10 yıl kadar önce yine Dünya Engelliler gününde Samiye kardeşimizi yazmıştım.
İsterseniz önce o yazıyı okuyup Samiye kardeşimizi tanıyalım:
Bildiğiniz gibi 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’dür…
Çeşitli etkinlikler düzenlenir, hamasi nutuklar atılır, laflar söylenir…
Nedense engelli deyince tekerlekli sandalyeye mahkum, ya da zihinsel engelliler gelir çoğunun aklına…
Görme engelli bir kardeşimizle tesadüfen bir ahbabımızın evinde karşılaştım. Adı Samiye… Bu derdimi ancak sen yazarsın, dile getirirsin, dedi… Ortalıkta gazeteciyim diye caka satan birkaç kişiye anlatmış derdini, ilgilenmediler bile diyor…
Onların derdi Samiye mi?
Samiye’yi haber yapıp aldıkları ya da alma ihtimali olan ilanları onun “ Kör gözleri” için tehlikeye atarlar mı hiç?
Samiye çalışıyor, vergisini veriyor, bir çok gördüğünü söyleyen, her organı sağlam insandan daha iyi görüyor…
Onurlu bir kardeşimiz Samiye…
Çalışmadan, oturduğu yerden parasını almasını, kendisine sunulan imkanlardan faydalanıp yan gelip yatmasını söylemişler Samiye’ye…
Olmaz, demiş Samiye, elim, ayağım beynim özürlü değil benim, ben çalışmak istiyorum, diye diretmiş…
Gözlerinin “Kör” olmasının avantajını kullanıp, çoğunun ağzını sulandıran maddi imkanları elinin tersi ile itmiş!..
Bir kurumda çalışıyor on yıldan daha uzun bir süredir…
Boğazından geçen her lokma alının teri, anasının ak sütü kadar helal…
Bakan ama görmeyenlerden daha iyi görüyor…
Sinemaya, tiyatroya gidiyor, bir vakıfta gönüllü olarak çalışıyor…
Abi, seyahat etmeyi çok seviyorum ama özellikle Türkiye’ye giderken büyük sorunlar yaşıyorum, dedi…
Yanında bir refakatçi olmadan uçağa binemezsin diyorlarmış Samiye’ye…
Ben her zaman refakatçi bulamam ki, diyor; haklı olarak Samiye…
En son Türkiye’ye yaptığı seyahati burnundan getirmişler Samiye’nin bizim Charter seferi yapan bir hava yolu şirketimizin işgüzar elemanları!…
Hollanda’da evinden alıp havaalanına getiren, ineceği alanda da karşılayan birisi elbette var …
Polis kontrol noktasından uçağın kapısına kadar göreme engelli bu kardeşimizin elinden tutacak bir vatandaş bulunmaz mı, bulunur… Bulunmaz demek Türk insanının yardımseverliğine, Türk insanına hakarettir… Buraya kadar, uçağın kapısına kadar sorun yok yani…
Samiye’nin sorunu uçağın kapısında başlıyormuş… Asıl refakatçi uçağın içinde gerekliymiş! Refakatçi tarafından koltuğuna kadar götürülmesi, kemerinin bağlanması gerekiyormuş!
Çişi gelirse helaya götürmesi gerekiyormuş! Yedikleri halta bakın şunların!
Yahu, yolcuları uçağın kapısında karşılayan, gülücükler saçarak “ Hoş geldiniz” diyen “Gök Götürgen Avratlar” iki dakika yardım edemezler mi?
Görme engelli olmak, tek başına seyahat etme hakkına sahip olmamak demek mi?
(Hostes kelimesinin öz Türkçe karşılığının(!) Gök Götürgen Avrat olduğu dayatılmıştı bir zamanlar.
Uçak kelimesinin karşılığı ise: Çok oturgaçlı hava götürgeçi…)
Söz verdim Samiye’ye, sivil havacılık kurallarını araştırıyorum, şayet görme engelliler refakatçisi olmadan yalnız başlarına uçakla seyahat edemezler diye bir kural yoksa, o chater firmasının adını, sanını açık açık yazacağım…
İşte, Samiye’nin tatilini zehir eden bu hava yolu şirketinin elemanları diyeceğim!…
Olur ya öyle bir kural olsa bile bu kuralın değişmesi için elimden geleni yapacağım…
Bugün sapasağlam olabilirsiniz ama unutmayın herkes bir engelli adayıdır…
Samiye kardeşimiz hasta, dua bekliyor
Bugün kendisini aradım, çünkü yarın yine 3 Aralık ve Dünya Engelliler günü.
Daha önce hasta olduğunu duymuştum. Fakat bu kadar ciddi olduğunu bilmiyordum.
Pankreas kanseri olmuş Samiye…
Uzun süre Türkiye’de kalmış, kemoterapi almış.
Morali öyle yüksek ki, savaştığı, mücadele ettiği bu hastalık onu ağlayan sızlayan biri yapmamış.
Detaylıca anlattı, dinledim.
Yeni tedavi yöntemleri varmış, dedi.
Şifa diledim kendisine. Hastalığından çok çalışamadığı için üzülüyor Samiye…
Dilim döndüğünce dua ettim, senin için okurlarımdan da dua isteyeceğim, dedim.
Mutlu oldu kardeşimiz, o da hem bana hem tüm insanlık için dua etti.
Şimdi sizlerden Samiye’miz için bu özel günde dilinizce, gönlünüzce, inancınızla, samimiyetinizle dua istiyorum.
Yavuz Nufel-NHaber.nl
