdukları semtler gettovari değil.

Dertlerini anlatmaktan öte İngilizce biliyorlar..

Yumurta almaya gidince tavuk gibi gıdaklamıyorlar…

Türkiye’ye giderken valiz valiz ıvır zıvır götürmüyorlar.

Türk mekanlarından ziyade Hollandaların takıldığı cafe, bar, restoranlara takılıyorlar…

Neyse yazı yazarken anladım “Türküm ama expatım” ne demek…

Yani ben  Türküm ama sizler gibi  değilim.

Yani benim dedem buraya köyden çıkıp gelmedi.

Yani benin annem ithal gelin veya babam ithal damat değil.

Yani ben Hollanda’da doğup büyümedim.

Yani ben buraya kendi çabamla geldim,

Yani benim buraya gelirken bir mesleğim ve İngilizcem vardı.

Yani ben fabrika işçisi, sera işçisi, değilim.

Yani ben beynimle çalışıyorum, bileğimle değil.

Yani ben entellektüelim anladın mı?

Yani ben beyaz yakalıyım anladın mı?

Gibi gibi gibi çok anlam ifade ediyor, “ Türküm ama expatım” demek…

Bu konu daha çok yazı götürür, şimdilik bu kadarcık da olsa “ Yazmasam olmaz”dı…

Yavuz Nufel- NHaber.nl

 

 

 

 

 

Türküm ama  expatım…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

3 Yorum

  1. 16 Mart 2024, 11:47

    Yavuz Abi, isabetli bir yazi olmus. Expatlar en fazla Turklerin daha onceden yerlesmis ulkeleri tercih ediyorlar. Niye diye bir sormak lazim kendilerine.
    Niye Finlandiya degil de hollanda mesela?Niye insanlar kendilerini baskalarinin ustune yerlestirmek zorunda hissediyor? Hepimiz oncelikle insaniz. Baskalarina kibirle bakaraktan iyi bir insan olabiliyormuyuz? Insallah gec olmdan fark ederler.

  2. 16 Mart 2024, 19:45

    Yavuz bey, tespitiniz doğrudur. Bu gençlerin zaten farklı yetiştiklerini görüyorduk. Ancak benim bildiğim tek şey expat olmalarının neticeyi değiştirmeyeceği ve öze dönüş ile kayboluş arasındaki tercih zorunluluğunun özden yana olacağıdır. Zaman, içinde çözüm olan bir kavramdır.

    Cevapla
  3. 17 Mart 2024, 22:11

    Yaklasik 32 yil once bende expat olarak gelmistim.
    90 larin Turkiyesinden geldiginizde diplomali expat olsanizda 2-3 dilde bilsenizde Hollanda toplumunun benim ust kimligimi Turk, yasama bicimime gore bir alt kimligimi Musluman.
    Daha alt kimligimi gocmen ve en alt kimligimi expat olarak gorduklerini Hollandaya yerlestikten sonra 5-6 ay icinde hissetmistim.
    Son 10 yilda Turkiyeden gelen expat nufusu hayli artti. Bazilari ile iletisimim var bazilarini uzaktan takip ediyorum. Izlenimlerime gore geldikleri ilk 1-2 yilda 1. ve 2. Nesil Turk nufusu ile hic iletisimleri yok. 3. Nesil Hollandali Turkler ile daha farkli bir boyutta iletisim sorunlari oldugunu soyleyebilirim. 3. nesil Hollanda-Turk nufusu Avrupada dogmus iyi Hollandaca ve Ingilizce biliyor olmalarina ragmen Turk kulturunden ve Turkceden kopmamaya gayret ederken Expat Turklerin Turk kulturunden ve Turkceden uzaklasma egilimli olduklarini gozlemliyorum.
    Bu durum 2-3 yil sonra biraz degisiyor. Bircogu yavas yavas yerlesik Hollandali Turkler ile iletisim kurmaya basliyor. Cunku yasadiklari ulke Hollandaya karsi bir aidiyet hissetmemeye basladiklarindan aidiyet bagi olduklari ulkenin insanlari ile mutlaka bazi ortak paydalari olduklarini fark ediyorlar.
    Ilk geldiklerinde Turkce konusmayip Turk mahallerinden bile gecmeyen expat gencleri 3-4 yil sonra Turk marketinde, Turk restaurantinda hatta cami kermesinde bile gorebilirsiniz.
    Yani ilk geldiklerinde “ Türküm ama expatım” 3-5 sene sonra “ expatım ama Türküm ” diyenlerde hayli cok sayida.
    Gurbet ve aidiyet duygulari onlarida zaman icinde degistirecektir.
    Yavuz Beyin dedigi gibi; Biz gayretimize devam edelim. Zira biz hem ev sahibiyiz, hem de Türk kültüründeki misafirperverliği iyi biliriz.”

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.