Yavuz Nufel
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Yazarlar
  4. Avrupa’da Düğün Zulümleri Başladı

Avrupa’da Düğün Zulümleri Başladı

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İnanın başka başlık bulamadım. Buldum da aslında burada yazmam uygun olmaz.

Evet, Avrupa’da düğünler “Düğün” olmaktan çıktı çoktan  “Zulüm” oldu…

İşin enteresan tarafı bu zulmü yapanlar aynı zamanda mağdur olanlar..

Afbeelding van WhatsApp op 2023 11 07 om 12.10.18 7de0d89f

Zulüm kız isteme seramonisi ile başlıyor. Damadın getireceği çiçeğin sayısından rengine, “ Kızınız X’i oğlumuz Y’ye istemeye geldik” yazan çikolatalar, gelin tepsisi, söz yüzüğü kıyafetler, istemeye geleceklerin akrabaların sayısı vs vs..

Nişan kız tarafına, düğün erkek tarafına ait. Düğünden çıkan standart gelire sahip düğün sahiplerinin evleri 6 şubat depremi gibi enkaz yığınına dönmüyor olsa da psikolojilerinin enkaz altında kaldığını söyleyebilirim

Zaman zaman yazıyorum, ortalama bir düğünün maliyeti  erkek tarafına eşya dahil 50 bin Euro…

Kız tarafına ise nişan salonda yapılırsa 20-30 bin.

Normal bir aile bu parayı 5 senede anca biriktirmiştir. Parası yoksa,  kredi almış ise yine en iyi ihtimalle 5 yılda öder.

Bir kardeşimiz aradı, ağabey biz bu zulmün kurbanı olduk, yaz da  başkaları olmasın dedi…

Bu konuda iki yıl önce bir program yapmayı düşünüyordum.

Herkes derdini anlattı ama kimse konuşmaya, kamera karşısına geçmeye yanaşmadı.

Düğün salonu sahipleri, kuyumcular, müzisyenler (Salonda ), fotoğraf video çekenler, gelin çıkarma ekibi ( Davul -Zurna), havai fişek gösterisi, Gelin evi kapısının süslenmesi ( ayrı bir sektör oluşmuş ),  kuaför, makyajcı, kına gecesi organizasyonu vs  düğün sektöründen ekmek yiyen  hemen hemen her insanla konuştum.

Düğün Mağduru ve halen evli olanlar  hiç konuşmak istemedi, aileleri hiç yanaşmadı.

 Erkek tarafı, kız tarafının bitip tükenmeyen isteklerinden, kız tarafı, “biz eller gibi fazla bir şey de istemedik, yine de” diye başladıkları sözlerin ardı arkası kesilmedi.

Yaptığım araştırmaya göre Hollanda’da yılda 4 bin 500 ile 6 bin düğün oluyor. Eylül ayı ile başlayan evlenme sezonu haziran ayına kadar devam ediyor.  Yaz döneminde ise yok denecek kadar az düğün oluyor Hollanda’da malum izin / tatil dönemi..

Bu düğünlerde evlenip çoluk çocuğa karışan, evlilikleri 2 seneyi dolduranların oranı yüzde 30 civarında…

Bu yüzde 30’luk kesiminde  yarıdan fazlası 5 yıl olmadan  boşanma ile bitiyor.

Özetle söylemem gerekirse bu sene evlenenlerin aşağı yukarı  yüz de 70’İ / 75’i beş sene içinde boşanmış oluyor.

Kopan ilişkiler ve boşanmalar öyle hızlı ki, düğününe gittiğiniz çiftlerden birine  6 ay, 1 yıl  sonra  rastladığınızda evlilik nasıl gidiyor diye sorarsanız  alçağınız cevap yüzde 50 ile şöyledir:

  • Biz ayrıldık…

Ya da gidemediğiniz bir düğünün kahramanlarına, gelemedim kusura bakmayın işim vardı hastam vardı vs deseniz  alacağınız cevaplar özetle şöyle oluyor:

-İyi ki gelmediniz, tam düğün günü, düğün biter bitmez, balayına dönüşü, bir hafta, bir ay sonra ayrıldık,   

 Bu sosyolojik yarayı biraz deşeyim dedim, neler çıktı karşıma neler.

-Kuaförde kız tarafı /erkek tarafı gerginliğinin sonucu düğün günün akşamı ayrılıklar,

-Kuyumcuda başlayan sonra devam eden ayrılıklar

-İstediğim salon, müzik gurubu, fotografçı olmadı kavgaları sonucu ayrılıklar,

-Salonun parasını takılardan verilmesi üzerine çıkan kavgalar ve ayrılıklar

( Bu iki türlü oluyormuş. 1- Salonun  parasını verecek kadar takı takılmaması, 2- Salonu erkek tarafı tuttuğu için kız tarafının takılar çocukların olacak dayatması sonucu )

Bir dokun bin ah işit hesabı ben dokunuyorum siz  bildiklerinizi,  duyduklarınız,  hatta yaşadıklarınızı yazının sonuna yorum olarak yazın olur mu?

 Yazın ki Yavuz Nufel masa başında hayal kurup yazıyor demesinler…

Hatta bir düğün salonu sahibi anlattı. Bunu yazmasam inan olmaz:

“ Ağabey salonu kiraya verdim, cüzi bir kaparo aldık. Anlaşmamız düğün sonunda  takılardan toplanan para ile 12 bin Euro daha verilecek.  Masraf fazla olmasın 5 değişik çerez yerine 3 olsun diyorum, yok. Meyve tabağında iki çeşit meyve diyorum yok 4 çeşit olacak. Oldu yaptık. Düğün bitti davetliler gitti toplanan para 3 bin civarında olmuş.

Bu para ile çocuklar balayına gidecek biz sana en iyisi altın takıları bırakalım, hem evde çalınma korkusu olmaz, senin kasanda dursun dediler.

Senet falan yapalım,  sayalım vs. yok yok al sen yaz işte, şu kadar bilezik, şu kadar yarımlık çeyrek falan.

Tamam dedim, bir ay geçti arayan soran yok, 2 ay geçti yok, telefona çıkan da yok…

Neyse abim, o sırada bir kuyumcu arkadaş geldi. Durumu anlattım. 

“Ya bana da takı kiralamak için geliyorlar. Çok iyi bir kefil ya da referans olmasa veremiyorum  tabi. Sendeki  altınlar kiralık olsa bu güne kadar kuyumcu arar sorardı, sahte olmasın sakın, çıkar bi bakayım” dedi.

Daha  elimde görür görmez bunlar sahte dedi ama yine de cebinden çıkardığı bir sıvı  ile test etti.  Dediği gibi sahte çıktı.

Kasaya geri  koydum haliyle.  Aldı mı beni bir korku, ya bunlar gelir biz sana 20 bin Euroluk takı bıraktık, al şu 12 bin Euroyu ver altınlarımızı derlerse!

Ya, biz sana sahte altın bırakmadık, diye maraza çıkartırlarsa!

Al başına belayı. O günden sonra açılmayan telefonlarını aramadım bile.

Bir süre sonra evlenen gençlerden birinin babası ile karşılaştık.

Hiçbir şey olmamış gibi, kardeşim kusura bakma sana da uğrayamadık ama mahkeme biter bitmez uğrayacağız, dedi.

Salon kirasına karşılık emanet olarak bıraktığınız altınlar duruyor ne zaman gelip alırsınız, dedim.

Boş ver at gitsin dedi.

Dayanamadım, bıraktığınız altınlar sahteymiş zaten, kuyumcu bir arkadaş baktı, dememle birlikte:

Zaten çocuklar ayrıldı, gerçek olsa bir de altın derdine düşecektik. Çocuklar mahkemelik. Mahkeme ne karar verirse  artık,  olmadı yarısını karşı taraf yarısını biz öderiz.

Allah’tan  avukatlarına salon borcunu olduğunu da söylemişler. Şimdi ben de mahkeme sonucunu bekliyorum.

Gel de bu ve benzeri yüzlerce  olay üzerine yaz- konuş…

Düğün zulmüne uğrayan kaç genç, kaç salon sahibi, kaç müzisyen var yukarıdaki verilere göre hesabını siz yapın…

 Şayet isterseniz düğün merasimlerini de bir başka yazımda yazarım…

 

  Yavuz Nufel – NHber.nl

 

Avrupa’da Düğün Zulümleri Başladı
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

8 Yorum

  1. 7 Kasım 2023, 13:09

    Üstadım eskiden aileler memleketlerinde oğlan everip, kız çıkartıyorlardı. O zamanlarda da farklı adetler vardı. Hem düğün, hem takı, hem de oturmayacakları ev düzmeler(döşemeler).
    Anlaşılır gibi değil…
    Avrupa da ise iş iyice çığırından çıkmış gibi görünüyor.
    Normal değil kangrene dönmüş bir yaraya dokunmuşsun.!
    Allah şifa versin….

  2. 7 Kasım 2023, 13:19

    Agziniza yüreğinize sağlık Yavuz Nufel bey acı 😩 gerçekler bu haberde yazıyor, taş çatlasın 5 ay evli kalıyorlar ondan sonra 5 ay boyu medyadan paylaştıklar pozları silmek yok etmek için uğraşıyorlar sanki yaşanmamış ondan sonra 5 yıl da kredi 💵 borcu 🤦🏼‍♀️

  3. 7 Kasım 2023, 13:20

    Agziniza yüreğinize sağlık Yavuz Nufel bey acı 😩 gerçekler bu haberde yazıyor, taş çatlasın 5 ay evli kalıyorlar ondan sonra 5 ay boyu medyadan paylaştıklar pozları silmek yok etmek için uğraşıyorlar sanki yaşanmamış ondan sonra 5 yıl da kredi 💵 borcu 🤦🏼‍♀️

  4. 7 Kasım 2023, 15:14

    Neler oluyor. Gosteris yapacaz diye onca borc, onca uzuntu. Evlenmeninde anlami gitti. Sukurler olsun evlatlarimizin hicbiri bizlere boyle birsey yasatmadi, bizde evlatlarimiza yasatmadik. Allah herkese akil fikir, hidayet versin. Resmen okuduguma agzim acik kaldi. Birakin allah askina bos isleri. Altinla mutluluk olmaz , gosterisle mutluluk olmaz. Allahin izniyle rizasiyla yuva kurmaya niyet edin.

  5. Bu yazı konusunda kitap yazılır.bende decoradyon salonda görevli sorumlu çalıştım gözlemlediklerim geniş çaplı yorum yapmak
    Kitabın yarısını tamamlarım.
    Bir söz vardır
    Hollanda,lılarda iki kişi evleniyor.
    Türk’lerde Aileler evleniyor.
    Her ne olursa olsun insan kendine yakışanı yapıyor.

    İki gençin evliliğinde 4 büyük biraz sakin olmalı Anneyim babayım diye her yere burunlarını sokmamalı helede dış kapının dış mandalları onlarda önlerine kemik atmış gibi yalakalık yapmazlarsa daha iyi olur. Egolarıyla baş edemeyen kendilerini böyle özel yerlerde kanıtlama gösterme çabasına düşmüş zavallı İnsanlar.
    Yazık çok üzücü vahim durumlar.

  6. 8 Kasım 2023, 11:44

    Ne yazık ki, yazdıklarınız tamamen dogru. Ofisime bir düyün davetyesi bırakılmıştı. Davatiye ye bir baktım daha iki yıl önce evlenecek olan gencin düyününe gitmiştim. Tabii haklı olarak ikinci düyününe gitmedim. Bu hızlı boşanmaların sebebi, insan ilişkilerini yıpratan aynen değindiyiniz gibi aşırıya kacılmış düyün masrafları büyük rol oynuyor…
    Üzücü…

    Cevapla
  7. 8 Kasım 2023, 11:58

    Çok güzel bir konuya değinmişsin Yavuz abim!Yıllardır bu işin içinde olan bir müzisyen (sanatçı)olarak o kadar değişik olaylarla karşılaştık ki,yazsam roman olur…Bitmek bilmeyen istekleri,hayatımda bir kere evleniyorum diye saçma sapan yapılan masraflar ve lüksler!Falanca şöyle düğün yaptı,biz daha gösterişlisini yapalımlar!Düğün salonlarına da sığmaz olduk,daha farklı daha janjanlı mekanlara ödenilen deli paralar!Aramızda kalsın abi de bu isteklerin baş kahramanları malesef çoğunlukla gelinlerimiz oluyor,düğünün A-Z ye herşeyine onlar karar veriyor,parayı da garibim damat(tarafı)ödüyor…Salonlara deli paraları öderken biz müzisyenlerle de acayip pazarlıklar yapılıyor!Haa şunu da eklemeden geçmeyeyim,sevdikleriyle birlikte,sade,güzel bir düğünle,tüm masraflarını kendileri karşılayan çiftlerimiz de var…Daha çok yazılacaklar var ama uzun olur diye kısa kesiyorum;) Sevgilerimle

    Cevapla
  8. 10 Kasım 2023, 02:38

    Biz de Avrupa’daki Türkler, ne de olsa Avro bölgesi AB standardı daha müreffehtir diye düğün, eğlencelerinde Türkiye’deki TL.’ye göre daha rahat harcama yapıyor ve düğün dernek düzenliyorlardır sanıyorduk? Demek ki adet gelenek zorlaması taftaları her yerde insanlarımızı gereksiz mali çıkmaza sürüklüyormuş? Yavuz Nufel Bey Dostumuz kimselerin yazmadığı önemli bir yaraya parmak basmış, tebrikler.

    Cevapla