Yavuz Nufel
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Yazarlar
  4. Hollanda’nın malulen fırıldakları!

Hollanda’nın malulen fırıldakları!

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Hollanda’da sıra dışı evlilikleri yazdım ya hani!
Ben birkaç örnek vermiştim, ama ne kadar bu konuda bilgisi olan varmış, yazsam aklınız durur, hayal dünyanız bile iflas/ isyan eder.
Bu olayın benzeri bizim orada oldu, peki bunu duydunuz mu, diyen diyene…

fitildaklar

Yazdıklarımı hiç duymadığı için şoke olanları da gördüm, sıradan herkesin bildiği şeylermiş gibi gülüp geçenleri de.
İşte böyle duyarlı/ duyarsız okurlarım, “ sen bir de şu malulen emeklilik konusuna el atsana”  diyorlar.
Bildiğim, tanık olduğum bazı olaylar vardı,  ama inanın bu kadar olduğunu bilmiyordum.

Hollanda’da yasal emeklilik yaşı 67.7 ay… Yani 67 yaşını tamamlayıp 68’den 7 ay alacaksın.
Erken emeklilik de söz konusu. Çalıştığınız yıllarda ödediğiniz prim yeterli ise 62 yaş 3 ayda da erken emekli olabiliyorsunuz. ( Benim olduğum gibi ) Fakat alacağınız emekli aylığı normal emeklilik yaşında alacağınız miktardan birkaç yüz Euro eksik oluyor.
Bir de malulen emeklilik var tabi.

Ne demek malulen emeklilik?
Dünyanın her yerinde aşağı yukarı tanımı şöyle: Malulen emeklilik, çalışanın iş yapamaz duruma gelmesi veya meslek hastalığına yakalanması durumunda devlet tarafından mağduriyetinin giderilmesi için uygulanan sistem.
Yaş sınırı yok!

Bir kısım bizimkiler, ( Dikkat edin her malulen demiyorum ) nerdeyse 68 yaşına kadar çalışmayı istemedikleri için,  ve de zaten çoğu da işsizlik ödeneği aldığından  en kestirme ve çıkar yol malulen emeklilik. Zaten işsizlik ödeneği alıyorsun ne gerek var malulen emekliliğe, sorusu akıllara gelebilir. İşsizlik ödeneği veren kurumlar, son yıllarda “ Hollanda 10 dönüm bostan, yan gel yat osman” demiyor, dememeli de…
Haftanın belirli günleri iş aradığını ispat et, diyor.
Haftanın belirli günleri bir kamu kurumunda çalış, diyor.
Mesleğin yoksa bir kursa git, meslek öğren, iş bul, diyor.
Daha da olmadı, belediye temizlik işçileri ile çık sokaklara kağıt topla, çöp tolla, diyor.
İşsizlik ödeneği alıp bu alternatiflerden birini yapmazsan ödeneğini kırparım, diyor.
Yok öyle yan gelip yatmak, diyor.

E, ne olacak ben buraya meslek öğrenmeye, çöp toplamaya mı geldim diyen, kısa zamanda malulen emekli olup gezip tozmak için, işe gitme, iş bulma baskılarından bir an önce kurtulmanın yolu malulen emeklilik.

O kadar çokmuş ki!…

Malulen emeklileri de artık her 5 yılda bir tekrar sağlık raporu için kontrole çağırıyorlarmış.
30’lu, 40’lı, 50’li yaşlarda malulen emekli olanların büyük çoğunluğu psikolojik rahatsızlıktan…
Ben bana söylenenlerin yalancısıyım, bu konuda bir sektör bile oluşmuş, eski para birimi ile 3 bin 5 bin Gulden’e malulen emekli yapan şebekeler bile varmış.
Fakat malulen emekli sayısında artış  gözle görülür boyutlara geldiğinden  bu şebeke  tespit edilip çökertilmiş. Ki, 4 bin küsür insanı malulen emekli yaptıkları söyleniyor. ( Kol kırılıp yen içinde kaldığı için ne cezalar aldılar bilemiyoruz.)

Bizzat tanık olduğum iki olayla şimdilik bu konuya bir virgül koyalım, ulaşabildiğimiz, sizden gelecek bilgi ve belgelere göre yazmaya devam ederiz.
Hastanede çalıştığım yıllardı. Gençlik başımda duman yılları. Saçlar sakallar sarımtrak kızıl ve uzun, gözler mavi, giyim sıradışı.
Servisin birinde işimi yapıyorum, iki teyze doktor sırasını bekliyor.
-Şu kafirdeki tipe baksana, dedi az yaşlıca olanı beni göstererek!
-Aman, o da Allah’ın bi kulu işte. Bu dünyada işleri iş, bakalım öteki dünyada ne yapacaklar dedi, öteki.
Beni Hollandalı zannederek hakkımda yorumları bitince ilk konuşan  teyze:
-Bakalım röntgende çıkmış mı?
-Bu kez üç tane mi?
-Evet, altı ay önce geldiğimde 2 tane idi.

Daha sonra öğrendim ki midesinde yara gibi görünsün, diye siyah zeytinleri bütünce yutarlarmış!
Doktora efelenip, bak daha önce iki yara vardı üç olmuş, verdiğiniz ilaçlar işe yaramadı, derlermiş. Haliyle yara olmadığı için ilaçlar alınıp direk çöpe atılırmış.
Ameliyat ol dendiğinde, asla ben kendime bıçak vurdurmam, derlermiş.
Sonuç uzun süre iş göremez raporu, ardından gelsin malulen emeklilik!

İkinci yol ve duyduğum olay ise psikolojik rahatsızlık.
Deli numarası yapanı mı arasın, sağır dilsiz numarası mı dedi, bir görevli!
Adamın biri var yüzde yüz sağır dilsiz. Çürüğe çıkarmak için son kontrole çağırdık hastayı. Yanında bir yakını ile geldi. Kendi geliştirdikleri işaretlerle anlaştığı hasta yakını tercümanlık yapıyor güya.

Görüşme bitti hastayı ve yakınını merdivenin başına kadar yolcu ederken, yanımda Hollandalı doktorların da olmamasından dolayı Türkçe, “ Hadi geçmiş olsun, birkaç güne rapor ev doktorunuza gelir, o size bilgi verir dedim. Sağır ve dilsiz olan ben konuşurken yüzüme tebessümle bakıyordu. İçimden, ulan bu herif bence duyuyor, dedim. Onlar arkasını dönüp giderken cebimdeki bozuk paraları yere atmamla, paraların çıkardığı sese ilk tepki veren bizim sağır dilsiz  hasta oldu. Paralar kendi cebinden düşmüş gibi sağa sola bakınmaya, para aramaya başladı. Hayırdır birader benden düştü, deyince direk bana baktı, hızla dönüp uzaklaştı”

Nasıl buldunuz, var mı sizin de bildiğiniz duyduğunuzun buna benzer, bunlardan daha farklı olaylar?

Çevrenizde bu türde , bu gayri insani ve ahlaki yollarla malulen emekli olmuşlar varsa, duyduysanız arayın / yazın ki ben de “ Yazmasam olmaz” diyeyim.

Yavuz Nufel – Nhaber.nl

Hollanda’nın malulen fırıldakları!
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 Yorum

  1. 1 Eylül 2023, 08:49

    Bu gibi haksiz emekli olanlarin yuzunden gercek hak edenler madur oluyor..Adalet ve hakkaniyet farkli seyler mi ?Geldik dunyaya bir parca bez İçin gayret ha gayret.Ebedi bir alem İçin gayret yok hayret..selamlar ..

  2. 1 Eylül 2023, 12:29

    Var Eindhoven’de. Ev halkıyla anlaşıyor. Eşinin boynunda iz bırakacak şekilde sıkıyor, çocuklara birer tokat vuruyor, camı pencereyi indiriyor, eşine ‘kocam kendini trenin önüne atmaya gitti diye polisi ara’ diye tembih ediyor.
    İstasyonda yakalanıp akıl hastanesinde hemşireleri doktorları kadın erkek demeden rahatsız ediyor, tuvaletini altına ediyor, yemekleri fırlatıyor. Sonuç malum raporu alıyor.
    Bir çoğuna tercüman oldum görüşmelerinde, taşı sıksalar suyunu çıkarırlar. Kul hakkı yemekten. Aldıkları paraları devlet direkt çalışanın parasından kesiyor. Genelde büyük hobi bahçeleri var, camide ön sıralarda oturmayı görev edilirler başkalarını günahlarına yargılamayı iyi bilirler. Uitwonend yazan öğrenciler de aynı. Hocalara büyük iş düşüyor burada, bunun kul hakkı olduğunu anlaşmaları lazım.