Son zamanların popüler sosyal medya fenomeni olan bir kelime dizisi.
Ağla kudur çıldır!
Bir dilek gibi tatlı bir tebessüm gibi komik gibi …
Temenni olmayı da geçti ağla,kudur ve çıldır.
Dijital temenniler.
Teknolojininin getirdikleri götürdükleri.
Eğitim seviyesiyle alakalı elbette.
Gösteriş zinciri ,yapay mutluluklar , intikam hırs vs vs..
Çok masum görünüyor değil mi ?
Değil.
Bu yazımda sizlere dijital şiddet, dijital tehlikelerden bahsetmek istiyorum.
Hepimiz hemen hemen biliyoruz.
Dünyada her üç kişiden biri dijital şiddet mağduru.
Mağdurların hayatları -bazen mağdurlar farkında olmadan – derinden sarsılıyor.
Dijital şiddetin çeşitleri çok.
Kendisi bir şiddet türü olarak ayrı kapsamı geniş bir konu.
Yaptırımlar ve uygulamalar her geçen gün yeniden yapılanıyor.
Konu araştırılmaya devam ediyor.
Peki elimizdeki bilgilerle şu anda şimdi biz bununla nasıl mücadele edeceğiz?
Sevgili okurlar bu yazıyı okuduğunuza göre okumayı sevdiğinize şüphem yok.
Sevmeyenlerin haberi olmayacak zaren.
Öncelikle normal gördüğümüz davranışlardan ya da normal zannettiğimiz davranışlardan kendimiz kendi geleceğimiz için uzak duralım.
Bir kaç örnekle açıklamaya çalışacağım ama emin olun bu yazı bu konuda yetersiz kalacak.
Çağ hızla ilerliyor gelişime ve değişime ayak uydurmakta gün geçtikçe zorlanıyoruz.
Dolayısıyla kontrol etmek imkansızlaşıyor.
Konumuza dönelim.
Dijital şiddeti kaba tabiriyle anlatacak olursam sizlere çeşitleri çok olmakla birlikte şu an çığrından çıkan ve hemen hemen her gün maruz kaldığımız bir saldırı durumu.
Evet her gün bu duruma maruz kalıyoruz.
İş özel hayatın gizliliğine gelinceye kadar da anlamıyoruz.
Ne zaman birileri bunu kötü amaçlı kullanırsa o zaman başımıza kocaman bir taş düşüyor.
Paranoyak olmaya da gerek yok, dikkatli temkinli olmakta fayda var.
Twitter : Tahrik oluşturan siyasi içerikler.
Facebook: Tahrik oluşturan kişisel veriler, içerikler.
Instagram: Tahrik oluşturan fiziksel ve görsel içerikler.
Dahasını saymayım.
Her gün bu portallerde bu durumla karşı karşıyayız.
Kullanmayalım mı ?
Kullanacağız elbette.
Ağlamayarak kudurmayarak ve çıldırmayarak.
Dijital şiddet en masum görüneni aslında ama en tehlikeli olanı.
Direk psikolojik yaşamı hedefliyor.
Günlük yaşamın akışını ve kaitesini etkiliyor ve de psikolojimizi.
Korumak zorunda olduğumuz psikolojimizi.
Bozuluyor hem de her geçen gün.
Siyasi toplumsal olduğu kadar bireysel olanı da var.
Bugün bireysel olanını anlatmak istiyorum.
Kendi kapımızın önünü süpürerek dur demekten bahsediyorum.
Çok lüks bir restauranta gidince ‘şak’ bir foto !
Çok lüks bir arabanın içindesin yeni koltuk aldın göstermek istiyorsun ya yeni sevgiliye ne demeli..
Şak ! Bir foto.
Ağla, kudur çıldır !
Görsünler. Neyi görsünler ? Kim görsün?
Bunu yaparken özel hayatı nasıl koruyacağız ?
Etki -Tepki.
O zaman o tepkilere hazırlıklı olmak zorundasın ağlama kudurma ve de çıldırma!
Hiçbirimiz Tarkan değiliz milyonlarca hayranımız yok.
Ya da hayranlarımız yok.
Kendi içimizde yaşayan bireyleriz.
Kendi hayatımızı ihlal etmek için elinden geleni ardına koymayan sonra oturup ağlayıp kuduran ve çıldıran bireyleriz.
Kızmayın doğruyu söylüyorum.
İliklerimize kadar işleyen şiddeti arttıran alevlendiren davranışlardan bahsediyorum.
Mağdur olmamak için.
Tedbiri elden bırakmamak için.
Hayatımızı daha güzel daha anlamlı yaşamak için.
Gerçek bir varoluşla varolmak için şiddetin tamamen kökünü kazımak için.
Dijital şiddet yaşamımızın bir parçası ve sonuçları ağır.
İhlal etmeyelim.
Peki ihlal ne demek ?
Bir durum ve kuralı bilerek veya bilmeyerek terk etmek veya uymamak anlamında kullanılır.
Eminim ki pek çok kişi bu kuralı bilmeden ihlal ediyor.
Peki bu ihlal neden niçin?
Kural bu mu?
Sevenleri sevindirmek
Sevmeyenleri daha da çok sevdirmemek mi oluyor ?
Direk tahrik söz konusu.
Sonuçları emin olun ki direk kendimizi yani içsel benliğimizi etkiliyor ve sonuçları çok ağır.
Güzel bir dünya kurmak ve yaratmak için bu ağa düşmemeliyiz.
Okyanustaki balık ağına.
Hayır elbetteki değil.
Kural şu ;
Hayatım benimdir ve sadece beni ilgilendirir ve benim seçimlerimdir.
Bu kadar basit.
Sorumluluğu alacak kadar basit.
Dijital şiddet hayatımızın bir parçası olmadan onu kovmamız gerekiyor.
Hiç kimse ağlamasın kudurmasın ve çıldırmasın.
En azından ben neden olmayayım.
Kendi kendisine ağlayıp kudurup çıldıracaksa kendisi bilir.
Benden söylemesi.
Öznur Mısral – N’haber
Felsefeci / Yazar / Özel Eğitimci
Aile içi Şiddet Danışmanı
Mail: oznurmisral123@gmail.com
