Yavuz Nufel
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Yazarlar
  4. Takdir de tekdir de bizim işimiz

Takdir de tekdir de bizim işimiz

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

Eskiler bir yere gidip gelene, “ Yediğin içtiğin senin olsun, gördüklerini anlat” derlerdi. Gidip gelen de anlatır, gidemeyenler kıskanmak şöyle dursun gitmiş kadar olur, gidilen yer hakkında sosyal kültürel ekonomik bilgi sahibi olurdu.

Gerçi günümüzde çoğu insan sosyal medyanın da hayatımızda girmesiyle  yediği, içtiği başta olmak üzere her anını paylaşıyor ama olsun, ben bu kez yazı dizisi halinde 2024 tatilimi yazacağım.

2 Temmuz Rotterdam’dan İstanbul’a gitmek için tercih ettiğimiz hava yolu personeli kabin amiri Bahadır bey ve Sibel hanım uçağın kapısında karşıladı bizi.  Öyle görev icabı bir karşılama, hoş geldiniz,  nasılsınız iyi misiniz değil, sanırsınız ki 40 yıllık  kapı komşunuzun oğlu, yıllardır sizi görmemiş candan ciğerden damardan soruyor, bunu anında hissediyorsunuz.

Sonra Ben Bahadır, derken sizin isminizi soruyor.

Yolculuk boyunca ön kapıdan uçağa giren yaklaşık 150 kişiden kiminle diyalog haline girdiyse adı ile hitap ediyor.

Bu nasıl  bir hafızadır, böyle bir hafızanın eşi benzeri yok diyeceğim de bir tane vardı, Süleyman Demirel. Bir kere adınızı söyleyin duysun ve 40 yıl sonra sizi tekrar görse adınızla hitap eder derler.

Uçak havalandığı dakikalarda Euro 2024 çeyrek finale kalacak takımlardan Hollanda ile Romanya’nın maçı vardı.

Kabin amiri Bahadır, Kaptan pilota sonucu merak ettiğimizi iletmiş. Sonucu Havada öğendik.

Sırada  Euro 2024’de son çeyrek finalistin belli olacağı Türkiye- Avusturya maçı var…

Gökyüzünde heyecan bir başka…

Bugüne kadar  toplamda 500’den fazla  uçakla yolculuğum oldu.

Avrupa, Asya ve Afrika’da toplam gittiğim ülke sayısı 32…

Bu 500 yolculuğun büyük kısmı, THY, Corendon ve Pegasus ile gerçekleşti.

Yabancı hava yollarını bu tespitlerime katmayacağım…

Eğer kabin amiri ve ekibi olarak bir yarışma yapılsa, benim oyum hem de yıldızlısından Bahadır bey ve ekibine olurdu.

Hani Japonların yer personeli bile  uçak gecikmeli kalkarsa yolculardan  özür dilerlermiş. Bizim uçağımızda hava muhalefetinden trafiğinden yarım saat gecikmeli  kalkınca sanki sorumlusu bu iki  kabin görevlileriymiş gibi özür dilediler…

Kardeşim biz alışık değiliz böyle şeylere, yapmayın etmeyin…

Sizden gördüğümüz sıcaklığı, samimiyeti, güler yüzü diğer  meslektaşlarınızdan da bekleriz, göremeyince kavga ederiz, bilirisiniz biz kanı deli akan  bir insanlarız….

Şaka bir yana, Pegasus başta olmak üzere bu sektörde uçak uçuran hangi hava yolu varsa, bence Bahadır ve Sibel ikilisinin görevli olduğu uçakta  bir kez yolculuk yapsınlar…

Hostes yetiştirme kursları, teorik bilgilerin dışında uygulamalı olarak bu ikilinin hizmetlerini, davranışlarını, mimiklerini ders olarak okutmalı…

Bu yaştan sonra oturup kimseye güzelleme yapacak değilim, bu kabin görevliler Pegasus’un sahibi de değiller..

Neden yazıyorum o halde?

Kimse kimsenin acısını paylaşmadığı günümüzde bari ben tanık olduğum güzellikleri paylaşmak istediğim için.

Hani acılar azalır, seviniçler- mutluluklar paylaşılınca artar sözünden hareketle ben de cok seyahat eden biri olarak gördüğüm güzellikleri paylaşayım da artsın, artsın…

Olur ya Pegasus kurmayları merak eder kim bu Bahadır, kim bu Sibel der…

Uçuş bilgilerimi vereyim bu gençleri bulun ve ayın hatta yılın ve de hatta tüm zamanların “en iyisi” seçin…

Hani benim için kalemi sivri, acımasız eleştiri yapar, sansasyonel yazı yazar diyenler için, takdir etmesini de tekdir etmesini de biliriz.

Meraklısına not:

Takdir etmek: Övmek, beğenmek, değer vermek, yapılan işi tasdik etmek

Tekdir etmek:  Bir yanlış, hata sonucu azarlamak, paylamak, eleştirmek..

Yavuz Nufel-NHaber.nl

 

 

Takdir de tekdir de bizim işimiz
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir