Duymayan kalmadı ama bir kez daha yazalım.
Merkez Bağlar ilçesine bağlı kırsal Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta Kuran kursundan çıktıktan sonra kaybolan ve 19 gün sonra dere yatağında, çuval içinde üzeri taş ve çalılıklarla kapatılmış cansız bedeni bulunan Narin Güran’ı kimin neden öldürdüğü soruları hala cevap buşmuş değil. Herkesin bir an önce Katil veya katillerin bulunmasını istediği olayla ilgili 12 kişi tutuklandı, sorgular sürüyor ama bir arpa boyu yol alınmadı.
Şüpheli, tutuklu kim varsa DNA testi yapılır, kim kimin amcası, kim kimin babası net bir şekilde ortaya çıkarsa bu iş, bu sır çözülür. Yoksa, bu işin, bu cinayetin çözülmesi mümkün değil.
Çünkü, bu nasıl bir teşkilattır ki, koskoca Türkiye’nin tüm araştırma, soruşturma, teknik ekip, dedektif, sorgulama, iddia makamları, gazeteciler, valiler, bakanlara kadar uğraşmasına rağmen çözülmüyor.
8 Yaşında bir kız küçücük bir köyde öldürülüyor, tüm köylü 3 maymunu oynuyor. Bu nasıl bir örgüt, bu nasıl bir korku, bu nasıl sindirilmişlik, bu nasıl bağlılık, bu nasıl komşuluk, kokuşmuşluk, ilkellik, annelik, babalık, arkadaşlık, amcalık, yengelik, ağabeylik, dayılık, arkadaşlık, imamlık, muhtarlık…
Bu nasıl vicdan, bu nasıl insanlık!
En başta ben de herkes gibi Narin’in görmemesi gereken yasak bir ilişkiyi gördüğü için öldürüldüğünü düşündüm.
Geçen süreç içinde her yazılanı okudum, her ağzı olup konuşanı dinledim. İçinde Narin adı geçen her TV’yi izledim…
Dikkatimi çeken amca başta olmak üzere birkaç kişinin telefon kayıtlarını silmelerinin nedeni, hatta imanın da telefonunda olduğu iddia edilen pornografik görüntüler.
Hayat kadınları ile yazıştığı için mesajları sildiğini söyleyen yine amca.
Bu kız köyün sapıkları tarafından organize bir şekilde susturulmuş olamaz mı?.
Bu kız toplu bir yasak ilişkiyi görmüş olamaz mı?
Anne ile amcanın yasak ilişkisi olsa, ağabey ve diğerleri karşı çıkmaz mı, konuşmaz mı?
Kimin eli kimin cebinde belli olmayan köyde organizatör amca…
Demek ki o güne kadar her şey yolunda giderken Narin, toplu bir organizasyona tanık oldu. Hem de samanlıkta!
Kimse mi konuşmaz, kimsede mi vicdan kalmadı, kimsenin mi çocuğu yok!
Var elbette, ama kimse kimseden değil herkes kendinden korkuyor belli.
O köyden gözaltına alınan, tutuklanan kimin fotoğrafını görsem midem bulanıyor.
Bu olayda gözaltına alınan, şüpheli, tutuklu kim varsa hepisine DNA testi yapılarak akrabaların, köyün DNA haritasını çıkartmak lazım…
Ki, kim kimin nesi belli olsun, ondan sonra bu iş, bu sır, bu cinayet, yasak ilişki iddiaları, Narin görmemesi gereken görüntü işte o zaman çorap söküğü gibi çözülür. Böylece olayla uzaktan yakından ilgisi olmayanlar da zan altında kalmamış olur…
Bu gidişle bu işin çözüleceği yok.
Narin öldüğü ile kalır, herkes kaldığı yerden devam eder.
Yavuz Nufel-NHaber.nl
