Necla Koçak

Kime göre neye göre insan hakları!..

featured

Şimdilik rafa kaldırıldı. Gün gelip çatıp tekrar bir facia yaşandığında biraz dokunur belki insanoğlunun tozlu raflarda unutulan vicdanına.
Her bir olayda gündemin ilk sıralarında izlediğimiz, dakikalar sonra unuttuğumuz, “ Kadın hakları” kime göre, neye göre?

insanhaklari

Buğulu gözlerle, akıllarda binbir soru; bu kadın hakları, hangi tozlanmış rafa kaldırılmış, orada unutulmaya yüz tutmuş, vicdandan bi’haber, göstermelik şovlarında doymak bilmeyen egoların, zalimliğe susamış insanların tekelinde?

Bir kaç saniye ekranda görüp, kalbimiz sızlayıp, göz kenarlarımız ıslanmış olsa da, o yaşama sevinci, değerleri, emekleri, göz bebekleri, vatan toprakları ve nefesleri elinden alınan, yüreklere düşen ateş kadar yakmadı yüreğimizi, hiç anlayamadık gerçekte nasıl bir acı olduğunu…

Söylemesi o kadar kolay ki, “ Kadın hakları”, “İnsan hakları”… Sesli okuyup işitince bir an, bunca haksızlığı, zalimliği,  insan değil, uzaydan gelen zombiler mi yapıyor hissine kapıldım.

insanhaklari1

Kadın hakları, Demokrasi, Adalet, Hak-Hukuk, Eşitlik ne güzel kavramlar, ama KİME GÖRE, NEYE GÖRE sekilleniyor ve hayat buluyor?

Çok geçmişe gitmeye gerek yok, yakın zamanda hepimizin televizyonlarda ilk haber olarak izlediğimiz, sosyal medyada gördüğümüz-duyduğumuz ve asla kabul edemeyeceğimiz bir olaya dünya ile birlikte şahit olmadık mı?
Genç bir kadının ölümüyle sonuçlanan, güya baş örtüsünü o ülkenin kurallarına göre örtünmediği için tutuklanıp daha sonra işkence gördüğü için hastanede hayatının baharında bir kadın! Kime göre, neye göre hak ve hukukun kurbanı olan bir İNSAN, bir CAN, bir KADIN!

insanhaklari3

Yaşanan bu vahşetin ardından bir bakıyorsun insan hakları, kadın hakları yine gündemin bir numarası oluyor. Sokakta, televizyonda,sosyal medyada, vicdanları tozlu raflarda, üzeri tozdan görünmeyen, sözüm ona demokrasi savunucuları, podyumda, o kanal senin bu yorum benim, KADIN haklarını savunuyorlar. Aynaya bakmayı unutup karşı tribüne oynuyorlar!

Saçlarından tutam tutam kesip bayrak yapıp asıyorlar, hızlarını alamıyorlar, Allah’ın emri olan baş örtüsünü yakıyorlar!…

Yeri gelmişken, sormak lazım:
Asıl sorun, ogörünen saçta mı?
Allah’ın emri olan başörtüsünde mi?
Yoksa sorun tozlu raflara kaldırılan ve unutulan vicdanlarda mı?

insanhaklari2

Bu olayın DİNİ boyutunu (Dinen örtünme adabını) Din alimlerine ve insanlarının tercihine bırakıyorum.

Biz bugün tozlanmış raflardaki vicdanların elinde olan, kime göre, neye göre Kadın hakları, Demokrasi, Adalet, Hak Hukuk, Eşitliğe bir de buradan bakalım.

Hatırlarsınız Hollanda’da genel seçimlerin ardından zor da olsa kurulan hükümetin adalet bakanlığı koltuğuna  bir kadın hem de bizim oralardan (İç Anadolu’dan), bir kadın getirilmesi bana göre büyük bir olay, bir gelişmeydi.

Koltuğuna oturur oturmaz bakan hanımefendinin ilk icraatı Müslüman kadınların baş örtüsüyle güvenlik görevlisi olamaz teklifi, meclisten şöyle bir esti geçti. Bir çoğumuz bu olayı belkide duymadı bile.

Çünkü, maalesef biz Ankara’nın o heyecanlı, adraneli yüksek tansiyonlu siyaset gündemini takip etmekten, kahvehanelerde, camiide, derneklerde vatan millet kurtarma sohbetleri yapmaktan, Seda Sayan, Müge Anlı, Esra Erol vs izlemekten, yaşadığımız ülkenin konularına karşı sağır ve bi’haberiz…

Oysa, Hollanda gibi özgürlükçü, farklı düşüncelere saygılı, gece gündüz, bazı tercihlerin, özgürlüğünün kabulü için, bol bol kafa yoran, harıl harıl calışmalar yapan, yetmedi ana okullarındaki bebelere mama kaşığı ile zorla yedirilmeye çalışan bir ülkenin kadın bakanın ilk işi, Müslüman kadının okumasını, meslek tercihinin ve ekonomik gücünün elinden alınması için yasa teklifi oldu!

Şimdi yeri gelmişken sormak lazım, hangi tozlu rafda unutulan vicdanın icrası bu?

Soralım “Kadın, İnsan hakları, Demokrasi, Adalet, Eşitlik, Hak Hukuk kime göre, neye göre?

Sonra…
Ülkesinin kadınlarına tercihlerinden dolayı yasak getiren sayın bakan, aynaya bakmayı unutup, çcanlı yanında bir tutam saç kesme showu çok da samimi değil.
Nasıl olsa saçın kökü sende, kesilen bir tutam saç yine uzar yerini bulur, veya sabah gider en lüks kuaförde toparlatırsınız olur biter.

Fakat o tozlu raflarda unuttuğunuz vicdanınızın verdigi kararların sonucu, savunduğunuz kadınların canını yakmakla kalmıyor canını alıyor!
Tercihinden dolayı cezalandırılıyor, gelecek hayalleri kül oluyor.

Şimdi bu iki olayın baş rol oyuncularını yan yana koysak ve bu ikisi arasındaki benzer özelliklerini bulun desek eminim hiç zorlanmayız!

Demek ki neymiş, insan hakları özellikle kadın hakları, vicdanları tozlu raflara kalmış, orada unutulmuş, kime göre, neye göreymişşş…

Psikolojimizi bozuyor diye ekranları kararttık, dünyamızı kararttık, vicdanımızı karartık ve tozlu raflara kaldırdık.
Yüreğimizden kopan birkaç sözü de ekledik. Biz olağanüstü rahat hayatımızın keyfini, serpme kahvaltılarımızı, akşam eğlencelerimizi, tatil fotograflarımızı paylaşırken, o kestiğimiz bir tutam saçımızda uzadı.

Kadın – insan hakları şimdilik tozlu raflarda. Gün gelip çatıp tekrar bir facia yaşandığında insanoğlunun tozlu raflarda kalan vicdanına belki biraz dokunur, kimbilir…

Necla Koçak – N’Haber

Kime göre neye göre insan hakları!..

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.